Basra Körfezi'nden başlayarak Necef, Bağdat ve Musul gibi Irak'ın önemli kentlerini aşarak Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaşacak Kalkınma Yolu Projesi'nin temelleri 2005 yılında atıldı. 1200 kilometrelik demir yolu ve otoyol ile Türkiye'yi Basra Körfezi'ndeki Faw Limanı'na bağlayacak ve Yeni İpek Yolu olarak tanımlanan projeye Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'ın iştirak etmesi projenin ortak faydasını artırması bekleniyor. Ayrıca Aden Körfezi ve Kızıldeniz'deki güvenlik sorunları da dâhil olmak üzere Süveyş Kanalı üzerinden yapılan uluslararası ticaretin olumsuz seyretmesi Kalkınma Yolu Projesi'ne daha da önem kazandırdı.
Çin ve bölge ülkelerini Ortadoğu ve Avrupa'ya bağlayan dünya ticaret koridorları açısından Kalkınma Yolu Projesi önemli bir mevkiye sahip bulunuyor. Rusya'nın içinde bulunduğu "Kuzey Koridoru" ile İran'ın içinde yer aldığı "Güney Koridoru", jeopolitik konumları açısından sıkıntı yaşanabilme ihtimali yüksek hatlar kategorisinde yer almaktadır. Söz konusu durum Türkiye'den geçen "Orta Koridoru"n stratejik önemi artırdı. Bu açıdan Kalkınma Yolu Projesi'nin Orta Koridor'un artan değerine katkı yapacağı değerlendiriliyor. Nitekim proje Çin ile Avrupa arasında Süveyş Kanalı'nı izleyen deniz güzergahına zaman ve mesafe tasarrufu sağlaması hasebiyle mühim bir alternatif rota niteliği taşıyor. Türkiye'nin Asya-Avrupa bağlamında stratejik geçiş güzergahlarının tamamını kontrol ediyor olması, ülkeyi projede kilit konumuna getirdi.
İlk olarak Kuru Kanal olarak isimlendirilen proje Mart 2023'te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Irak Başbakanı Muhammed el-Sudani arasında gerçekleşen basın toplantısında yeni adını Kalkınma Yolu Projesi olarak aldı. Üç aşamada hayata geçmesi planlanan projenin sırasıyla 2028, 2033 ve 2050 yıllarında tamamlanması öngörülüyor. Projenin Türkiye ve Irak taraflarına sağlayacağı katkıları ayrı ayrı değerlendirmek mümkün. Irak açısından proje Asya ile Avrupa arasındaki seyahat sürelerini kısaltarak Basra'da inşasına devam eden Faw Limanı'nı Ortadoğu'nun en büyük limanı hale getirmeyi hedefliyor. Ek olarak Irak'ın petrol dışı sürdürülebilir ekonomik inşası hedefinin önemli bir somut parçası. Türkiye perspektifinden ise proje Türk inşaat firmalarına önemli fırsatlar sunuyor.
Öte yandan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 2024 yılı bütçesinde projenin Türkiye sınırları içinde yatırımları için tahsis edilen bütçe çerçevesinde demiryolu bağlantısı için 615 km yeni hat, karayolu koridoru içinse Şanlıurfa-Ovaköy arasında 320 km yeni otoyol yatırımı planlandı. Çin ve Hindistan gibi büyük ülkelerden Basra Körfezi'ne gelen her türlü emtianın Faw Limanı'ndan Ovaköy Sınır Kapısı vasıtasıyla ve Türkiye'yi demiryoluyla kat edecek Kalkınma Yolu Projesi, aynı zamanda Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz'deki limanlara bağlanacak. Projenin en önemli güzergâhlarından birisi olan Gebze-Yavuz Sultan Selim Köprüsü-İstanbul Havalimanı-Çatalca demir yolu hattının 2028 yılında tamamlanması ile Asya ile Avrupa arasında kesintisiz olarak yüksek kapasiteli yük ve yolcu taşıması planlanıyor.
Bununla birlikte Kalkınma Yolu Projesi Irak'ın tek başına kaldıramayacağı bir ekonomik yük getirmektedir. Dolayısıyla Türkiye ve bölge ülkelerin projeye iştiraki projenin finansmanı ve tamamlanması bakımından mühimdir. Türk firmaların alt ve üstyapı projelerini yüklenici olduğu bir senaryoda Katar ve BAE'nin Irak'a finansör olması muhtemeldir. Türkiye, BAE ile Katar'ın projeye dahil olmasına ehemmiyet gösterdi. Projenin bölgesel işbirlikçiler ile hayata geçirilmesi konusunda mekik dokuyan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, geçen yıl Irak Ulaştırma Bakanı Rezzak Muheybes es-Sadavi ile Irak'ta görüştükten sonra İstanbul'da Birleşik Arap Emirlikleri Yatırım Bakanı Mohamed Bin Hassan Al Suwaidi ile bir araya gelmişti. Bu detaylı görüşmelerde projenin yol haritası oluşturuldu.
Söz konusu görüşmeler Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 22 Nisan 2024 tarihinde Irak'a gerçekleştirdiği ziyaret ile tarihi bir aşamaya geldi. Türkiye, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar arasında Kalkınma Yolu Projesi'nde Ortak İş Birliği Mutabakat Zaptına imza atıldı. Bu çerçevede Türkiye'nin sahipliğinde Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'ın katılımlarıyla 1. Bakanlar Konseyi toplantısı 29 Ağustos'ta düzenlendi. Bu toplantıda Bakanlar Konseyinin yönetim ve işleyiş mekanizmaları ele alındı. Ayrıca projenin yalnızca bir ulaşım projesinden ziyade bölgenin refah ve istikrarını artıracak bir kapsamda olduğu vurgulandı. Bakanlar Konseyi toplantıların devamı projenin sağlıklı yürütülmesi adına hayatidir.
Sonuç olarak Kalkınma Yolu Projesi Türkiye'nin ekonomik ve jeopolitik statüsünü daha da güçlendirecek. Uluslararası ticaret koridorlarının çeşitlenmesini sağlayarak, küresel ticaretin sürdürülebilirliğini destekleyecektir. Bölge ülkelerinden İran, bir iç politika malzemesi haline getirilmediği sürece projeye karşı çıkmıyor. Asya'dan Basra körfezine deniz rotasında yer alan Hürmüz Boğazı'nın kontrolünü elinde tutan İran'ın tepkisi projenin tam kapasiteli uygulanabilmesi açısından önem taşıyor. Avrupa ülkeleri ise enerji tedarikini çeşitlendirmesi yönünden projeye sıcak bakmaktadır. Bununla birlikte projenin başarısı finansman sorunların çözümü ve Irak'ın güvenlik sorunlarının üstesinden gelmesine bağlıdır. Projenin güvenliği için Kuzey Irak'taki PKK varlığının son bulması kritiktir. Bu hususta Türkiye, Irak ile askeri ve güvenlik iş birliklerini artırmaya çalışıyor. Projenin hayata geçirilmesi Irak'ın istikrara kavuşması bölgedeki bütün ülkeler için belirli güvenlik tehditlerini ortadan kaldıracaktır.