Geçtiğimiz yıl tam bu zamanlarda 13 yıldır Barselona'da düzenlenen Mobil Dünya Kongresi (Mobile World Congress - MWC 2020) ertelenmişti. GSM Birliği (GSMA) kararı verene kadar pek çok firma iptal kararı almıştı. Ancak organizasyon için hazırlık yapan Çinli firmalar son ana kadar GSM Birliği kararını beklemişti. Şimdi tam bir yıl sonra bu fuarların fiziksel olarak anlamını daha iyi kavradık. İnsan aynı coğrafyada, aynı çatı altında daha hızlı ve güçlü iletişim kurabiliyor. En azından bizim kuşak için daha böyle. Fuardan önce açıklanan ürünler, servislerle gündem değişmeye başlardı.
ROBOT AMELİYATLAR MÜMKÜN
5G'nin en etkili olacağı alanlardan biri de pandemide çok sık gündeme gelen sağlık hizmetleri olacak. Doktorların anlık müdahaleleri uzaktan robotla yapması için 5G altyapısı kaçınılmaz. Yani pandemide etkisini gördüğümüz mekan bağımsız servisler için 5G kanatlarını takmaya ihtiyacımız var.
Aslında tasarımlarda değişim her zaman çok etkili olmuyor. Onlar servislerle birlikte kanatlanıyor. İşte katlanabilir ekranlı cihazlar da 5G ve onunla birlikte gelen servislerle kanatlanıyor. Yoksa 20 bin TL üzerinde bir cihazı ilgi çekici kılan ne olabilir?
Türkiye'den Türk Telekom'un iştiraki Argela gibi kurumların küresel yatırımları ve yetenekleri 5G konusundaki gelişmeleri yakından takip etmemizi sağlıyor. 5G altyapısı şekillenirken Argela gibi yetenekli şirketler sayesinde Türkiye 5G kanatlarını takabilir. 5G standartları ve uygulamaları oluşurken yetenekli insanlarınız varsa, fark yaratabiliyorsunuz. ABD ile Çin arasındaki savaşın Avrupa Birliği üzerindeki etkisini Mobil Dünya Kongresi'nde yakından takip etme şansı buluyorduk.
ÜÇÜNCÜ GÜÇLÜ EKOSİSTEM
Mobil Dünya Kongresi'nde Çinli şirketlerin ağırlığı son 10 yılda düzenli olarak arttı. Mobil uygulama ekosistemi için yeni bir alternatif sunan Huawei Mate X2'nin yeni tasarımıyla fuar rutinini uzaktan yakalamamızı sağladı. Samsung ile katlanabilir ekranlar konusundaki rekabet, cihazlar üzerinden değişimi takip edenleri heyecanlandırmaya yetiyordu. Şimdi biraz yavaşlamış gibi duran rekabeti katlanabilir cihazlarda görebiliriz.
YENİ DENEYİM PEŞİNDEKİ TASARIMLAR
Katlanabilir ekranlı cihazlarda en iyi deneyimi sunmak için yarış devam ediyor. Son iki yıldır, önceki hatalara düşmeden daha iyi bir deneyim için markalar yarışıyor. Huawei Mate X2 Daha büyük ekran, geniş bir görüntüleme alanı sunarken, cihazın katlanabilirlik özelliği, taşınabilirliği en üst düzeye çıkarıyor. Huawei yetkilileri insanların kullanım alışkanlıkları üzerine kapsamlı araştırmalardan yararlanarak katlanabilir form faktörünü sıfırdan tasarladığını söylüyor. İnternette gezinme ve üretkenlik görevlerinden medya tüketimine, çevrimiçi alışverişe ve oyun oynamaya kadar Huawei Mate X2, diğerlerinden farklı olarak inanılmaz derecede sürükleyici deneyim sunmaya odaklanıyor.
Çift ekranlı tasarımı ile Huawei Mate X2'nin 8 inç boyutundaki esnek iç ekranı, türünün en büyüklerinden biri. Bunun da ötesinde Huawei Mate X2, yansımayı en aza indirmek için manyetik olarak kontrol edilen bir nano optik katman sunuyor. Dışarıdaki 6,45 inç OLED ekranla sorunsuz bir şekilde çalışıyor. Kullanıcılara bir moddan diğerine geçerken tutarlı bir deneyim sunmak için her iki ekran da süper yüksek çözünürlüğe, yüksek dokunma örnekleme hızına ve 90 Hz yenileme hızına sahip.
Smart Multi-Window, kullanıcıların e-posta uygulamasında bir e-posta ekini önizlemek veya Not Defteri'nde bir bağlantı açmak gibi etkin uygulamayı küçültmeden başka bir uygulamadaki içeriği hızlı bir şekilde önizlemesini sağlıyor.
GÜÇLÜ KAMERA İLE DONATILDI
Mate X2, tüketicilerin hayatlarını günün her saatinde kristal netliğinde belgelemelerine ve paylaşmalarına olanak tanıyan Ultra Vision Leica Dörtlü Kamera ile donatıldı. 50MP Super Sensing Geniş Kamera, hızlı odak ve yüksek kaliteli görüntüler yakalamak için RYYB renk filtresi dizisi (CFA) ve dördü bir arada piksel gruplama ve Tam Piksel Octa PD Otomatik Odaklama özelliklerini içeren ilk sensörlerden birine sahip. Periskop optik tasarıma sahip 10x telefoto kamera, uzun menzilli fotoğrafçılık için 10 kat optik yakınlaştırma, 20 kat hibrit yakınlaştırma ve 100 kat dijital yakınlaştırmayı destekliyor.
Mate X2, sinyal gücündeki ve akıllı telefonun modundaki değişikliklere göre en iyi anteni dinamik olarak seçen tamamen yeni bir akıllı anten sistemine de sahip. İster katlanmış ister katlanmamış, dikey veya yatay tutulmuş olsun, bu sistem optimum kullanıcı deneyimi için güçlü sinyal alımı sağlıyor. Mate X2, devasa bir 4 bin 500 mAh bataryaya sahip olmakla kalmıyor, katlanabilir cihazlarda mevcut en hızlı şarj çözümü olan 55 W HUAWEI SuperCharge'ı destekliyor.
***
VERİ DOKUNDUĞU YERİ YAKIYOR
Hayatımızın içinde verinin gölgesi uzamaya devam ediyor. Hastanın tansiyonu, kalp ritmi, ateşi, kandaki antikor oranı, futbol takımının koşu mesafesi, yürüyüş sırasında attığınız adım, dijital müzik kaydı, güvenlik kamerası kayıtları, yaptığımız her arama veri miktarını artırıyor
Sağlık Bakanlığı'nın her gün açıkladığı veriler, Covid-19 hastasının ateşi, emeklinin veya asgari ücretlinin maaşı, futbol takımının topa sahip olma oranı, basket takımındaki oyuncuların istatistikleri, Google arama trendleri hepsi hayatımızda veri etkisi yaratıyor
Yani sizin hayatınıza o an nereden dokunuyorsa, sizi nasıl etkiliyorsa, veri o demek oluyor. Kısacası her insanı, hatta makineyi etkileyen yönüyle veriye bakmak daha çok keşifte bulunmamızı sağlayabilir.
Veri olmadan iş yapamayacağımız günler hiç uzak değil. Her 100 alışverişin 30'u online ortamlara taşınmış durumda. Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı günlük veriler eğitimden sağlığa, ulaşımdan üretime her sektörü etkilemeye devam ediyor. Sağlıklı hayat için spor yapan biri için kalp atış ritmi, koşu ya da yürüyüş mesafesi gibi konular öne çıkmaya çalışıyor. Uzayan veri gölgeleri, firmaların bizim davranışlarımızdaki değişimini anlamak için kullandığı şifre çözücülere dönüştü. Eğitim, sağlık, ticaret, hukuk, ulaşım kısacası her alanda veri gölgeleri altındayız.
Sadece bulaşıcı hastalıkların verisini değil, tüketilen gıdalara ve insanların günlük hareketliliğine bakarak bir kaç yıl sonra oluşabilecek hastalıklar karşısında önlem almak, sigorta hizmeti için tahminde bulunmak mümkün. Verileri iyi niyetle ya da kötü niyetle kullanmak bizim, yani toplumun elinde. Avrupa Birliği'nde toplumsal faydayı görmek için önemli çalışmalar yürütülüyor. Yani her şeyin ticari fayda için değil toplumsal fayda için gelecek projeksiyonu yapmak zorundayız.
SÖZÜN UÇTUĞU YER CLUBHOUSE
Sözlü kültüre geri dönüş özlemi mi bilinmez ama Clubhouse'ı çekici kılan, kayıt olmadan konuşulması, sadece davetle kullanılabilmesi, Apple kullananlara özel uygulama olması gibi sebepler olabilir. Ancak ayrıcalık seven kültürün Clubhouse'a balıklama atlaması sanırım gayet doğal.
Çoğu insan için, kayıt olmadan sözün uçmasına izin verildiğinden dolayı daha çekici hale gelen Clubhouse, haftalardır en çok indirilen uygulamalar arasında olmaya devam ediyor. Sebep sadece kayıt olmaması değil, davet usulü kullanım da olabilir. Ancak sebep ne olursa olsun videolardan sıkılmamıza sebep olacak kadar bombardıman altındayız.
Bildirim ayarlarını yapmadıysanız, sürekli açık bir radyoyu nasıl kapatacağınızı bilmeden sesi kapatmaya uğraşırsınız. Damsız veya referans olmadan girilmeyen kulüplerden biri gibi biraz havalı başlangıç yapan Clubhouse, şimdi gizlilik konusundaki dikkatli. Pek çok arkadaşımın bile davetiye istediği bir ortama dönüştü. iPhone'u olan arkadaşlarınızın konuştuğu ve dinlediği ayrıcalıklı ortam tam da bize göre. Ayrıcalıklı ama mantıklı olmaya gerek yok. Ancak işin büyülü tarafı biraz da snapchat gibi, konuştuğunuzun kaydı olmayınca sözün uçmasına izin verilen yer olması.
Uygulamayı kurarken arkadaşlarınızla paylaşmayı reddetmeyi aklınızdan geçirirseniz, sizi pek de hoş karşılamıyorlar. Oysa Türkiye'de Kişisel Verilerin Koruma Kanunu (KVKK) ve Avrupa Birliği'ndeki yasalar GDPR kapsamında yasa dışı olduğunu düşünebilirsiniz. ABD merkezli bir girişimin veri toplama işlemi sizce sıradan bir durum mu? Hani Whatsapp, Instagram, Facebook'u silip verilerimize sahip çıkacaktık. Ne oldu? Daha biz bunu tartışırken bir kaç haftada hayatımızın ortasına başka bir uygulama daha girdi. Yani kişisel veri konusunda Avrupa Birliği ile ilişkileri daha güçlü tutmakta fayda var.