Katalanlar için bir kulüpten ötesi olan Barcelona'yı 1899'da kuran bir İsviçreli, Joan Gamper'dir. Ama onu dünya kulübü yapan ise Josep Lluis Nunez'dir. Geçen hafta 78 yaşında hayatını kaybeden Nunez bugün dünya futbolunda Barcelona ne ile övünüyor, neyin öncüsü ise onun fikir babasıydı. Nunez'in 'Kazanan bir Barcelona' sloganıyla yola çıktığı 40 yıl öncesine dönelim. Cruyff'lu Barcelona'nın Santiago Bernabeu'da R. Madrid'i 5-0 yendiği maçtan sonra "Franco asıl şimdi öldü" diyen Katalanlar, Sarı Fare ile futbolculuk döneminde sadece bir şampiyonluk ve Kral Kupası kazanabilmişlerdi.
YENİ BİR BARÇA İNŞA ETTİ
1978'de 46 yaşında tarihin en genç başkanı sıfatıyla koltuğu oturan Nunez, Cruyff'un da ayrılığı sonrasında ilk şampiyonluğu için tam altı yıl bekledi. 80'li yıllar futbol endüstrisinin bırakın emeklemeyi, doğduğu günler bile değildi. Ortada ne yayın hakları, ne resmi kulüp ürünlerini satan mağazalar ne de futbolcuların imaj hakkından para kazanan kulüpler vardı. Bir inşaatçı olan Nunez, Barça'ya da yeni bir temel atarak yüksek bir bina yapmaya kararlıydı. Planı bugün bakıldığında basit görünebilir ama o yılların dinamiğinde fazlasıyla vizyonerdi.
Camp Nou'nun kapasitesini 125 bine kadar çıkardı, ortada daha UEFA'nın stadyum güvenlik standartları yoktu. 1978'de 78 bin olan kulübün üye sayısı 22 yıl sonra Nunez bıraktığında 104 bine yükselmişti. Taraftar dernekleri aidiyet duygusunun gelişmesi için en pratik çözümdü. 20 yılda dernek sayısı 36'dan 1300'e çıktı. Uzun vadeli başarı için ilk hamlesi Barça altyapısı olan La Masia'yı 1979'da altı ay içinde hizmete soktu.
Genç oyuncuların Barcelona'nın pek muteber olmayan semtlerinde ucuz odalarda kalmalarına sinirlenmişti. 40 kişilik tesislerde artık her iki çocuğun bir odası vardı. Barcelona'nın resmi ürünlerini satan mağazalar Nunez döneminde açıldı. Nunez, Barça üyelerinin her maçta tribünleri doldurması için iki formül geliştirdi. Kombine fiyatlarını her zaman düşük tuttu ki bu model Katalan kulübünde hâlâ uygulanıyor ve Messi'li Barça, Premier Lig takımlarının üçte biri fiyatına tribünden izlenebiliyor. İkinci formül ise yıldız transferiydi. Almanların genç yeteneği Schuster ile başladı, tarihin en pahalı transferi 1982'de gelen Maradona idi ama iki yıl sonra Napoli'ye gitti.
Gary Lineker, Koeman, Laudrup, Stoichkov, Romario, Figo, Ronaldo ve Rivaldo, Nunez döneminde Barça forması giydiler. Helenio Herrara'dan Udo Lattek'e, Menotti'den, Aragones'e teknik adamlara karşı hep sabırlıydı ama onu zirveye çıkaran da indiren de Johan Cruyff oldu.
NUNEZCİLER VE CRUYFFCULAR
88'de Barça'ya gelen Cruyff'un futbol aklı 90'lı yılların başında Katalan kulübünü uçurdu, tarihinin ilk Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu ve arka arkaya gelen dört şampiyonluk... R. Madrid'in gölgesindeki Barça artık yüksekten uçuyordu ama 22 yılda transfer ve teknik adamlara sadece 220 milyon euro harcayan Nunez eli sıkı adamdı. "Kazanılan para sahada kalmalı, kasada değil" diyen Cruyff ile ters düştüklerinde Barcelona ikiye bölündü: Nunezciler ve Cruyffcular. Daha sonra başkan olacak olan Laporta'nın önderliğini yaptığı gençlerden oluşan Mavi Fil grubu, Nunez'in koltuğunu sallamaya başladı. Önce Bobby Robson ardından bir başka Hollandalı Van Gaal ile ayakta kalmaya çalışan ve kupalar da kazanan Nunez gün geldi Cruyff'u kovan başkan olarak koltuğunu kaybetti.
Barça taraftarı onu en son 92'de kazanılan kupanın 25. yıl töreninde gördü. Hep futbolcu ücretlerini düşük tutmakla eleştirilen, bir zamanlar grev kararı alan takımının yarısını gönderen Nunez, tüm branşlarda kazandırdığı 176 kupa ile Barça'ya veda etti. 176 kupa için çok daha büyük bir müzeye ihtiyaç vardı ama onu da Nunez yıllar önce yaptırmıştı zaten...