İTÜ Maçka Kampüsü'ne komşu Abdi İpekçi Yurdu'nda kaçak kaldığım günler daha dün gibi aklımda. Yurdun etüt odasında en iyi masayı seçmek, en iyi not tutan arkadaşın inci gibi yazılarından oluşan defterinden fotokopiler çekebilmek en büyük kaygımızdı. Yurt odalarında ise 4 kişi kalınanlara lüks, 2 kişiliklere de kral dairesi diyorduk.
Peki, şimdi yurtlar nasıl? Kredi Yurtlar Kurumu yurtlarından hangisi, aradan geçen 30 yıl içinde nasıl değişti? Geleceğimizi değiştirecek beyin gücüne sahip gençler hangi koşullarda yaşıyor?
Dilerseniz bu sorunun yanıtını 2001 yılında doğan gençlere sorarak alalım. Yani 2001 krizi ile doğan "milenyum çocukları"nın şimdi nasıl bir yurtta kalmak istediğini merak ediyorsanız, 1144 öğrenci ile yapılan anketin sonuçlarına bakmakta fayda var.
BEKLENTİLER YÜKSEK
Dijital dünyanın içinde büyüyen Z Kuşağı öğrencilerinden 1144'ü ile yapılan ankete göre, internet hizmetlerinin kalitesi yurt tercihlerinde belirleyici rol üstleniyor. Bu doğrultuda yurt kaydı ve diğer prosedürlerin online ortamda yapılabildiği yurtlar öne çıkıyor. Yani öğrenciler önce sosyal medyadan ve yurtta kalan arkadaşlarından topladıkları bilgiden sonra internet üzerinden tüm işlemleri yapmak istiyor. Çünkü onlar bizim gibi sabit disk değil, bulut neslinin çocukları oldu.
Z Kuşağı olarak adlandırılan 2000 ve sonrası doğumlu bireylerin yükseköğrenim hayatına merhaba demesi, öğrenci yurtlarından beklentileri de köklü biçimde değiştirdi. Yeni nesil öğrenciler, yeni nesil ihtiyaçları da beraberinde getiriyor. Yurt yöneticileri ise öğrencilerin ihtiyaç duyduğu verimlilik ve dijitalleşmeyi bulutla çözüyor.
İNTERNET HIZI VE DİJİTAL SERVİSLER
Yurt yönetim yazılımında bulut tabanlı Livinsoft'u tercih eden Residorm'un öğrencilerle yaptığı anket çalışmaları, öğrencilerin dijital yurtlar istediğini bir kez daha kanıtlıyor. Öyle ki Kırıkkale, Muğla ve Balıkesir'deki Residorm şubelerinde yapılan çalışmaya göre internet hızı, öğrencilerin kayıt yenileme tercihleri üzerinde yüzde 20'lere varan bir etki yaratıyor. Bu etki, öğrencilerin kararlarında yurda ödedikleri paradan iki kat fazla fark yaratıyor. Her dört öğrenciden biri, internet hızından memnun olmadığı için farklı yurt arayışına giriyor. Dijital yurtlar kazanırken, dijitalleşemeyenler ise sınıfta kalıyor.
Ders seçme ve kayıt işlemlerini internet üzerinden yapmaya alışan Z Kuşağı öğrenciler, online işlem kolaylığını kayıt olacakları yurtta da görmek istiyor. Bulut tabanlı yurt yönetim yazılımı Livinsoft, dijital doğanların yurtlarda aradığı online etkileşim olanaklarını ve kolaylığı sağlıyor. 2018 yılından bu yana toplamda yaklaşık 5 bin yataklı, yedi ayrı yurtta kullanılan Livinsoft, bulut teknolojilerinin sunduğu verimliliği yurtta kalan öğrenciler için faydaya dönüştürüyor.
ONLINE DOĞAN ÇOCUKLAR
Livinsoft yazılımı hem öğrenciler hem de yurt yönetimleri açısından birçok sorunu kolaylaştırmayı hedefliyor. Karşılaşılan sorunların çözümlenmesinde işletmeler yani yurtlar açısından, bina ve oda yapılandırma, fiyatlandırma ve kampanya yönetimi, ön muhasebe, online ödeme, ek gelir yönetimi, finansal raporlama, detaylı filtreleme, doküman ve envanter yönetimi gibi başlıklar öne çıkıyor. Kullanıcı yani öğrenciler bazında ise detaylı yetki yönetimi, görev atama ve takibi yapılıyor; kullanıcı işlemlerinin geçmişi görüntülenebiliyor. Anket modülleri gibi interaktif çözümler sayesinde, derin filtreleme sistemi ile konaklayan öğrencilere direkt olarak duyuru veya anket yapılabiliyor. Uçtan uca dijitalleşmenin sağlanmasıyla birlikte yönetici, personel ve öğrenci deneyimi de iyileşiyor.
Aslında yeni neslin beklentileri oldukça yüksek. Daha çok kendi arzu ettikleri işi gönüllü yapmaktan hoşlanıyorlar. Hızlı internet bağlantısı da çoğu zaman tek başına yeterli olmuyor. Bakalım bu yolda, yurtların geçirdiği bu dönüşüm daha ne seviyelere gelecek, ilgiyle izleyeceğiz.
MİLENYUM KUŞAĞININ ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİ
2000 yılından sonra doğan milenyum çocukları bugün 19 yaşına girdi. Onlar büyük umutlarla dünyaya gelen bebeklerdi. Şimdi onların isteklerini anlamak için araştırmalar yapılıp adına Z veya farklı harflerle anılan kuşaklar denilse de bu kuşak önce kendilerine değer verilmesini istiyor. Bilgisayar ve akıllı telefonda oyun tutkuları onları değersiz kılmıyor. Hoş bizler de onların meraklı, üretken ve yaratıcı bir kuşağa dönüşmesini sağlamak için ne kadar şey yaptık, tartışılır.
Bizim kararsızlıklarımızın, eğitim sisteminin yapboz tahtasına dönmesinin bedelini onlar ödememeli. Şimdi onların yurtlarını sadece dört duvar inşa etmek için değil, meraklarının peşinde koşmasını sağlayacak en optimum koşulları sağlamak zorundayız.
***
ÇOCUKLAR İÇİN EN İYİ OLANI SEÇİN
Yıllar önce televizyon kanallarından birinde çocuğunun oyun alışkanlıklarından yakınan bir anneyi dinlemiştim. Çocuğunun gece saat 02.00'ye kadar oyun oynadığından yakınıyordu. Oysa anne de televizyon programına sabahın 04.30'unda katılıyordu. Yani anne babalar her dönemin farklı alışkanlıkları, tutkuları ve takıntıları olduğunu çabuk unutuyor. Burada soru şu: Çocuklarının hayatlarında bir denge olmasını isteyen anne babalar acaba kendi hayatlarında ne kadar dengeliler ve ne kadar tutarlılar?
Bu noktada özellikle artık günümüz gerçekliğinde çocukları bilgisayardan uzak tutmanın, devasa bir oyun dünyasının dışında bırakmanın ne imkanı ne de rasyonel bir tarafı var. Ancak ebeveynler en azından çocuklarına en uygun, gelişimini destekleyecek ve sağlığını olumsuz etkilemeyecek bilgisayar modellerini seçmekte sorumluluk üstlenmeliler. Türk Telekom gibi telekom operatörlerinin bayileri de bu doğrultuda dizüstü bilgisayar konusunda müşterilere birçok seçenek sunuyor.
Öncelikle doğru bilgisayarı alırken çocuklarınızın düşüncelerine değer verin. Oyun tutkunu bir çocuk için günlük kullanım bir bilgisayar uygun olmayacağı gibi, sadece film izlemek/müzik dinlemek ya da sosyalleşmek gibi günlük işlerde vakit geçiren bir çocuk için de yüksek teknolojili bir oyun bilgisayarı almak pek uygun bir tercih olmuyor. Güçlü işlemci, bellek kapasitesi, ergonomik, gözü yormayan tasarım çok önemli. Eğer dizüstü bilgisayar alıyorsanız, kullanım koşulları ve ekran kalitesi de öne çıkıyor. Alınan bilgisayardan maksimum performansı alabilmek için kullanım amaçları ve hobileri göz önünde bulundurmak da önemli. Eğer çocuğunuz uzun süreler bilgisayar başında vakit geçiriyorsa, aldığınız bilgisayarın ekran kalitesinin önemi daha da artıyor.
YAPAY ZEKÂ DİZÜSTÜNE İNDİ
Excalibur G900 öne çıkan bir bilgisayar modeli ve şunu kesinlikle diyebilirim ki bu bilgisayar performansın sınırlarını zorluyor!
6 çekirdekli Intel Core i7-750H işlemcisi ve NVIDIA'nın Turing mimarisine sahip RTX ekran kartları ile dünyanın en zor oyunu bile karşınızda eğilecek. RTX2060 ve RTX2080 ekran kartları ile hem saatlerce oyun oynamak hem de çok yoğun çizimler yapmak sizin için zevkli hale gelecek. Yani, masaüstü bilgisayarın sunabileceği tüm performansı dizüstü bilgisayar kullanıcılarına getiriyor G900.
Işın izleme, yapay zekâ ile milisaniyeler içinde görüntü kurgulama ve programlanabilen gölgeleme özellikleri sayesinde çok farklı bir deneyim yaşama imkanı var karşımızda.
Yapay zekânın katacağı hız da ekran kartını yormadan oyun içerisindeki her detayın gerçek şeklinin ve boyunun nasıl olması gerektiğini milisaniyeler içerisinde anlayarak görüntüye aktarıyor.
BÜYÜK EKRANDA KOCAMAN TUTKU
Aspire 3 gibi daha çok günlük kullanıma uygun bir bilgisayar, 15.6 inç büyük ekranda rahat çalışma imkânı sunması, HD ekran çözünürlüğü ve uygun fiyatıyla, pek çok günlük işlevi sorunsuzca yerine getirebilir.
Öte yandan daha yüksek performans gerektiren bilgisayar oyunu ya da tasarım programlarının kullanımı için minimum 8 GB'lık RAM ve yüksek performanslı harici grafik kartına sahip Nitro 5 gibi bilgisayarları tercih etmek gerekiyor. Eğer oyun tutkunu çocuğunuz için bir bilgisayar alacaksanız, bilgisayarda bulunan fan ve soğutma teknolojilerine de dikkat etmeniz önemli.
Örneğin, Nitro 5 serisinde bilgisayarın ısınmadan uzun süre kullanılması için iki adet fan ve soğutucu fan hızını ayarlayan Acer CoolBoost teknolojisi bulunuyor.