Evde kaldığımız süre içerisinde aileye yeni katılan dizüstü bilgisayarlar oldu. Evdeki cihazlar okul ve ofis taleplerine yetersiz kalınca değişik alternatifler aramak zorunda kaldık. Video konferanslar falan olmadan önce "İnternete bağlansın, yazı yazayım yeter" diyenler şimdi daha çok performans talebiyle ortaya çıkıyor.
Peki, biz dizüstü bilgisayardan bu olağanüstü dönemde neler bekliyoruz?
Her şeyden önce artan ihtiyaçlar yüzünden daha fazla performans bekliyoruz. İkincisi film izlerken, oyun oynarken veya görüntülü konferanslara katılırken kaliteli bir ekran, kamera ve ses performansı istiyoruz.
Birlikte çalışma yetenekleri artınca telefondan bilgisayara veya bilgisayardan telefona paylaşım yeteneklerinin artması size zaman kazandırıyor. Uyumluluk problemleriyle uğraşmıyorsunuz.
İşte tüm bu özellikleri değerlendireceğimiz bir ürünü deneyimliyorum. Deneyimlerken Apple ekosistemine karşı yeni bir ekosistem yaratmaya çalışan Huawei'in yaptıkları dikkat çekiyor. Bu ekosistemi denemek için dizüstü bilgisayardaki amiral gemisini kullanmak da şart. Kısa süreli deneyimin bir de uzun vadeli olanını da sabah.com.tr üzerinden paylaşacağım.
GÜVENLİKLİ KAMERA
Kısa bir süre önce deneyimlemeye başladığım Huawei Matebook X Pro ilgili ilk izlenimlerim şöyle: Cihaz, performans, pil ömrü ve birlikte kullanma konusunda önemli avantajlara sahip. Kurulurken güç düğmesi parmak izinizi de tanıdığı için kişisel verileriniz konusunda daha güvenle kullanmanız mümkün. Ayrıca her bir kullanıcı için ayrı bir profil oluşturabiliyorsunuz. Huawei'in dizüstü bilgisayardaki amiral gemisi en güncel Intel 10'uncu nesil Core i7 işlemciye sahip.
İlk açtığınız anda çok ince çerçeve ve yüzde 91'lik ekran gövde oranı telefonlardaki sonsuz ekran deneyimini dizüstüne taşıyor. Kontrast ve çözünürlük bilgisayar oyunlarına meraklı olanları oyun performansıyla da memnun ediyor. Ayrıca televizyon ekranında izleyemediklerinizi dizüstü ekranında izlemeye değecek bir ekran kalitesi görüyorsunuz. Ben bu kadar pürüzsüz metal yüzeyin masada veya eğimli yüzeyde kayacağını düşünüyordum. Ancak pek de düşündüğüm gibi olmadı.
Dizüstü bilgisayar kamerasının size tuzak kurmaması için gömülü olması iyi. Klavyenin F6 ve F7 tuşları arasına gömülü olan kamera, kullanıcı açmadığı sürece aktif olsa bile görüntü transferi yapmayarak kişisel güvenliği daha da arttırıyor. Fakat hafif alttan çekilen görüntü, gıdısından rahatsız olan benim gibi kilolu kullanıcıları rahatsız edebilir.
2GB GDDR5 üzerinde çalışan NVIDIA GeForce MX250 ile donatılan yeni Huawei MateBook X Pro, grafik ve video düzenlemeden oyun ve multimedya içerik tüketimine kadar her senaryoda sorunsuz bir deneyim sunuyor. En yeni amiral gemisi dizüstü bilgisayar, aktif ve pasif modlar arasında dinamik olarak geçiş yapan akıllı bir soğutma sistemi barındırıyor.
EVDE EĞLENMEYE HAZIR OLUN
Ayrıca Shark Fin Fans 2.0 daha yüksek bir hava çıkışı üretmek için daha büyük kanatçıklara da sahip. Yeni MateBook X Pro, aynı zamanda, gerçek zamanlı sistem sıcaklığı izleme sağlayan akıllı bir filtreleme teknolojisine sahip ve dizüstü bilgisayara daha sessiz işlemler sağlayan pürüzsüz bir fan eğrisini de bünyesinde bulunduruyor.
MateBook X Pro, güçlü bir üretkenlik aracı olmanın yanı sıra, üstün bir ses deneyimi sunan dört hoparlöre sahip. Bu güçlü hoparlörlerle mobil eğlencenin tadını çıkarırken aksiyonun da tam ortasında olduğunuzu hissedebiliyorsunuz.
HIZLI ŞARJ OLSUN SİNYALİ ŞIP DİYE YAKALASIN
MateBook X Pro üzerinde biri SuperCharge'ı destekleyen iki adet Type-C USB, bir adet Type-A USB portu ile birlikte 3,5 milimetre jak girişi de bulunuyor. Huawei MateBook X Pro, dünyanın en hızlı Wi-Fi bağlantılarını destekleyen dizüstü bilgisayar olma özelliğine de sahip, bu da daha iyi sinyal alımı ve her zamankinden daha istikrarlı bağlantıya olanak tanıyor. En yeni amiral gemisi MateBook'daki Bluetooth 5.0, daha geniş sinyal kapsama alanı ve daha güçlü yayın özellikleriyle daha hızlı veri iletim hızlarına sahip. Bu, yeni dizüstü bilgisayarın daha kararlı sinyallerle daha uzun bir mesafeden bağlanabileceği anlamına geliyor.
BİRLİKTE ÇALIŞMAYA YATKIN
Huawei Share ile MateBook X Pro ve akıllı telefonlarla daha kolay iletişim kuran arayüz, sürükle bırak özelliğiyle beraber, akıllı telefona kaydedilmiş içeriği doğrudan dizüstü bilgisayarda görüntülemeyi sağlıyor. Dizüstü bilgisayara bağlı çevre birimlerinin, akıllı telefonlarda gezinti için de kullanılabildiği Multi-Screen Collaboration, cihazlar arası geçiş yapmaksızın, mobil uygulamalara sorunsuz erişim sağlıyor. Çoklu Ekran İş Birliği (Multi-screen Collaboration), yalnızca dizüstü bilgisayar ile akıllı telefon arasında dosya aktarımını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda dizüstü bilgisayar ile akıllı telefon arasında sorunsuz bir iş birliği yapılmasını da sağlıyor.
"EVDE KAL" KAMPANYASI VERİ TRAFİĞİNİ UÇURDU
Türkiye'de ilk Covid-19 vakasına rastlandığı 13 Mart tarihinden bu yana internet kullanımındaki artış dikkat çekici boyutlara ulaştı. Sokağa çıkma yasaklarıyla birlikte ikinci çeyrekte artış kendisini göstermeye başladı. İnternetin yoğun kullanımına uzaktan eğitim ve evden çalışma eklenince Türkiye'nin veri kullanımı da arttı.
Türk Telekom'un sabit internet abonelerinin yılın ilk yarısındaki abone başı aylık ortalama veri kullanımı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 42 artarak, 178 GB oldu. Türk Telekom abonelerinin Ocak-Mart 2020 arasındaki ilk üç aylık veri kullanımı, bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 30 artışla 159 GB oldu. Nisan- Haziran 2020 arasında da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 53 artarak 195 GB'a yükseldi. Türkiye'nin abone başı veri kullanımı haritasına bakıldığında, özellikle Muğla, Malatya, Antalya, Mersin ve Sinop illerindeki artış dikkat çekti.
Bu kapsamda yılın ilk altı ayında geçen yıla oranla sırasıyla; yüzde 52 ile Muğla, yüzde 49 ile Malatya ve Antalya, yüzde 46 ile Mersin ve Sinop abone başı aylık ortalama veri kullanımının en çok yükseldiği ilk beş il oldu.
BÜYÜKADA SAHİLLERİNDE TURLUYORUM
Segway 2000'li yılların esrarengiz buluşuydu. Tüm dünyada kişisel seyahati değiştirecek "şey" diye söylentileri başlayan, sonraları Ginger takma adıyla anılan Segway, dünyayı değiştirecek devrimsel bir buluş olarak gösteriliyordu.
Dean Kamen, tekerlekli sandalyedeki genç bir adamın bir kaldırımın üstesinden gelmek için mücadele ettiğini gördüğünde bu cihazla ilgili ilk kıvılcımlar zihninde çaktı. Zaten girişimci dediğin sorunlardan beslenmez mi?
Segway adı verilen buluşun, kendi kendini dengeleyen ilk taşıt olduğunu söyleyen Kamen, bilgisayar donanımı sayesinde aracın kullanıcısına otomatik olarak uyum sağladığını gösterdi. Segway'i at arabasının taşıyıcı niteliklerine sahip basit bir araba olarak nitelendiren Kamen, saatte 27 kilometre hızla giden kaykay benzeri bu aracın büyük şehirlerdeki trafiği önemli oranda azaltacağı görüşündeydi. Daha sonra bu buluş, değişik şekillere girdi. Sonra Scooter halini de aldı.
Merkezi Pekin'de bulunan Çinli Ninebot, aralarındaki lisans tartışmalarını bitirerek 2015 yılında ABD'li Segway'i satın aldı. Çinli şirket, kısa mesafeli nakliye ürünlerinin araştırma ve geliştirme, tasarım, üretim, dağıtım ve satışına odaklandı. ABD, Hollanda ve Pekin'de stratejik merkezi ile ABD ve Çin'de üretim merkezleri bulunuyor.
ŞEHİRDE KESİNTİSİZ ULAŞIM
SEAT, otomobil kullananlara şehir içinde kesintisiz ulaşım hizmeti sunacak Scooter için Segway imzası taşıyan EXS KickScooter'ı Türkiye'de de satmaya başladı. Türkiye'de scooter paylaşımı konusunda Martı'nın büyük yatırım yaptığı aracı kişiselleştirmek şehirli yaşam tarzı için iyi bir çözüm olabilir. Arabayı Beşiktaş sahile 15 dakika uzaklıkta park ettikten sonra sahile EXS KickScooter ile gidip vapura 3-4 dakikada yetişme şansı buldum. Yine Büyükada'da iskeleye 15 dakika uzaklıktaki eve aynı araçla gitmeye başladım.
Büyükada'da önceleri faytonla yapılan büyük turun 12 kilometre olduğunu düşünecek olursanız, 25 km menzile sahip EXS KickScooter yolda bize epey yardımcı olmaya başladı. Aya Yorgi tepesine tırmanmasa da irili ufaklı yokuşları kırmızı renkte spor moduyla aştım. Zaten üç tane sürüş modu var. Biri pili ekonomik kullanan sürüş modu. Diğeri biraz daha güçlü Beyaz S ile LED ekranda görülen sürüş modu. Son olarak da yokuşlarda daha dayanıklı Kırmızı S (Spor) modu. Evin merdivenlerini çıkarken katlayıp omzuma atıyorum. Şarja taktığımda hızlıca şarj oluyor. Ne yaparsam yapayım sabah vapuruna nefes nefese yetişiyordum. SEAT EXS KickScooter'ı kullandığım günlerde vapura binmeden çay bile içmeye başladım.
KASKSIZ KULLANMAYIN
Minik LED ekranı ise hızı, aküyü, sürüş modunu ve bluetooth bağlantı özelliklerini gösteriyor. Ayrıca LED ön ve arka lambalar düşük ışıkta görmene ve görülmene yardımcı oluyor. Hem elektrikli hem de mekanik frenlerle durmak güvenli ve kolayca durmanızı sağlıyor. Kasksız kullanmanın yasak olması şart. Bu sadece Scooter değil, bisikletler için de geçerli.