AK Parti politikalarına karşı, uluslararası medyada uzun dönemdir manipülatif haberler üretilmektedir. Bu haberlerin son örneği IŞİD'in Türkiye ile ilişkilendirilerek Batı medyasında dolaşıma sokulma biçimidir. "Aktarma yeniden aktarma" ve "yorumlama yeniden yorumlama" metoduyla bu haberler üzerinden hem uluslararası hem de iç kamuoyu, algı operasyonları ile yönlendirilmeye çalışılmaktadır. Bu tip haberler özellikle 17 Aralık yargı darbesinden sonra, yoğunlaşmıştır. Türkiye'de iktidarı zora sokabilecek her gelişme üzerine bu haber ve yorum üretimi çeşitli ağlar üzerinden katlanarak artmıştır.
Bu bağlam göz önünde bulundurulduğunda, bu haber ve yorumların çeşitli işlevler için nasıl üretildiğinin anlaşılmasında basit bir metodolojik yol izlenerek gerçeklik ortaya çıkarılabilir. Söz konusu haber ve yorumu yapanlar kimlerdir, daha önce benzer ne tür haber ve yoruma imza atmışlardır?
Hangi mecraları kullanmaktadırlar? Dış kamuoyunda üretilen haber iç kamuoyunda daha önceden oluşturulmaya çalışılan çeşitli algılar ve söylemler için nasıl, ne şekilde ve kimler tarafından dolaşımda tutulmaktadır?
Türkiye'de geçmiş dönemde medya düzeni tekelci bir özellik gösterdiği için belirli çevreler, özellikle kendi çıkar alanlarına tehdit oluşturduğunu düşündüğü siyasal yapılara ve onların değerlerine yönelik çeşitli operasyon haberlerini devreye sokarak sonuç alırlardı. Ancak Türkiye'de medyanın çoğullaşması ile birlikte sorunlu olarak üretilen haber ve yorumların sorunlu yönleri basit bir araştırmanın neticesinde kolaylıkla ifşa edilmeye başlandı. Dolayısıyla içeride üretilen bu haberlerden sonuç alınmayınca artık bu tip operasyon haberleri çeşitli ağlar üzerinden uluslararası medyada üzerinden dolaşıma sokuldu. Ardından "objektiflik" görüntüsü verilerek aktarma ve yeniden yorumlama yöntemiyle hatta son IŞİD haberlerinde de net olarak görüldüğü gibi, aynı fotoğraflar kullanılarak algılayıcı kitle için yeniden haberleştirildi. Ancak kesin olan şu ki, artık uluslararası medyada üretilen haberlerin de hangi maksatlar için üretildiği kolaylıkla ifşa edilebilmektedir.
Son dönemde, uluslararası medyada çıkan haber ve yorumların yazarlarının çoğu, Türkiye'de zaten belirli bir siyasal pozisyonu savunan isimlerdir. Dolayısıyla, bu isimlerin dış basın için yazdıkları haber ve yorumların iç basında çıkan benzer metinlerden farkı, sadece uluslararası bir mecrada yayınlanmış olmasıdır. Haberlerin çeşitli ağlarla uluslararası medyaya sunumu, çoğu zaman iç kamuoyunda dolaşıma sokulan ve belirli etki oluşturan çerçevelendirilmiş söylemlerle bir "şikayet" mekanizması işletilerek gerçekleştirilmektedir. Ardından da söz konusu haberler uluslararası medyada yayınlanmasının ardından iç kamuoyuna yönelik yeniden kurgulanarak bir "onay" mekanizması için fonksiyonel olarak kullanılmaktadır.
Yine son dönemde "Türkiye'nin itibarının zedelenmesi", "Türkiye ABD'nin artık müttefiki değil" ya da "yabancı yatırımlar Türkiye'den uzaklaşır" gibi başlıklarla verilen haberlerde yeni olan husus ise bunu yapan çevrelerin açıkça Türkiye'nin istikrasız bir yapıya kavuşmasını sağlayarak kaybettikleri kendi güçlerini yeniden tahkim etme stratejisidir.
Ancak, nasıl Türkiye'de eski medya düzeninde üretilen operasyon haberleri aniden yapı bozumuna uğratılarak kolaylıkla gerçekliği ortaya çıkarılıyorsa, artık uluslararası medyada üretilen manipülasyon haberleri de kolaylıkla fark edilmektedir. Dolayısıyla bu tip haberleri Türkiye'de dolaşımda tutan aktörlere, mecralara ve dolaşımda tutma biçimlerine iyi bakmak gerekiyor.