Atlantik Okyanusu'nu kürekle geçen ilk Türk denizcisi Erden Eruç, yeni bir macera için beş gün sonra yine küreklere asılacak. Ünlü sporcu Atlantik'ten sonra bu kez de sadece kürek çekerek Büyük Okyanus'u (Pasifik) geçecek. Bu geçişin en az yedi, maksimum dokuz ayda tamamlanması planlanıyor. Geçtiğimiz hafta Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin Fair Play ödülünü de kazanan Erden Eruç'la Atlantik geçişi sırasında sürekli irtibat halinde olmuştum. Ancak Eruç'un bu seferki yolculuğu gerçekten son derece uzun ve zorlu. Çünkü Pasifik Okyanusu'nda kürek çekerek 12 bin 400 kilometrelik yol kat etmek, sekiz-dokuz ay sadece kürek çekerek, dışarıdan hiçbir yardım almadan Büyük Okyanus'u aşmak inanılmaz. Düşüncesi bile insanın tüylerini diken diken ediyor. Küçücük teknedeki konservelerle idare etmek mümkün gibi görünüyor, ama o balık tutmaya çalışacak ve bunları ya çiğ ya da kurutup yiyecek. El pompasıyla deniz suyundan kendi içme suyunu üretecek. Güneş enerjisiyle şarj ettiği sistemiyle telefon irtibatı kurmaya çalışacak. Ve bu arada da dalgalarla, fırtınalarla, akla hayale gelmedik pek çok zorlukla mücadele edecek. Gerçekten Allah yardımcısı olsun... Amerika'nın San Francisco kentinde başlayacak büyük serüvenin ilk adımına şahit olmak için, kısmet olursa ben de orada hazır olacağım ve Eruç'a tüm Türk denizcilerinin sevgilerini ve dualarını ileteceğim. Erden Eruç, 2 Haziran akşamı yola çıkmayı planlıyor. En büyük endişesi San Francisco çıkışında karşılaşacağı, öğleden sonra karaya doğru esen rüzgârların kaldırdığı dalgalar. Gel-git ve rüzgârları doğru zamanlayıp, ilk 48 saat içinde karadan uzaklık mesafesini korumaya çalışacak. Kendisi de bunu: "Çok kritik olan bu evreyi atlatıp karadan 150-200 deniz mili uzaklaşabilirsem, daha sonra bu rüzgârların yerini Kuzey Pasifik Yüksek Basınç Sistemi'nin getirdiği kuzeykuzeybatı rüzgârları alacak. O noktadan sonra rahat ederim," diye anlatıyor. Sporcu, Pasifik yolculuğundan önce 7,9 metre uzunluğundaki teknesinde bazı önemli değişiklikler de yapmış.