Abdulhamid Dibiba yönetiminin bu yılki performansı Libya'nın önümüzdeki on beş yılını şekillendirecek.
Libya'da uzun süren kriz döneminin sonunda Yunus el-Menfi'nin Başkanlık Konseyi Başkanı, Abdulhamid Dibiba'nın başbakan olduğu yeni yönetim 5 Şubat 2021'de Libya Siyasi Diyalog Forumu'nun 74 üyesinin 39'unun oyunu alarak seçildi.
Temsilciler Meclisinin Dibiba'nın kabinesine 10 Mart'ta güven oyu vermesinin ardından Dibiba hükümeti resmen göreve başladı.
Dibiba kabinesinin daha çok teknokratlardan oluştuğu, teknokrat isimler seçilirken Libya'nın yerel dengelerinin dikkate alındığı, herkesi memnun edecek bir kabine oluşturulduğu görüldü.
Cumhurbaşkanı el-Menfi göreve gelmesinin ardından Türkiye, Mısır ve Fransa gibi Libya krizinde etkin ülkeleri ziyaret etti.
Yeni yönetimin görevi devralmasıyla neredeyse bütün Avrupa dışişleri bakanları Trablus'u ziyaret etti ve kapalı olan birçok büyükelçilik açıldı. Avrupa dışişleri bakanları "Libya'dan yabancı askerlerin çekilmesi gerektiği" yönünde açıklamalar yaptı fakat bu açıklamanın altını dolduramadılar.
Bunun yanında kamu menfaati adına zikretmekte yarar görüyorum, Türkiye'den Libya'ya şu ana kadar bakan düzeyinde bir ziyaret olmadı.
Yeni yönetim için yaklaşık 25 milyar dolar civarında bir bütçe ön görülmüş, bütçe son olarak Sayıştay incelemesinden geçerek Temsilciler Meclisine gönderilmiş ve onaylanması beklenmektedir.
Dibiba bu arada, ülkeye bir yıldır temin edilemeyen koronavirüs aşılarını temin etmiş ve ilk iki partisi ülkeye giriş yapmıştır.
Bunun yanında Dibiba geçtiğimiz iki ayın memur maaşlarının aksamadan ödeneceği sözünü vermiş ve bir tür vatandaşlık maaşını gündeme getirerek, uygulanması yönünde adımlar atmıştır.
Libya'da istikrar mümkün mü?
İfade ettiğim hususlar şunlara işaret etmektedir:
1) Dibiba hükümetine yerel, bölgesel ve küresel ciddi bir destek vardır.
2) Çatışma ve kriz sürecinde Libya'nın yanında durmayan ya da karşısında duran aktörler, çatışma sonrası en etkin aktöre dönüşme kaygısı içindedir.
3) Dibiba Libya'nın temel sorunlarını, kırılma noktalarını iyi okumakta, toplumsal talepleri dikkate almakta, ona göre adım atmaktadır. Eğer istediği adımları atabilirse, toplumsal desteği arkasına alacaktır.
4) Libya'daki yeni durum 2019 ve 2020 yıllarındaki çatışma sürecine nazaran daha karmaşıktır.
Eğer Dibiba bütçeyi Meclisten geçirir ve temel kamu hizmetlerinde sekiz yıldır aksayan sorunlardan bazılarını çözerse toplumsal desteği arkasına alır, 2021 yılı sonunda yapılması planlanan, ertelenmesi muhtemel seçimlerde aday olur ve seçimleri kazanarak ülkenin önümüzdeki 15 yılının ana aktörüne dönüşür.
Bunun farkında olan bölgesel ve küresel aktörler Dibiba'ya yakın durmayı ve şu an için onunla çatışmamayı tercih edecektir. Dibiba da bölgesel ve küresel aktörlerle uyumlu çalışmayı tercih edecek, onların yerel müttefikleriyle karşı karşıya gelmekten kaçınacaktır.
Dibiba seçimlerden başarıyla çıkarsa Libya'daki Rus askeri varlığı, Hafter, BAE'nin yıkıcı politikaları vb.. Libya'nın temel krizlerine uluslararası arenadaki dengelere göre yaklaşım sergileyecektir. Yani seçilmiş bir başbakan olarak, Libya halkının desteğini arkasına alıp, bölgesel ve küresel dengelere göre Libya'nın temel kriz noktalarına ilişkin politikalarını şekillendirecektir.
Hafter nerede?
Peki Hafter ne yapıyor? Öncelikle bir kez daha vurgulamakta fayda var Hafter sadece Hafter değildir. Arkasındaki bölgesel ittifak şu an için siyasi müttefikleri üzerinden hamleler yapmakta, Hafter'i ise şimdilik oyun dışında bekletmektedir.
Yani Hafter tehlikesi geçmemiştir. Aksine Hafter ile aynı eksende hareket eden yeni aktörler farklı kimliklerle oyuna dahil olmuştur.
Libya'nın geleceğine bu çerçeveden bakmalı, sadece dış politika değil Türkiye iç siyasetinin de bir parçası haline gelen Libya meselesi dikkatle takip edilmelidir.