Yapay zekâ (YZ) dünyamızı yeniden şekillendirirken kapsayıcı eylem planlarına ve eşgüdümlü politikalara duyulan ihtiyaç her geçen gün daha belirginleşiyor. Teknolojik üstünlükle tanımlanan yeni bir çağın eşiğinde duruyoruz. Dünyanın dört bir yanındaki devletler ve teknoloji şirketlerini de kapsayan güç odakları YZ devrimine liderlik etmek için hararetli bir rekabet içerisinde. YZ'deki ilerlemeler ile birlikte göz önünde bulundurulması gerekilen riskler ise düşündürücü: YZ güvenliği, dijital uçurum ve YZ'nin kara kutusunu da içeren etik ikilemler...
YZ devriminin kazananlarının geleceğin ekonomik ve teknolojik liderleri olacağına şüphe yok. Bu yarışta, sadece ekonomik büyüme değil, aynı zamanda askeri üstünlük, siber güvenlik ve hatta YZ'nin küresel hegemonya için yeni bir araç olarak kullanılması gibi stratejik hedefler de söz konusu. Nitekim ABD, Çin ve Avrupa Birliği, YZ ekosisteminde üstünlük sağlamak için milyarlarca dolarlık teşvikler açıklamaya devam ediyor. Bu yatırımların yanında YZ geliştirme ve adaptasyonuna yönelik politikalarını tanımlayacak, öncelik ve tedbirleri koordine edecek, ülkelerin YZ stratejilerini ulusal ve uluslararası hedefleriyle uyumlulaştıracak Ulusal Yapay Zekâ Stratejileri gibi vizyon belgeleri dikkat çekmektedir. 2024 başı itibariyle dünya genelinde otuzun üzerinde ülke Ulusal Yapay Zekâ Stratejisini yayınladı. Zira inovasyonun cazibesi yadsınamaz olsa da bu durum YZ yarışının içerisinde yer almak için kısa ve uzun vadede farklı stratejiler ve politika önceliklerini belirlemeyi de zorunlu kılmaktadır.
Türkiye de Milli Teknoloji Hamlesi motivasyonuyla YZ politikalarını şekillendirirken yeni politika hedefleri ve önceliklerine yönelik kararlı adımlar atmaya devam ediyor. Örneğin geçtiğimiz hafta içerisinde açıklanan HIT-30 Yüksek Teknoloji Teşvik Programı Türkiye'nin yenilikçi teknoloji alanlarında küresel yatırımların merkez üslerinden biri haline gelmesini hedeflenmektedir.
Öte yandan Türkiye, 2021 yılında bu alanda küresel liderlik yarışında yer alma hedefi doğrultusunda Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi (2021-2025) politika belgesini yayınlamıştı. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi'nin (CDDO) öncülüğünde geliştirilen bu strateji, Türkiye'nin dijital dönüşüm vizyonunun temel motivasyon unsurlarından biri olarak oldukça kapsamlı bir yol haritası ortaya koymaktadır. Bu stratejinin merkezinde YZ ekosisteminin geliştirilmesi, araştırma ve yenilikçiliği teşvik etme ve veri yönetişimini iyileştirme gibi öncelikleri ve fırsatları çerçevelendirmesi gibi teknolojinin gelişimine yönelik öncelikli alanlara odaklanmaktadır. Ayrıca bu stratejik belgenin ülkemizin gerçekleştirmeyi hedeflediği veri odaklı projeleri yürütme konusunda ortaya koyduğu sistem ve metodoloji ile tamamlayıcı rol bağlamında oldukça önemlidir. Bu kapsayıcı strateji, YZ gibi yeni nesil teknolojilerin yaygın kullanımına ve bu konuda kamuda bir farkındalığın oluşturulmasına ve uygulamalarının artırılması doğrultusunda bir yol haritası işlevi göstermektedir. Bu stratejik öncelikler kapsamında 24 amaç ve 119 tedbir belirlenmiştir.
2024-2025 Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi Eylem Planı ise bu stratejinin devamı niteliğinde olup, daha somut ve hedefe yönelik eylemler içermesi yönüyle dikkat çekmektedir. YZ ekosisteminde son dönemde yaşanan gelişmeler ve ülke ihtiyaçları göz önünde bulundurularak, 12. Kalkınma Planı doğrultusunda ülkemizin YZ alanında daha hızlı ve kararlı adımlar atmasını sağlamak üzere Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın başkanlık ettiği Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi (UYZS) Yönlendirme Kurulu'nda Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi 2021-2025 Eylem Planı'nın güncellenmesi kararlaştırılmıştı.
Başta CDDO ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olmak üzere Millî Eğitim Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve diğer ilgili bakanlıklarla birlikte Yükseköğretim Kurulu ve TÜBİTAK, bu eylem planının önemli bileşenleri konumundadır. Ayrıca Türk Standartları Enstitüsü, Türkiye İstatistik Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Türkiye İş Kurumu, Mesleki Yeterlilik Kurumu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu gibi birçok kamu kurumu da eylem planının önemli paydaşlarındandır. Hatta Türkiye Yazma Eserler Kurumu'ndan Türk Devletleri Teşkilatı'na kadar birçok farklı kurum da strateji kapsamında belirli eylem planları çerçevesinde kritik rol üstlenmektedir. Farklı kamu kurumlarının eylem planın içerisinde yer alması YZ'nin kapsayıcı ve çok boyutlu etkisini özetler nitelikte. Vizyonu "müreffeh bir Türkiye için çevik ve sürdürülebilir yapay zekâ ekosistemiyle küresel ölçekte değer üretmek" olan strateji belgesi, aşağıda ayrı ayrı ele alınan 6 stratejik öncelik etrafında şekillenmektedir.
Stratejik Öncelikler ve Eylem Planında Öne Çıkan Maddeler
Öncelikli olarak YZ konusunda uzmanların yetiştirilmesi ve alanda istihdamı artırmaya yönelik çeşitli politikalar dikkat çekiyor. Bunlar arasında yurt dışından yeteneklerin çekilmesi, akademik programların geliştirilmesi ve sertifika programlarının standartlarının belirlenmesi gibi eylemler bulunuyor. Örneğin bu çerçevede atılan eylem planlarından biri YZ alanındaki yeteneklerin Türkiye'ye çekilmesi amacıyla TechVisa Programı kapsamında çeşitli mekanizmaların hayata geçirileceğinin sinyalini veriyor (Madde 1-3), Buna ek olarak mevcut ilgili derslerin müfredatları algoritmik düşünme, YZ teknolojileri ve etik ilkeler ekseninde iyileştirilecek ve ilgili öğretim programları çerçevesinde dijital içerikler entegre edileceği belirtiliyor (Madde 12). Bu alana yönelik eğitim yatırımların koordinasyon, müfredat geliştirme ve mesleki becerilerin geliştirilmesi için Mesleki Yeterlilik Kurumu'ndan Türkiye İş Kurumu'na kadar birçok kurum sürecin içerisine dahil edilmiş.
Araştırma, girişimcilik ve yenilikçiliği desteklemek kapsamında yerli YZ modellerinin geliştirilmesi, ulusal yarışmalar düzenlenmesi, KOBİ'lere araştırma ve geliştirme desteklerinin sağlanması öne çıkan bir diğer stratejik öncelik. Bu politikalar çerçevesinde üretken YZ için Türkçe büyük dil modeli (LLM) geliştirilmesi ve gönüllü katılımcıların da yer alacağı tüm ekosistemin katkısını sağlamak amacıyla Türkçe Büyük Dil Modeli Topluluğu oluşturulması ise kısa vadede atılması elzem olan adımların başında yer alıyor (madde 22). Ayrıca yerli olarak geliştirilecek YZ modelleri için teknik ve etik standartlar belirlenmesi ve bu süreci yönetmek üzere uzman bir komite kurulması da eylem planı içerisinde (madde 21). Bu bağlamda eylem planı yeniliği destekleme ve teşvik politikalarının yanında sektördeki yasal belirsizlikleri azaltmayı ve yenilikçilerin haklarını korumayı hedefleyen standartlaşma ile ilgili adımlar atmakta. Örneğin YZ tarafından oluşturulan içeriğin fikri mülkiyet haklarının açıklığa kavuşturulması ve YZ ürünlerinin patentlenebilmesine ilişkin standartlaştırma çalışmaları için Türkiye Patent ve Marka Kurumu görevlendirilmiştir.
Kaliteli veriye ve teknik altyapıya erişim imkânlarını genişletmek amacıyla kamu kurum ve kuruluşlarının sahip olduğu verilere ilişkin envanter çıkarılarak "Merkezi Kamu Veri Alanı" kurulması, ayrıca bu verilerin araştırmacıların ve teknoloji geliştiricilerin kullanımına sunulmasına yönelik mekanizmaların geliştirilmesi ise bir diğer kritik eylem planı olarak öne çıkıyor (madde 32-35). Bu eylem planı YZ ekosistemindeki büyük veri yönetişimine yönelik altyapıların iyileştirilmesi yönüyle oldukça mühim. Zira kaliteli veri altyapısı oluşturmadan YZ'den verimli ve doğru çıktılar almak oldukça güç.
YZ'nin sosyoekonomik dönüştürücü etkisini de göz önünde bulunduran eylem planı YZ sistemlerinin geliştirilmesini, kullanılmasını ve YZ içeren sistemlerin piyasaya arzını düzenleyen uluslararası normlar ile uyumlu bir ulusal düzenleme yapılacağının sinyalini veriyor. 2024 yılı içinde YZ yarışının yeni oyun sahasının YZ düzenleme yarışı olduğunu daha önceki yazılarımızda da dikkat çekmiştik. Bu sene içerisinde AB, Yapay Zekâ Yasası (the AI Act) küresel boyutta ses getiren bir düzenleme ortaya koydu. Eylem planı düzenleyici çerçevenin yaklaşımına (risk tabanlı, prensip tabanlı veya esnek) yönelik bir arka plan sunmasa da etik ve güvenilir YZ için gerekli mekanizmaların oluşturulacağa dikkat çekiyor (madde 40-41). Bunun yanında topluma YZ bilinci aşılamak ve bu konuda farkındalığı artırmak amacıyla MEB ve Gençlik ve Spor Bakanlığı koordinasyonunda Yapay Zekâ Okuryazarlığı Seferberliği başlatılması ve YZ atölyelerinin kurulması ise sosyoekonomik uyumu hızlandırmaya yönelik heyecan verici eylem planlarından bir diğeri olarak öne çıkıyor (madde 37-38).
Türkiye'nin global YZ ekosistemine entegrasyonunu güçlendirmek ve uluslararası iş birliklerini teşvik etmek eylem planın öncelikli stratejilerinden bir diğeri. YZ çalışmalarına ülkemizce etkin katılım sağlanması ve katkı verilmesi amacıyla "Uluslararası YZ Çalışmaları Takip ve Koordinasyon Komitesi" kurulması bu anlamda atılan adımların başında gelmektedir (madde 47). Bunun yanında Türkiye'nin dış politika hedefleriyle paralel olarak Türkçe büyük dil modellerinin geliştirilmesinde Türki Cumhuriyetlerden veri temin edilmesi ve geliştirilen modelin Türki Cumhuriyetlerde kullanımı için iş birliği mekanizmaları geliştirilmesi yönelik öncelik de eylem planının en dikkat çekici maddelerinden (madde 48).
Eylem planında son olarak yapısal ve iş gücü dönüşümünü hızlandırmak başlığı altında Türkiye'nin işgücü piyasasının ve yapısının YZ ve ileri teknolojilerin getirdiği yeni koşullara uyum sağlayacak şekilde dönüştürülmesi hedefleniyor. Bu bağlamda başta kamu kurumları olmak üzere YZ projelerine ve uzmanlıklarına yönelik dinamik bir envanter oluşturulacak, güvenilir YZ uygulamaları için kurumsal kapasite gelişimi desteklenecek ve YZ sektörel analizleri yapılacak (madde 50-57). Örneğin Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı koordinasyonunda Türk diasporasında YZ alanında çalışan akademisyenler ve uzmanların ülkemiz YZ ekosistemi ile buluşturulması eylem planları arasında (madde 51). Ek olarak alana özgü mesleki eğitim kurslarının geliştirilmesi ve uzaktan eğitim ve çevrimiçi içerik kapasitesinin iyileştirilmesi planlanıyor.
Bir Öneri Olarak Arf Enstitüsü
Eylem Planı detaylı olarak incelendiğinde strateji kapsamında 40'tan fazla farklı kurumun yer aldığı görülmektedir. Bu geniş katılım, stratejinin ne kadar kapsamlı ve çok boyutlu olduğunu ortaya koysa da stratejinin kamu kurum ve kuruluşlarının yanında farklı paydaşlar tarafından da benimsenmesi oldukça önemlidir. Özellikle eylem planında öne çıkan boşlukların başında YZ ekosisteminin geliştirilmesinde ve toplumla uyumlulaştırılmasında özel sektör ve sivil toplumun rolüne yeterince yer verilmemiş olması söylenebilir. Ek olarak yeni eylem planıyla birlikte her ne kadar birçok alt komite ve koordinasyon birimleri kurulsa da YZ ekosisteminin geliştirilmesinde bu alandaki araştırmaların koordinasyonun sağlanması ve mevcut YZ araştırmacıları için iş birliğin güçlenmesi için devlet, özel sektör, sivil toplum ve üniversitelerin eşgüdümüyle oluşturulacak araştırma enstitülerine olan ihtiyaç elzemdir. Nitekim dünyadan da örnekler göz önünde bulundurulduğunda Cahit Arf Yapay Zekâ Araştırma Enstitüsü ya da kısaca Arf Enstitüsü gibi bir yapı üniversitelerdeki YZ araştırmacılarının koordinasyonuna ve iş birliğine öncülük ederek YZ ile ilgili öncelikli uygulama ve stratejilerin geliştirilmesinde önemli bir rol oynayabilir.
Özetle Ulusal Yapay Zekâ Stratejisi 2024-2025 Eylem Planı, Türkiye'nin YZ kapasitesini artırma, teknolojik dönüşümü teşvik etme ve uluslararası rekabetçiliğini güçlendirme vizyonunu ortaya koymaktadır. Bu plan kapsamında uzman yetiştirme, YZ ekosistemine yönelik araştırmaları destekleme, kaliteli veri ve teknik altyapıya erişimi genişletme, sosyoekonomik uyumu hızlandırma ve uluslararası iş birliklerini güçlendirme gibi ana eksenlerde çeşitli eylemler öngörülmüştür. Eğitimden sağlığa, kamu yönetiminden sanayiye kadar geniş bir yelpazede sektörel dönüşümü destekleyen bu strateji, Türkiye'nin milli teknoloji hamlesi motivasyonuyla YZ alanında küresel rekabetin bir parçası olması için zamansal öneme sahip. Zira, hedeflenen 1,5 senelik süreçte (2024-2025) milli YZ ve veri ekosistemimizi geliştirmemize yönelik atacağımız her bir adım yalnız bizi değil bir sonraki jenerasyonu da doğrudan etkileyecek ehemmiyette sahip.