5-6 Temmuz 2024 tarihlerinde Şuşa'da gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı Gayri Resmi Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı ve Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları Gayri Resmi Zirvesi, Türk dünyası açısından önemli gelişmelere sahne oldu. Bu toplantılarda Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelerin alfabe birliği ve dil entegrasyonu konularında kritik önerilerde bulunuldu.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türk Devletleri Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türk dünyasının ortak bir alfabe birliğine ihtiyacı olduğunu vurguladı. Sayın Fidan, ortak alfabenin eğitim, kültür ve iletişim alanlarında büyük kolaylıklar sağlayacağını belirtti. Ayrıca eğitim çalışmaları ve gençlik projelerinin geliştirilmesi gerektiğini, bağlantısallık, enerji, finans, ticaret, savunma sanayi ve yeni teknolojiler gibi alanlarda iş birliğini ileri taşımak için gerekli zeminin oluşturulmasının önemini ifade etti.
Diğer taraftan Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Şuşa'da düzenlenen zirvede yaptığı konuşmada, öz kültürü ve ana dili korumanın önemine dikkat çekerek yapay zekayı kullanarak "Büyük Türk Dili Modeli" geliştirmeyi önerdi. Tokayev'in bu önerisi, Türk Dünyasına ait dillerinin yapay zeka aracılığıyla korunması ve geliştirilmesini hedeflemektedir. Böylece Türk Dünyası'nın farklı bölgelerinde konuşulan diller arasındaki farklılıklar minimize edilerek ortak bir dil standardı oluşturulabilecektir.
5-6 Temmuz 2024 tarihinde gerçekleşen bahse konu toplantılarda Hakan Fidan'ın dile getirdiği "ortak alfabe" ve Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev'in dile getirdiği "Büyük Türk Dili Modeli", Türk Dünyası ve Türk Devletleri Teşkilatı'nın geleceği açısından iki önemli öneri olarak öne çıkmaktadır. Zira bahse konu öneriler Türk Dünyası'nın kültürel ve dilsel entegrasyonunu sağlamayı hedeflemektedir.
Fidan, Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkelerinin alfabe birliğini bir an önce tesis etmesi gerektiğini vurgulaması, şüphesiz, bir uluslararası örgüt olarak teşkilatın gelecek vizyonu adına önemli bir mihenk taşıdır. Zira Türk dünyasına ait ortak bir alfabe, dilde standartlaşmayı sağlayarak eğitim, kültür ve iletişim alanlarında büyük kolaylıklar sunacaktır. Sayın Bakanın bu çağrısı, Türk Dünyası'nın paylaşılan ortak kültürel mirasın geleceğe taşınması açısından da kritik öneme sahiptir. Diğer taraftan ortak alfabe, Türk Devletleri Teşkilatı üye ülkeleri arasında dilde standartlaşmayı sağlayarak eğitim, kültür ve iletişim alanlarında büyük kolaylıklar sunacaktır. Ortak alfabenin benimsenmesi, Türk Dünyası'nın kültürel entegrasyonunu güçlendirecek ve ortak projelerin hayata geçirilmesini kolaylaştıracaktır.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev'in önerdiği "Büyük Türk Dili Modeli", yapay zekayı kullanarak Türk dillerinin korunması ve geliştirilmesi sürecinde önemli bir adımdır. Bu model, dilin yapay zeka aracılığıyla işlenmesi, dilsel verilerin toplanması ve analiz edilmesi yoluyla oluşturulacaktır. Söz konusu süreç, Türk Dünyası'nın farklı bölgelerinde konuşulan diller arasındaki farklılıkları minimize ederek ortak bir dil standardı oluşturulmasına katkı sağlayacaktır.
Büyük Türk Dili Modeli'nin İnşası ve Kullanımı
Türk Dünyası adına ortak bir alfabenin oluşturulması ve bu vesileyle inşa edilecek ortak dilin yapay zeka teknolojileri ile işler hale gelmesi açısından, "Büyük Türk Dili Modeli" gibi bir büyük dil modelinin (Large Language Model-LLM) inşa edilmesi, Hakan Fidan'ın da dile getirdiği hedefe ulaşma sürecini hızlandıracaktır. Bu bağlamda yapay zeka teknolojilerinden doğal dil işleme (NLP) teknikleri kullanılarak Türk dillerinin farklı varyasyonları analiz edilebilir ve Büyük Türk Dili Modeli oluşturulabilir. Ancak bu süreçte dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar da bulunmaktadır.
İlk adım, Türk Dünyası'ndaki farklı dillerde geniş bir veri seti toplamaktır. Bu veri seti, Türk Dünyası'nın farklı bölgelerinden toplanan yazılı ve sözlü dil örneklerini içermelidir. Türk Dünyası'nın geniş coğrafyası ve kültürel çeşitliliği göz önünde bulundurularak dil verileri geniş bir yelpazede toplanmalıdır. Kitaplar, makaleler, konuşma metinleri, şarkılar ve günlük konuşmalar gibi çeşitli kaynaklardan elde edilen veriler, modelin zengin ve kapsayıcı olmasını sağlayacaktır. Toplanacak veriler, yapay zeka algoritmaları tarafından işlenmeli ve temizlenmelidir. Bu süreçte dilin gramer yapısı, kelime dağarcığı ve diğer dil özellikleri dikkate alınmalıdır.
Diğer bir önemli nokta ise Büyük Türk Dili Modeli'nin temizlenmiş veriler üzerinde eğitilmesidir. Yapay zekanın alameti farikası şüphesiz geniş veri demetleri üzerinde analizler gerçekleştirebilmesidir; ancak işlenecek verilerin kalitesi, elde edilecek sonuçların başarısına doğrudan etki edecektir.
Dil ile alakalı özelliklerin analizi, modelin eğitimi sırasında dikkate alınması gereken bir diğer önemli adımdır. Model, dilin gramer yapısı, fonetik özellikleri ve kelime dağarcığı gibi dil odaklı özellikleri dikkate alarak eğitilmelidir. Bu, dilin doğal ve akıcı bir şekilde kullanılmasını sağlar. Dilin yapısal özelliklerinin doğru bir şekilde modellenmesi, kullanıcıların modelden elde ettikleri çıktının anlaşılırlığını ve doğruluğunu artıracaktır. Derin öğrenme algoritmaları, modelin eğitimi için kullanılabilir. Bu algoritmalar, dilin karmaşık yapısını ve dilsel ilişkileri öğrenmekte etkilidir. Derin öğrenme, geniş veri setleri üzerinde etkili bir şekilde çalışabilen ve dilin inceliklerini öğrenebilen güçlü bir araçtır. Söz konusu algoritmalar, dil verilerini analiz ederek dilin yapısal ve anlamsal özelliklerini öğrenir ve bu bilgiyi kullanarak dilin farklı varyasyonlarını birleştirir. Veri setinin geniş ve çeşitli olması, modelin farklı dil varyasyonlarını kapsayacak şekilde geniş bir dil tabanı oluşturmasını sağlayacaktır. Bu sayede Türk Dünyası'nın farklı bölgelerinden ve sosyal kesimlerinden dil verilerini, yerel ağız ve lehçeler dahil, içerecektir.
Oluşturulacak "Büyük Türk Dili Modeli", farklı dil kullanıcıları tarafından test edilmeli ve geri bildirimler alınarak iyileştirilmelidir. Kullanıcı geri bildirimleri, modelin pratikte nasıl kullanıldığını ve ne kadar etkili olduğunu değerlendirmek açısından önemlidir. Bu süreç, dilin kullanıcılar tarafından benimsenmesi ve kullanımı açısından kritik öneme sahiptir. Modelin kullanıcılardan aldığı geri bildirimlerle sürekli olarak güncellenmesi ve iyileştirilmesi, dilin doğal ve akıcı bir şekilde kullanılmasını sağlayacaktır. Söz konusu adımlar, Türk Dünyası'nın ortak bir alfabe ve dil etrafında birleşmesini sağlayacak ve Türk Devletleri Teşkilatı üyeleri arasındaki koordinasyonu bir üst seviyeye çıkaracaktır. Ayrıca Türk dünyasının ortak kültürel mirası da korunarak geleceğe taşınmasına katkı sunacaktır. Zira oluşturulacak dil modeli, Türk dünyasına ait yazılı eserlerin tamamını içereceği için, bilhassa eski el yazması eserler gibi ortak kültürel mirasın fiziksel tehlikelerden azade olması sağlanacaktır.
Türkiye'nin Rolü
Türk Devletleri Teşkilatı, üye ülkeler arasındaki ekonomik, kültürel ve siyasi bağları güçlendiren ve bölgesel iş birliğini teşvik eden önemli bir uluslararası örgüttür. Türk Dünyası'nın ortak bir alfabe ve dil etrafında birleşmesi, teşkilatın küresel alandaki prestijini ve etkisini artıracaktır. Geliştirilecek olan Büyük Türk Dili Modeli, yalnızca Türk Devletleri Teşkilatı için değil, aynı zamanda dünya genelinde dil entegrasyonu ve korunması alanında bir örnek teşkil edecektir. Bu modelin, yapay zeka ve doğal dil işleme teknikleri kullanılarak Türk dillerinin farklı varyasyonlarını analiz etmesi ve standart bir dil oluşturması, diğer çok dilli toplumlar ve bölgeler için de ilham verici bir model olacaktır. Dünya genelinde benzer dilsel ve kültürel entegrasyon çabaları için bir rehber niteliğinde olacak bu adım, uluslararası alanda büyük ilgi ve takdir toplayacaktır.
Türkiye, Türk Devletleri Teşkilatı'nın kurucu üyelerinden biri olarak, bu sürecin öncüsü ve lokomotifi olma kapasitesine sahiptir. Türkiye'nin son yirmi yılda attığı adımlar sayesinde bugün ileri ve kritik teknolojilerde ulaştığı seviye dikkate değerdir. Ayrıca Türkiye'nin teknoloji alanında yetişmiş insan kaynağı, ileri teknolojilerdeki uzmanlığı ve deneyimi, Büyük Türk Dili Modeli'nin geliştirilmesinde önemli katkılar sağlayacaktır. Türkiye, bu girişimi başarıyla hayata geçirerek hem Türk Dünyası'na hem de uluslararası topluma önemli bir hizmet sunacaktır.
Ortak bir alfabe ve dil oluşturma süreci, Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler arasındaki iş birliğini ve koordinasyonu güçlendirecek, ekonomik, kültürel ve bilimsel alanlarda yeni fırsatlar doğuracaktır. Bu modelin geliştirilmesi ve başarıya ulaşması, Türk Dünyası'nın kültürel mirasını koruyarak geleceğe taşınmasına yardımcı olacak ve bölgesel iş birliğinin en somut örneklerinden biri olarak tarihe geçecektir.
Sonuç olarak, Türk Devletleri Teşkilatı'nın bu vizyoner adımı, Türk Dünyası'nın birliğini ve gücünü pekiştirerek, uluslararası alanda örnek teşkil eden ve öncü bir model olacaktır. Türkiye'nin liderliğinde yürütülecek bu girişim, teknoloji, dil ve kültür entegrasyonu konusunda dünya genelinde yeni standartlar belirleyecek ve diğer uluslararası örgütler için bir referans noktası oluşturacaktır. Bu bağlamda, Türk Devletleri Teşkilatı ve Türkiye, uluslararası arenada daha güçlü ve etkin bir konuma sahip olacaktır.