Türkiye'nin en iyi haber sitesi
FERHAT ÜNLÜ

‘Başıboş köpek, serseri insan’ sorunu

"Animalizmi; hayvana insandan daha çok değer verme, insandan ve Hümanizm'den kaçıp hayvana ve 'hayvancı' fikirlere saplanma olarak tarif ediyorum. Bu akım; radyasyon gibi görünmeden yayılacak, en yakın periferisinden başlayarak dalga dalga çevreyi etkileyecek ve bu arada ne olursa olsun herkesin o akıma saygılı olması istenecek."
Yukarıdaki paragraf, 17 Nisan 2022 tarihinde bu köşede yayınlanan 'Animalizm', 'Hümanizm'e karşı' başlıklı yazıdan. Aradan geçen takribi iki yıllık zaman diliminde başıboş köpek sorununun çözümünde herhangi bir ilerleme kaydedilemedi. Bunda birkaç parametrenin etkisi var, ama bunlardan en önemlisi, Animalizm ideolojisine bağnazca saplanmış serseri insanların başıboş köpeklerin önünde canlı kalkan olmaları. Türkiye'de başıboş köpek sorunu olduğu gibi 'Animalist serseri insan sorunu' da var.
Bu yazıda Türkiye'deki başıboş köpek meselesine yakın geleceğe ilişkin popülasyon hesaplamalarıyla kendi çapımızda ışık tutmaya çalışacağız.
Güncel verilere göre köpek saldırıları sonucu ya da köpekten kaçarken yaşamını yitirenlerin sayısı son iki yılda 21 kişiyi buldu. Geçtiğimiz yıl başıboş köpek saldırılarında 417 kişi, 2023'ün ilk 10 ayında ise 250 kişi yaralandı.
Sokak köpeği sorunu ya da -terör üzerine 30 yıldır çalışan bir gazeteci terör kelimesinin sık kullanılmamasını tercih ederim ama sokak köpeği terörü demekte bir beis yok- sokak köpeği terörü, gündemden hiç düşmüyor. Son olarak Tunahan Yılmaz adlı 10 yaşındaki çocuğun Ankara'da köpekler tarafından ölümcül biçimde yaralanmasıyla gündeme geldi. Öyle ki çocuğun acılı babası, "Çocuğumu ısırmamışlar, yemişler" dedi.

'ZAYIF HALKA' GÖRÜYORLAR
Zaten dikkate şayan ki; sokak köpekleri, daha çok çocuklara, kadınlara ve yaşlılara saldırıyor. Onları 'zayıf halka' olarak gördükleri için... Köpekler otomobil geçerken de havlarlar mesela. Otomobili 'zayıf halka' gördüğünden değil elbette. Hayvan, on binlerce yıl içinde evrimsel olarak insanı tanımış. İnsandan, daha doğrusu insanın güçlüsünden çekiniyor. Ama 100 yıllık mazisi olan otomobile evrimsel olarak henüz alışamamış. Ondan havlıyor.
Türkiye'deki hastane verilerine göre ısırılma vakalarının yarıya yakını, hatta yarısında hedef çocuklar. 2021 yılında sadece Türkiye'de köpek saldırısından dolayı 300 binden fazla kişi hastaneye başvurmuş ve 25 kişi yaşamını yitirmiş. Hastaneye başvuranların yüzde 40'ı çocuk, hatta 15 yaş altını baz alırsak yüzde 50'den fazlası çocuk. Başıboş köpekler; yaptıkları saldırılar, taşıdıkları kuduz ile diğer zoonoz hastalık mikropları ve ani hareketleriyle trafik kazalarına sebebiyet verdiklerinden ötürü özellikle çocuklar ve yaşlılar için birer potansiyel ölüm tehdidi.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada 200 milyon civarı başıboş köpek bulunuyor. Buradan bakarsak şu anda bile Türkiye, dünyada en fazla başıboş köpeğin bulunduğu ülkelerden biri. Hindistan'da bile 30 milyon başıboş köpek bulunuyor. Bizde 8, hatta 10 milyon olduğu yönünde iddialar var. Ama daha makul bir veriye göre ülkemizde 3 milyon sokak köpeği bulunuyor.

ÇEYREK ASIRDA ÜLKE NÜFUSUNU GEÇEBİLİR
İmdi... Gelelim asıl büyük meseleye... Yakın geleceğin sokak köpeği popülasyonu ne olacak? Nüfusumuz, malumunuz 85 milyon. Ama yakın gelecekte düşme eğilimine girecek. Bir çeyrek asır sonra eğer bir hal çaresine bakmazsak 80 milyonun altına düşmemiz ihtimal dâhilinde. Peki, sokak köpeği popülasyonu ne kadar: Dediğim gibi bu konudaki en makul ve iyimser veri ülkemizde 3 milyon sokak köpeğinin bulunduğunu söylüyor. Bu bile fazla. Ancak en kötüsü bu değil.
Köpekler, 10 aylıktan itibaren yılda iki ve bazı türlerde üç veya dört kere doğurabiliyor. Ve her doğumda 4-12 arasında enik dünyaya getirebiliyorlar. Bunun sonucunda kısır olmayan bir çift köpek ve yavruları 6 yıl sonunda ortalama olarak 67 bin köpek doğurabiliyor. Müthiş bir çoğalma hızı. Çoğalma bu hızla giderse köpek popülasyonu çok değil, çeyrek asır sonra Türkiye'deki insan nüfusuna erişecek neredeyse. Durum bu kadar ciddi.
'Mama lobisi' denilen ya da benim 'Animalist' dediğim çevrelerin, insanı hiçe sayan tavırlarına kulak tıkayarak bu soruna bir çözüm bulunmalı. Animalizm'in insanı yok sayan bir ideolojiye dönüştüğü muhakkak. İnsanı varlıklar hiyerarşisinde hayvanın ardına koyan bu anlayışla mücadele de gerekirse ideolojik olmalı. Sağduyulu, ama kararlı... Aksi takdirde 'başıboş köpek, serseri Animalist insan sorununu' önümüzdeki yıllar, on yıllar boyu konuşuruz.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA