31 Mart 2024 yerel seçimleri yaklaşıyor. YSK resmi seçim takvimini açıkladı Siyasi partiler ittifak görüşmelerine devam ediyor ve adaylarını açıklamaya başladılar. Diğer taraftan seçimlerin gündemi, seçim beyannameleri ve bunlara esas teşkil eden seçim kampanyası stratejilerinin ipuçları da ortaya çıkmaya başladı.
AK Parti, 14-28 Mayıs seçimlerini müteakiben siyasi stratejisinde sessiz ama ciddi bir değişikliğe, hatta dönüşüme gitti. Bu değişikliğin üzerinde durulmaması ve tartışılmaması şaşırtıcı olmakla beraber, seçim sonrası değişimin 31 Mart seçimlerini de tayin edecek bir şekilde devam ettiği görülüyor. 14-28 Mayıs seçimleri öncesinde Türkiye'nin güvenlik meselesi etrafında son dönemlerin en milliyetçi-muhafazakâr ve Batı karşıtı siyasi kampanyasını yürüten AK Parti, seçimleri kazandıktan sonra Batı'ya yönelik yumuşama politikasına, siyasi (siyasetçi) olmayan teknokrat ve bürokrat bir kadroyla buna uyumlu bir kabine ve siyasi dile yöneldi. AK Parti bu dönüşümü Cumhur İttifakını muhafaza ederek başardı. 31 Mart seçimlerine giderken AK Parti, bu yeni siyaseti yerel seçimlere uygulayacak bir kadro ve siyasi dille seçimlere hazırlanıyor.
AK Parti'nin 31 Mart seçimlerinde İstanbul öncelikli bir siyasi kampanya stratejisi izleyeceği anlaşılıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini kazanmak gündemi, AK Parti'nin ana meselesi haline geldi. AK Parti'nin İstanbul Büyükşehir belediye başkanı adayının kim olacağı arayışı ve bu konu etrafında parti merkezinden serdedilen düşünceler aday profilinin siyaset değil hizmet odaklı, belediye hizmetlerini esas alan, AK Parti'nin yatırımcı kimliğiyle uyumlu olması yönündeydi. Bu profil, kendiliğinden Ekrem İmamoğlu'nun 5 yıllık İstanbul tecrübesinin eleştirisi ve iddialı siyasetçi profilini seçmene şikayet etme anlamına da geliyordu. AK Parti yerel yönetimlerde altyapı yatırımları ve büyük işlerle beraber, sosyal politikayı esas alan bir hizmet politikasıyla temayüz etmiş belediyecilik anlayışının, bilhassa muhalefete geçmiş şehirlerde yeniden hatırlatılması gerektiğine inanıyor. Dolayısıyla buna uygun aday profilinin esas alındığı bir seçim kampanyası stratejisinin seçmende karşılık bulacağını düşünüyor. Bu stratejinin özellikle 7 Ocak 2024 'de AK Parti'nin ilk aday tanıtım toplantısında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından şöyle ifade edildiğini gördük:
"Belediyecilikte adeta bir destan yazdık. '94 ruhu' denilen belediyecilik anlayışı ile Türkiye'de yepyeni bir çığır açtık. İstanbul çöp çukur çamur diye tanımlanmıyor muydu? Şu anda karşımda bir slogan var, 'Yeniden İstanbul, yeniden AK Parti.' 'Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazırız, kararlıyız.' Durmak yok. Gerçek belediyecilik sözümüzü yerine getirmek için belirlediğimiz adaylarla halkımızın karşısına çıkıyoruz. Adaylarımızı belirlerken şehirlerinin hep yanında olacak ehil isimler olmasına dikkat ettik."
Erdoğan kendisinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığıyla başlayan AK Parti'nin kuruluş ve başarı hikayesini 94 ruhu olarak adlandırıyor. Hizmet siyaseti yerine ideolojik bir dil kullanan muhalefet belediyelerini eleştiren Erdoğan, hizmet, eser, proje ve çözüm odaklı bir yerel yönetimler politikasını vurguluyor.
"Muhalefetin ideolojik dayatmaları ve korku siyaseti sebebiyle hak ettikleri hizmetlerden mahrum kalan vatandaşlarımıza, 'mecbur değilsin, şehrin seninle değişsin' diyoruz. Nerede yaşarsa yaşasın hiç kimse hizmetsizliğe mahkum değildir. Hiçbir insanımızın beceriksizlere tıpış tıpış oy verme mecburiyeti yoktur. Laf değil proje üreten bahane değil, çözüm peşinde koşan, kendi hayatını değil, halkın hayatını kolaylaştıran kibirle değil tevazuuyla hareket eden, kendi amaçlarını değil, vatandaşının şehrine kendini hizmet etmeye vakfedecek belediye başkan adaylarımızla milletimizin karşısına çıkacağız."
Erdoğan, Ekrem İmamoğlu dönemini İstanbul için kayıp bir dönem, hatta fetret dönemi olarak tanımlıyor. İmamoğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yerine CHP'nin parti yönetimi ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı çalışmalarına atıfta bulunarak, İmamoğlu'nu "yarı zamanlı belediye başkanı"olarak nitelendiriyor.
"İstanbul'un bir beş yıl daha kaybetmenin artık tahammülünün kalmadığını tüm İstanbullular gibi biz de görüyoruz. İstanbul muradına kavuşacak. İstanbul'u son beş yıllık fetret devrinden mutlaka çıkartacağız. Yarı zamanlı belediye başkanlığı yapılmaz. İstanbul asla ihmale gelmeyen bir şehirdir. Önce bu şehre aşık olacaksınız. Bugünden itibaren hepimizin görevi ismi açıklanan arkadaşımız için koşturmaktır."
Bu eleştirilerden sonra Murat Kurum'u aday gösteren AK Parti, Kurum'un kariyeri ve performansı üzerinden "sadece İstanbul" ile meşgul olacak, İstanbul'un altyapı, ulaşım ve depreme karşı kentsel dönüşüm işleri ile uğraşacak siyasetçilik vasfıyla değil hizmet odaklı bir profille seçime gideceğini ilan etti. Bu 14-28 Mayıs sonrası AK Parti'nin siyasi dönüşümüyle uyumlu bir çizginin ve aday profilinin yerel seçimlerde de devam edeceğini gösteriyor.
AK Parti'nin ve Cumhur İttifakının İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olarak ilan edilen Murat Kurum'un adaylık sonrası yaptığı açıklamalar AK Parti'nin yerel yönetim seçim stratejisiyle uyumlu bir şekilde kentsel dönüşüm, yatırımlar, ulaşım, belediye, eser ve hizmet siyaseti çerçevesinde siyasi polemiklerden uzak ve İstanbul odaklı gelişiyor.
AK Parti'nin seçim beyannamesinin bu çizginin bir ifadesi olarak "gerçek belediyecilik" mottosunu esas alacağı medyaya yansıyan bilgiler arasında yer alıyor. AK Parti bu şekilde büyükşehirlerde ve bilhassa İstanbul'da ideolojik ve siyasi saiklerle muhalefetin oy havuzlarında yer alan seçmenleri ikna etmek ve daha da önemlisi "stratejik oy kullanma" mecburiyeti hissetmeden tercihini yapabileceği bir kutuplaşmanın önüne geçmek istiyor. AK Parti'nin seçim gündemini bu şekilde belediyecilik ve belediye hizmetleri etrafında tayin etme gayretinin muhalefet cephesinden, bilhassa Ekrem İmamoğlu ve CHP tarafından nasıl cevaplanacağı seçimi kaderini belirleyecek siyasi hamlelerden biri olacak.