Utanmadan, darbeyi örtbas etmek için kendilerini yırtıyorlar.
15 Temmuz'u gizlice temenni edenler, görmezden gelenler, önce senaryo deyip şehitler karşısında vites değiştirenler soruşturmalarda faşist FETÖ fecaati ortaya serildikçe kontrollerini kaybettiler.
Utançlarıyla yüzleşmemek için ıvır zıvırla uğraşıp darbeyi önemsizleştirmek istiyorlar. Çünkü egoları öyle şişkin ki çıkıp bir özür dileyemiyorlar.
Kibirleriyle o denli örtünmüşler ki; ölümüne dikilerek karanlığı bertaraf edenlere dönüp bir teşekkür edemiyorlar.
Akılları perdeli varlıklar bunlar.
Perde, kendi inatları. Gözleri, içerden kör!
Şunu da biliyorlar aslında; FETÖ, ülkeye gömülüp beslenmiş bir proje.
Öyle büyük bir proje ki Erdoğan direnmese iş çoktan bitmiş. Bunu biliyorlar.
Tıpkı Cumhurbaşkanı'nın başından beri bu tezgâhla adım adım, teke tek çarpıştığını bildikleri gibi.
Bazılarının laiklikleri, sekülerlikleri de affedersiniz, dökülüyor. Gerçekte 18. yüzyıl tadında smokin, melon şapka, bir Avusturya Arşidükü mü ne olduğu belirsiz bir iç dünyaları var. Eski Türkiye'nin bazı fotoğraflarına bakınca bu kisveleri görmemek mümkün değil. Ondandır muğlaklaştırılmış ve demode bir seçkinik her sinirli 'Beyaz'ın' makyajı...
Ama 100 yıl süren insafsız saçmalığın arkasından gelen Müslümanlar politikacılardan, hareketin siyasi liderinden öyle korkmuşlardı ki finalde, "Halife kılığına girmiş bir Pennsylvania soytarısına" razı oldular. Mesele bu.
Aman "koltuklar yerinde kalsın!" diyerekten.
Eğer darbe başarılı olsaydı mutluluktan uçacaklardı, onu söylüyorum.
Yok, darbe dedi, yok demedi tantanası, son nefesteki son örtbas girişimidir bence.
Biz bir süredir şunu idrak ettik, karşımızda böyle 'Beyaz' bir idraksizlik yükselmekte. Taklit şeyler, yüzleşme korkakları, inatçı lejyonerler, düşkün sihirbazlar.
Ülkenin yanında yer almaları zatıı muhteremleri için adeta imkânsız!
Medyalarda hep onlar, hakikatin üstünü örtmek için didinen, ruhu çoktan uçup gitmiş bir takım kopya-insanlar...
İyi ki bizim derdimizi anlatanlar da var. Yine de dikkatli olmalı...