FETÖ gibi bir örgütün arşivini tamamen ele geçirmek kolay değil elbette. Ancak 15 Temmuz'dan sonra devlet; örgütle mücadelede, misal 7 Şubat 2012-17 Aralık 2013 arası dönemde erişemediği noktalara erişti. Üç Boyutlu Portre'de bu hafta 9 bin polisin açığa alınmasına neden olan son büyük FETÖ operasyonuna gerekçe teşkil eden arşivden kısa ama önemli bir bölüm paylaşacağız.
Örgütün; harf ve rakamlarla basit, ilkel biçimde şifrelenmiş fişleme belgelerini anlatacağız.
Milli İstihbarat Teşkilatı ve Emniyet Genel Müdürlüğü, bu fişleme belgelerinden yola çıkarak örgütün kodlama sistemine ilişkin bilgi notları hazırlamışlar. Bu notlarda yer alan en önemli fişleme kodlarından biri, FETÖ'ün DA olarak tasnif ettiği grup. Bu grup, örgüte tepkili ve zarar verebilecek kişileri anlatmak için kullanılıyor.
Açılımı da Düşman Aktif.
Bir de DP sınıfı var. Bunlar da örgüte tepkili, ancak DA kadar zarar veremeyecek şahısları anlatmak için kullanılıyor.
Açılımı da tahmin edeceğiniz üzere Düşman Pasif. Fişleme belgelerine göre FETÖ'nün, açılımı Alan Dışı olan AD diye bir kategorisi de bulunuyor, ki bu da örgüt mensubu olmayanları ifade etmek için kullanılan bir kod. Ayrıca GA diye bir sınıf var, ki o da FETÖ'yü gammazlayan, şikâyet eden şahısları anlatmak için kullanılıyor.
17-25 ARALIK KODLARI
Fişleme notlarına göre FETÖ, 17-25 Aralık sürecinden sonra örgütteki çözülmenin boyutlarını ölçmek ve çözülme varsa kontrol altına almak için özel kodlar oluşturmuş.
Bu kodlardan biri olan SEA, 17-25 Aralık öncesinde EA, yani eleman seviyesinde olmakla birlikte süreç sonrasında örgüte olan bağlılıklarında zayıflama görülen, ancak ümit vaat eden kişileri anlatmak için kullanılıyor.
Sırf 17-25 Aralık sonrası için hazırlanmış bir başka kod var. SC denilen bu kod, 17-25 Aralık sonrası örgütten ayrılan şahısların kazanılabilirlik derecelerini belirtiyor. Bunun bir alt sınıflaması var.
SCA'dan SCD'ye doğru gittikçe şahısların kazanılabilme ihtimali düşüyor. Bir de C sınıfı var ki, örgütte iken uzaklaşmış ve örgütle bağını kesmiş şahısları anlatmak için kullanılıyor. Bunun da C1, C2, C3 olarak alt kategorileri var. Bir de C? sınıfı var. Bunlar da haklarında nihai karar verilemeyenleri ifade ediyor.
Rakamlarla ifade edilen sınıflardan 1, 2, 3 akademiden yeni mezun olan komiser yardımcıları için kullanılan bir derecelendirme.
1 örgüte uzak şahısları, 2 dini vecibelerini tam yerine getirmeyenleri, 3 dini vecibelerini yerine getiren şahısları anlatmak için kullanılıyor.
DİL VE SAY ADLI KATEGORİLER VAR
DİL diye bir kategori de var. Bu kategori de örgüt tarafından mimlenen ve örgüt mensubu polisler tarafından ilgilenilen şahısları anlatmak için kullanılıyor. Bunun da 1, 2, 3 diye alt seviyeleri bulunmakta.
Polisler için kullanılan kodların en önemlilerinden biri SAY kodu. Bu kod, örgüte olan bağlılıkları en üst seviyede olan polisleri anlatmak için kullanılıyor.
SSAY adlı bir kod da var, ki o da, 17-25 Aralık sürecinden önce SAY seviyesinde iken süreç sonrasında bağlılıklarında zayıflama görülen, ancak umut vaat eden kişileri ifade ediyor.
Basit, ilkel bir kodlama sistemiyle hazırlanmış olsa da bu kadar harf ve rakamlar bile kafanızı karıştırmış olmalı. İşte FETÖ, neredeyse yarım asırdır başkalarının anlamayacağı bir jargon oluşturdu ve büyük bir gizlilik içinde faaliyet gösterdi.
2011'e kadar da bir engelle karşılaşmadan sinsice devleti ele geçirdi.
Şimdiyse devlet tarafından bir terör örgütü olarak addediliyor ve arşivi bir örgüt arşivi muamelesi görüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın söyleminde ifadesini bulunan FETÖ'nün inine girme sürecinde arşivin bir kısmına ulaşılmış olması büyük bir adım.