Futbol dünyası "Ağzından çıkan lafa dikkat et, gün gelir hatırlatırlar" hikayeleriyle doludur. Bursaspor'da parlayan ve Fenerbahçe'den Real Madrid'e uzanan bir kariyere sahip olan Baliç'in uzun süre peşini bir cümle bırakmamıştı. Profesyonel futbol bu, bir sezon sonrasında nerede olacağını bilemezsin. Baliç de Galatasaray formasını giydiğinde o meşhur cümleyi hatırlattılar, bizzat bir röportajda sorduğumu hatırlarım: "Baliç, kefen giyerim, Galatasaray forması giymem" dedin mi? Bosnalı büyük yetenekti, sonraları daha da geliştirdi Türkçe'sini ama bana o gün "Ben kefen kelimesini bilecek kadar Türkçe konuşamıyordum ki o zamanlar ağabey, söylemedim öyle" demişti. Ne diyorsa odur sonuçta... Baliç bu konuda yalnız değil. İspanyollar hatırlattı, onların yakın tarihinde kısa bir tura çıkalım...
ÖLÜRÜM DE CADIZ'E GİTMEM
Yolu Fenerbahçe'den geçen ama burada mutlak golü kaçırdıktan sonra kafasını kale direğine yaslamış "Küçük Emrah" bakışıyla hatırlanan Daniel Güiza futbola Xerez takımında başlamıştı. Bir gün "Ölürüm de Cadiz forması giymem" dedi. Cadiz, yetiştiği Xerez kulübünün ezeli rakibiydi. Gün geldi Güiza, 35 yaşında Cadiz'e imza attı. O sözünü unutmayan yeni takımının taraftarı da transfer haberini duyunca sokağa döküldü, Güiza ölüm tehditleri aldı, özür diledi, neyse ki sular duruldu sonra...
REAL MADRİDLİYİM
Iniesta'nın Barcelona tarihindeki önemini anlatmaya gerek var mı? İspanya'nın bir ucundan ailesinin Katalan kulübünün alt yapısı La Masia'ya emanet ettiği Iniesta, 12 yaşındayken kendisine uzatılan mikrofona "Real Madridliyim" demişti. Kimse çocuk yaşta ona bunun hesabını sormadı elbette gün geldi o görüntüler tekrar yayınlandı, Iniesta yine sakindi: "Ne var yani, çocukken Real Madridliydim, herkes olabilir" dediğinde Barselona şehrinde kimse sesini çıkartamadı.
AVRUPA'YLA İLGİLENMİYORUM
Jose Mourinho'nun Manchester United'da fiyakasının bozulduğu kesin. Rafael Benitez'in Fenerbahçe'nin yarı finalde elendiği Benfica'yı devirip Chelsea ile kazandığı Avrupa Ligi Kupası'na burun kıvıran ve 3.5 yıl önce "Avrupa Ligi beni ilgilendirmiyor. Bizim seviyemizin aşağısında" diyen Portekizli teknik adam, şimdi 180 derece dönüşüyle "Dün, dündür" dedirtti.
REAL MADRID'DE OYNARIM
Rafael Marquez, klas bir stoperdi. Meksikalı savunmacı, yedi sezon Barcelona forması giydi ama arşivden çıkan bir röportaja kendisi de güldü. Barcelona'ya gelmeden iki yıl önce kendisiyle röportaj yapan İspanyol muhabir, Marquez'in eline Real Madrid formasını tutuşturmuş, deklanşöre basmıştı, manşet de hazırdı: Real Madrid'de oynamaya hazır." Transfer olmadı elbette, hem zaten kim Real Madrid formasını giymek istemezdi ki...
BARCELONA'DA OLMAK
İspanyolların efsane futbol dergisi Don Balon yayın hayatına son verdi ama derginin arşivi elbette ki futbol tarihi için bir hazine değerinde. 1998 Dünya Kupası'nda Taffarel'i iki kafa golüyle avlayan ve o dönemde Juventus forması giyen Zidane'ı Aralık 1998'de kapağına taşıyan Don Balon manşeti de oyuncunun sözünden vermişti: "Zidane bize özel bir itiraf yaptı: "Barcelona'da oynamaktan büyük keyif alırım." Zidane haklıydı, Barcelona'da Figo gibi büyük bir yetenek vardı, herkes onunla oynamaya can atardı ama olmadı, ikili Barcelona yerine Real Madrid forması altında buluştular...