Yemeden içmeden belli bir süre hayata devam etmek mümkün ama nefes almadan yaşamak imkansız. Ancak insanlar kötü hava koşullarını gözle takip edemiyor. Gıda ve suda olduğu gibi havayı kirleten maddeler artık gözle görülemiyor. Bu yüzden alınan önlemler daha etkili olmak zorunda. Pandemi döneminde bunu daha da çok yaşadık. Yediğimize, içtiğimize, havamıza suyumuza daha çok dikkat eder olduk. Şimdi iç mekanlarda havayı akıllı telefonla kontrol etmek mümkün hale geliyor.
HER GÜN 9 BİN LİTRE HAVA
Dyson Purifier Hot+Cool Formaldehyde pek de farkında olmadığımız ve bizi en çok etkileyen iç mekan hava temizliği ve hava kalitesini iyileştirme konusunda yeni çözümler geliştiriyor. Dyson yeni hava temizleyicileri, geliştirilmiş teknolojileriyle iç mekanlarda daha temiz bir havanın mümkün olduğunu ortaya koyuyor ve artık formaldehiti de algılayıp yok edebiliyor. Dünya genelinde milyonlarca insan artık kapalı alanlarda çok daha fazla zaman geçirirken, soluduğumuz hava konusundaki farkındalık da her geçen gün artıyor. Evlerimiz daha fazla çalıştığımız, egzersiz yaptığımız, uyuduğumuz ve oyun oynadığımız alanlar haline gelirken, her gün 9 bin litreye kadar hava soluduğumuzu göz önüne aldığımızda, iç mekanlarda soluduğumuz havanın kalitesi de büyük bir önem arz ediyor.
AKILLI TELEFONDAN KONTROL
Akıllı telefona kurulan Dyson uygulamasıyla kısa sürede önce ürünü tanıtıyorsunuz. Oda sıcaklığını değil, kapalı alanlarda gözümüzle gördüğümüz tozlar dışında, gözümüzle göremediğimiz ultra ince partiküller (PM10, PM2.5), Uçucu Organik Bileşikler (VOC), Azot Dioksit (NO2) ve formaldehit gibi kirleticileri yakalamanız ve takip etmeniz mümkün. Gün içinde yemek pişirme, temizlik yapma, kanepeye oturma gibi basit aktivitelerimiz; bu kirleticilerin havaya karışmasına neden oluyor. Günde yaklaşık 14 saatten fazla vaktimizi kapalı alanlarda geçirdiğimizden, gözümüzle göremediğimiz tehlikeleri anlamak ve bunlara çözüm bulmak daha da önemli bir hal alıyor. İşte tüm bu değişimleri akıllı telefon üzerinden takip edebiliyorsunuz.
SESE DUYARLI
En önemlisi de bu tür cihazların mümkün olduğu kadar sessiz çalışması. Bilgisayar kullananların ortam iyice sessizleşince fan sesine bile ne kadar duyarlı olduğunu biliyoruz. Size şöyle bir örnek verebilirim; gece apartman boşluğunda doğal gaz sayacının dönme sesine bile duyarlı hale geliyorsunuz. İşte böyle bir ortamda sessizlik daha önemli hale geliyor. Dyson Purifier Cool hava temizleyici ise; temizleme performansından ödün vermeden yüzde 20 daha sessiz çalışıyor. Dyson mühendisleri, temizleme performansını korurken Dyson Purifier Cool'un ses çıkışını da azaltmaya odaklandı. Dyson Malezya Gelişim Merkezi'nin kendi akustik odasından yönetilen tasarım süreci sayesinde yeniden geliştirilen cihaz yüzde 20 daha sessiz olacak şekilde çalışıyor. Maksimum fan hızında 64 desibelden 61 desibele düşürülen gürültü, hava ve makine yüzeyi arasındaki sürtünme miktarını azaltan teknolojiyle sağlanıyor.
GÖZLE GÖRÜLMEYENLER DE KAÇAMIYOR
Şimdi "yeni ürünün diğerlerinde ne farkı var"diye sorduğunuzda formaldehiti algılayan ve yok eden çözümün farkı öne çıkıyor. Formaldehit, kontrplak ve fiber levha gibi formaldehit esaslı reçineler içeren mobilya ve ahşap ürünleri, yalıtım malzemeleri ve boya, duvar kağıdı, vernik ve ev temizlik ürünleri gibi kendin yap ürünleri tarafından yayılan renksiz bir gaz kirleticisidir. 0,1 mikron boyutundaki partiküllerden 500 kat daha küçük olması nedeniyle özellikle yakalanması zor. Tespit edilemediği halde, gazsızlaştırma olarak bilinen hava kaynaklı kimyasalların sürekli salınımı nedeniyle uzun süreli maruziyete ve bu doğrultuda da sağlık sorunlarına yol açabilir. Dyson Purifier Hot+Cool Formaldehyde hava temizleyici iç alandaki alerjen ve zararlı maddeleri tespit ederken, tamamen yeni katı hal formaldehit algılama ve tam yalıtım sağlayan HEPA 13 standardında filtreleme sunarak daha temiz bir ev ortamı sağlıyor. Dyson Purifier Hot+Cool Formaldehyde, ultra ince tozları ve alerjenleri yakalamak ve hatta formaldehit dahil potansiyel olarak tehlikeli VOC'leri (Uçucu Organik Bileşik) yok etmek için tasarlanmış, yeni katı hal formaldehit algılama teknolojisine sahip.
***
TEKNOLOJİ DÜNYASININ DEV PİŞMANLIKLARI
Nokia'nın Blackberry'nin dokunmatik ekran pişmanlığı, Microsoft'un ve Intel'in mobil ekosistem pişmanlığı, Sony, ve Toshiba'nın ekran ve yazılım pişmanlığı Çinli Huawei'in işletim sistemi, harita ve arama teknolojisi pişmanlığı zamanı geri almaya yetmiyor Her işletim sistemi, arama ve harita teknolojisi zamanla kazanılan yetkinlikleri içinde barındırıyor. Sanırım zamanı geri alma şansı olsa Nokia, Blackberry, Microsoft, Intel ve Huawei pek çok konuda pişmanlıklarını açıklayıp odaklanacakları konuları bir daha tercih ederdi. Aslında teknoloji dünyasında platform ve ekosistem rekabeti en derin konu. Bir marka ile diğerinin arasını bu konu açıyor. Apple dokunmatik ekranlarda kazandığı mükemmelliği kendi ekosistemindeki itibar yönetimiyle yukarı taşıyor. Nokia ve Blackberry yöneticileriyle değişik 2008 ve 2007 yılında röportajlar yapmıştım. Üst düzey yöneticiler dokunmatik ekranların geçici bir akım olduğunu düşünüyordu. Bu yüzden sahip oldukları gücü bölmek istemiyorlardı. İşleri yolunda gidiyordu. Yine mobil cihazlarda Intel ve Microsoft kurdukları ekosistemde işleri yolundaydı. Pek rahatlarını bozmak istemedler. Oysa Google, Apple ve Qualcomm ciddi adımlar attı ve riskler aldı. Mobl dünyadaki sıçramada önceliklerini doğru belirledi.
JAPONLAR YAZILIMDA KAYBETTİ
Uzakdoğulu firmalar için de zaman çok merhametli davranmadı. Japon markalar zaman içinde çok güç kaybetti. Donanım konusundaki tecrübesini yazılımla desteklemeyen Japon markaları karlarının hızla düşmesine çare bulamadı. Sony, Toshiba, Panasonic gibi markalar ekran, yazılım konusundaki deneyimleri ürünleri mükemmelleştirmek için yeterli olmadı. Donanımda gelinen sınırları yazılımla genişletecek insan gücüne yatırım yapmadılar. İşte bu yüzden Japon markaları rekabette güç kaybetti. Güney Koreli LG televizyon konusunda başarılı olsa da akıllı telefonlarda başarıyı yakalayamadı.
ARAMA BİR YAŞINDA
Huawei yeni işletim sistemi dışında arama ve harita hizmeti için de alternatif çözümler geliştirmişti. Zamanı geriye sarıp bunu 10 yıl önce yapmak isterdi. Ancak 2020 yılının Mayıs ayında kullanıcıların beğenisine sunulan, tüm dünyada 170'ten fazla ülkede 50'den fazla dil desteği ile birlikte başta Huawei olmak üzere tüm android cihazlarda kullanılan haber, seyahat, alışveriş ve yerel işletmeler gibi 20'den fazla kategorisi ile mobil kullanıcılara kaliteli içerikleri en verimli şekilde sunan arama motoru Petal Search, bi rinci yılını tamamladı.
***
3 BOYUTLU EKRANLAR HAYATI DEĞİŞTİRMEYE HAZIR
Yıllar önce televizyonlarda saman alevi gibi parlayan üç boyutlu ekranlar bir daha izlenmez oldu. Sonuçta bizi ekstra gözlük kullanmaya zorlayan teknolojiler başarılı olmadı. Acer, stereoskopik 3D deneyimlerini yeni ve sezgisel bir biçimde sunarak sanal dünyayı daha fiziksel bir boyuta taşıyan, en gelişmiş optik çözümler ile ekran ve duyusal teknolojilerle desteklenen bir dizi deneyimi kapsayan SpatialLabs'i tanıttı. İçeriğin tam anlamıyla ekranın önünde akması, yaratıcı kişilerin üretimlerini özel bir gözlük kullanmadan, gerçek zamanlı ve 360 derece görüntüleyebilmelerini sağlıyor. İlk kez bir ConceptD dizüstü bilgisayarda tanıtılan SpatialLabs, göz takibi yapan bir stereo kamera, bir stereoskopik 3D ekran ve gerçek zamanlı render teknolojileri ile içerik üreticilere üretimleriyle etkileşim için yeni bir yol sunuyor. Ancak hem mühendisler hem izleyenler için Türk Telekom fiber hızlı bağlantısına ihtiyaç duyabilirler. Bu yüzden Türk Telekom, fiber hatlara yatırım yapmaya devam ediyor. Acer Inc. Co-COO'su Jerry Kao, "ConceptD aracılığıyla içerik üreticilere olan bağlılığımıza dayanarak, Acer'ın sürükleyici deneyimler sağlama çabalarının bir sonraki adımı olan SpatialLabs'ı tanıtmaktan heyecan duyuyoruz. SpatialLabs, 3D tasarımcıların mevcut iş akışını geliştiriyor, böylece zamanlarını ve kaynaklarını yaratıcı sürece odaklayabilirler. SpatialLabs, geliştiriciler için Unreal Engine desteğimizle çeşitli dikeylerde şaşırtıcı deneyimler yaratmalarını sağlayacak" diyor. Bu teknoloji kombinasyonu, 3D içerikle çalışan içerik üreticiler için devrim niteliği taşıyor. Tasarımcılar genellikle, 3D bir objenin ya da sahnenin derinliği hakkında kısıtlı bilgi sunabilen 2D ekranlarda çalışıyorlar. SpatialLabs, yaratıcı profesyonellere çalışmaların gerçekte nasıl görüneceğini görebilme yetisi kazandırıyor.