Son yıllarda belirgin bir şekilde değişim gösteren Türkiye'nin terörle mücadele stratejisi etkili sonuçlar almaya devam ediyor. Terör örgütü PKK'nın Türkiye, Irak ve Suriye üçgeninde mobilizasyon kabiliyetini minimize ederek örgütün maddi kapasitesini eritme hedefine matuf olan bu strateji örgütü etkisiz hale getirdi.
Türkiye'nin terörle mücadele stratejisinin birkaç sütunu bulunuyor.
Bunlardan ilki, örgütü mümkün olduğunca parçalı bir alana mahkum ederek hareket serbestisini ortadan kaldırmak. Kesintisiz operasyon anlayışı üzerine inşa edilen strateji, güvenlik güçlerinin temposu ve kapsamlı askeri mobilizasyonu sayesinde örgütün neredeyse bütün etkinliğini kırmış durumda. Barınma, korunma, kollanma, serbest hareket etme, lojistik ve istihbarat imkanlarından yoksun bırakılması, örgütün Türkiye içindeki eleman sayısını da son on yılın en düşük seviyesine geriletti. Tam rakamı vermek mümkün olmamakla birlikte birkaç yüz gibi bir terörist sayısının kırsal alanda saklandığı biliniyor. Bu durum PKK'nın Türkiye içinde saldırı yapma kapasitesini iyice zayıflattı.
Aynı anlayışın Irak ayağında ise alan kontrolünü merkeze alan bir strateji takip ediliyor. Irak'ın kuzeyinde geleneksel olarak konuşlandığı alanlarda Türkiye'nin genişleyen alan kontrolü nedeniyle varlık gösteremeyen PKK, güvenlik güçlerinin etkin hava operasyonları ile birlikte de bu bölgelerdeki hareket serbestisini de tamamen kaybetti. Özellikle gözetleme ve isihbarat imkanlarının gelişmesiyle birlikte Türkiye'nin elde ettiği istihbarat ve operasyonel üstünlüğü, örgütün Irak sınırı boyunca sayıca kalabalık terörist guruplarla sızma girişimi yapmalarının da önüne geçti. Daha az sayıda terörist unsurla saldırı ya da baskın gerçekleştirmeye çalışan PKK'nın, Irak'ın kuzeyindeki tek imkanı anti-tank füzeleriyle hakim konumda konuşlanan TSK unsurlarına saldırı yapmak ve ağır silah envanterinde yaşanan gelişme nedeniyle zaman zaman bu noktalara saldırılar düzenlemek. Buna son aylarda maket uçak saldırıları de eklendi.
Irak'ta yürütülen terörle mücadele stratejisinin dayandığı bir başka unsur ise nokta operasyonlarıyla Irak ve Suriye'de PKK ile YPG arasındaki geçişkenliği engellemek ve müşterek hava, özel ve kara operasyonlarıyla ögütün lojistik mobilizasyonun önüne geçmek.
Suriye'de ise Irak'tan daha farklı bir denklem söz konusu. Suriye'de PYD-YPG üzerinden toprak kontrolüne dayalı bir imkana sahip PKK, Türkiye ve Suriye Milli Ordusu'nu Afrin, Fırat Kalkanı ve Barış Pınarı bölgelerinde hedef almaya çalışıyor. Doğrudan Kandil'in güdümünde olan küçük çaplı ve yaş ortalaması düşük yerel militan grupları mobilize eden PKK bu bölgelerde bombalı araç/motosiklet saldırıları ve kontrol noklarına silahlı silahlı saldırılar gerçekleştirirken, daha tecrübeli militanlarla da güvenli bölgelere sızma girişimlerinde bulunuyorlar. Bu bölgelerde doğrudan Türk güvenlik mensuplarını hedef alamasalar da sivillerden oluşan çok sayıda insan terör saldırıları sonucunda hayatını kaybetti. Irak'ta operasyonel inisiyatif elinde bulunduran Türkiye, Suriye'de Rusya ve ABD'nin varlığı nedeniyle PKK unsurlarını kendi kontrol noktası dışında hedef alan operasyonel bir derinlik henüz kurabilmiş değil.
Bu noktada devreye nokta operasyonları giriyor. Nokta operasyonların en önemli özelliği lider kadronun hedef alınması. Bu terörle mücadelenin en kritik ve stratejik yanlarından birini oluşturuyor. Hali hazırda en önemli hedefler arasında görülen Kırmızı terör listesinde 135, Mavi listede 35, Yeşil listede 42, Turuncu listede 106 ve Gri listede 365 PKK mensubu terörist yer alıyor. Bu listelerin toplamı ise 683. Son iki yıllık rakamlara bakıldığında 100'den fazla terörist müşterek operasyonlarla etkisiz hale getirilmiş durumda. Terörle mücadelede en etkili yollardan biri olan örgüt lider kadrolarının ya da "örgüt başının" hedef alınması, terör örgütlerini en fazla zayıflatan yöntemlerden biri.
Son yıllarda Türkiye'nin Türkiye, Irak ve Suriye'de yukarıda listenen terörist unsurlara yönelik başarılı operasyonları, PKK'nın örgütsel yapısına indirilen en büyük darbelerden biri. Özellikle 40 yaş üstü saha tecrübesi olan, örgütün kritik dönüşüm aşamalarında yer almış, "tecrübe aktarımı" konusunda etkili ve örgütün saha mobilizasyonu sağlayan teröristlerin hedef alınması PKK'nın daha da fazla zayıflamasına neden oldu.
Terörizmle mücadele doktrinleri ve pratikleri açısından "ara-bul-yok et" formülüne dayanan bu stratejiyi Türkiye'nin etkin uygulayabilmesinin de birkaç sebebi var. Ancak en önemli sebebi saha istihbaratının sonuç alıcı bir şekilde icra edilmesi. Elbette son yıllarda Türkiye'nin teknik istihbarat kabiliyetinin gelişmesi istihbarat üstünlüğünü ele geçirmesini ve örgütün bir adım önüne geçmesini sağladı. MİT reformu, kurumlar arası entegrasyonun etkin bir biçimde çalışması ve siyasi sahiplenme bu başarının arkasında yatan nedenler arasında yer alıyor.
Geçtiğimiz hafta PKK'nın Suriye genel saha sorumlusu, kırmızı listede yer alan Sofu Nurettin'in Irak'ta etkisiz hala getirilmesi ara-bul-yok et formülünün son aylardaki en önemli örneklerinden biri. Bu operasyonun PKK'nın üst düzey örgüt yöneticilerinin üzerinde tahmin edilenden daha büyük bir psikolojik baskı yapacağı kesin.
Drone saldırılarına dikkat!
PKK'nın son aylarda sıklıkla maket uçaklarda saldırı girişimlerinde bulunduğu görülüyor. Son yıllarda Suriye'de YPG'ye verilen silahların ve eğitimin PKK üzerinde maddi kapasitesini artırmaya dönük bir etkisi olduğu çok açık. Özellikle Mahmur'da bulunan "drone akademisi" PKK'nın hava saldırı kapasitesi geliştirmek için bir üretim merkezine dönüştürülmüş durumda. Saldırıların sıklığı, kara hareketliliği minimize edilen PKK'yı havadan saldırılar yapmaya yöneltmiş görünüyor. Paramotor, maket uçak, ticari drone ve sabit kanatlı mini dronlarla yapılan saldırı girişimleri şimdilik hedeflerine ulaşamamış görünüyor. Ancak hafife alınmaması gereken yeni bir eğilime işaret ettiği de çok açık. Bu nedenle drone saldırılarına dikkat edilmesi gerekiyor. İHA'lar devletlere terörle mücadele inanılmaz bir üstünlük sağladı. Ancak unutulmamalıdır ki terör örgütleri öğrenen ve dönüşen yapılardır.
Mobilizasyonun engellenmesi ve özel hedeflerin etkisiz hale getirilmelerinin yanı sıra, terörle mücadelede bundan sonra PKK'nın teknoloji kapasitesinin ve bunların taşındığı lojistik hatlarla geliştirildiği mekanların öncelikli hedef alınması hayati derecede önemlidir.