Türkiye'nin en iyi haber sitesi
BÜŞRA ZEYNEP ÖZDEMİR

Beklentiler ve Hayal Kırıklıklarıyla COP29

"İklim finansmanı" teması ile toplanan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29.Taraflar Konferansı (COP29) dün itibariyle sona erdi. 11 Kasım tarihinde başlayan Konferansın bu yılki ev sahibi Azerbaycan'ın başkenti Bakü idi. Konferans pek çok açıdan dikkat çekici olarak nitelendirilebilirken 10 gün boyunca en fazla tartışılan husus, şüphesiz finansmanın nasıl oluşturulacağıydı.

Liderlerin Yoklama Listesi

Bu yılki Taraflar Konferansını son yıllarda düzenlenen pek çok konferanstan farklı kılan unsur, çok sayıda liderin katılım göstermemesiydi. Ocak ayında görev süresi sona erecek olan ABD Başkanı Joe Biden, hükümet krizi ile karşı karşıya olan ve konferans sırasında seçimlerin yapıldığı Almanya şansölyesi Olaf Scholz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Rusya devlet başkanı Putin ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi konferansa katılmayan liderler arasında en dikkat çekenler. Liderlerinin katılım göstermediği 13 ülke son yıllarda atmosfere salınan sera gazlarının yaklaşık yüzde 70'inden sorumlu olmaları dolayısıyla ayrı bir öneme sahipler. (En) az gelişmiş ülkelerce bahse konu liderlerin katılım göstermemesi, "önlem alınması gereken acil bir durumun söz konusu olmadığı" şeklinde bir imaj oluşturulduğu eleştirileriyle karşılanırken henüz konferans başlamadan 10 günlük sürecin başarısızlıkla sonuçlanabileceği endişelerine yol açmıştı.

Finansman Tartışmaları: 1 adım ileri, 2 adım geri

Konferans, beklendiği üzere, (en) az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin liderlerinin iklim finansmanının kendileri için ne denli önemli olduğunu gelişmiş ülkelere anlatma çabalarına sahne oldu. Ancak bilindiği üzere bu çabalar yeni değil. 2009'da belirlenmiş olan gelişmiş ülkelerin 2020 yılına dek gelişmekte olan ülkelere düşük karbon emisyonlu ekonomilere geçiş ve iklim değişikliğine uyum eylemleri için yıllık 100 milyar dolarlık iklim finansmanı mobilize etmesi hedeflenmişti. Buna karşılık bu hedefe yalnızca 2022 yılında ulaşılmıştı. Bugün gelişmekte olan ülkeler bu finansmanın 1 trilyon dolara artırılması gerektiğini ifade etse de yapılan bazı çalışmalara göre 2,4 trilyon dolarlık bir ihtiyaç söz konusu. Konferansta yapılan pazarlıklarda ise 200 milyar dolar ile 1,3 trilyon dolar arasında meblağlar telaffuz edildi.

Finansman tartışmaları yalnızca miktarla da sınırlı değildi. Kaynak aktarımının nasıl yapılacağı, kredi şeklinde geri ödemeli mi yoksa hibe olarak mı sağlanacağı ve hangi projelere daha fazla finansman ayrılması gerektiği en çok üzerinde durulan konular arasında yer aldı. Gelişmiş ülkeler kamunun iklim finansmanını üstlenmesinin zorluğundan bahsederek uluslararası yatırım ve kalkınma bankalarını daha fazla sorumluluk almaya çağırdı. Bazı delegeler ulusal bütçelerden kaynak ayırmanın mevcut küresel ekonomik ortamda ne denli zor olduğundan bahsederek hükümetlerce doğrudan kontrol edilmeyen bir fonun daha kolay oluşturulabileceği iddiasında bulundu. Ancak çok sayıda (en) az gelişmiş ülkeye göre iklim finansmanı bir yardım değil, tarihsel emisyonlarda en fazla paya sahip olan gelişmiş ülkelerin ödemekle yükümlü olduğu bir karbon borcu ödemesi. Bu nedenle iklim değişikliği ile mücadele için oluşturulan fonun büyük ölçüde geri ödemesiz olacak şekilde tahsis edilmesi gerektiğini savunuyorlar.

Gelişmekte olan ülkeler tarafından iklim finansmanı sağlama taahhüdünde bulunan gelişmiş ülkelere bazı öneriler yapıldı. Bu öneriler arasında business class uçuşlara daha yüksek vergilendirme tarifelerinin uygulanması, fosil yakıt kaynaklı emisyonlar için ton başına vergilendirme getirilmesi, bono ve tahvil ticaretine iklim vergisi uygulanması en fazla tartışılanlar oldu. Ekim ayı sonunda mevsim normallerinin üzerinde aldığı yağışlar nedeniyle 200'den fazla kişinin ölümüyle sonuçlanan sel baskınlarıyla mücadele etmek zorunda kalan İspanya Başbakanı da fosil yakıt vergisini savunanlar arasında yer aldı. Fosil yakıtlar için daha fazla vergilendirme uygulanması gerektiğini öne süren Sanchez vergilendirmemenin şirketleri dolaylı yoldan desteklemek anlamına geleceğini söyledi.

Konferansın Z Raporu

Bu yazının kaleme alındığı anda Konferansın son günü önceki yıllara benzer şekilde tartışmalar ve fikir ayrılıkları ile noktalanıyor. (En) az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin taleplerine karşılık gelişmiş ülkeler 100 milyar dolar olan iklim finansmanını 250 milyar dolar olarak güncelleme kararı aldılar. Buna göre 2035 yılına dek her yıl 250 milyar dolar emisyon azaltımı ve iklim adaptasyonu için mobilize edilecek. Az gelişmiş ülkelerce hayal kırıklığı olarak değerlendirilen bu durum Konferansın bazı çevrelerce son yılların en kötü COP'u olarak nitelendirilmesine yol açtı. 10 yıldan uzun bir süredir tartışılan finansman konusunun sağlam bir zemine oturtulamamış olması hali hazırda ülkelerin güvenini zedelemişken küresel ısınmanın dahi uluslararası iş birliğinin sağlanmasına yeterli olmaması uluslararası toplumun bir kez daha küresel siyasal sistemi sorgulamasına yol açtı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA