Türkiye'nin en iyi haber sitesi
REFİK DURBAŞ

Fikret Mualla İstanbul Modern'de

Suçlanmalar, vekalet emrine alınmalar (resim hocalığı etmiştir), Bakırköy'e gönderilmeler, izlenmeler, gözlenmeler, içinden çıkılmaz bir olay dizisi... Abidin Dino'nun sözcükleriyle bu, Fikret Mualla'nın hayatının özetidir de... Dino, "Bizlerin son yıllarda 'komprador' dediğimiz kişilere, kendince bir isim yakıştırmıştı: Leblebiciler" dedikten sonra Mualla'nın yaşamından kimi özelliklerini de betimliyor. "Leblebici" saymadıklarının evine çiçeklerle, son meteliğini harcayarak hediyelerle gitmektedir. Zamanı gelince de nezaketle ayrılmasını bilir. "Leblebici"lere gelince, konaklarına, köşklerine gidip kavga çıkarır. Dökülmüş salçalar, kırılmış tabaklar, devrilmiş kadehler arasından geçerek hışımla uzaklaşır. Peki, nereye gitmektedir? Yine Abidin Dino anlatıyor: "Örneğin Moda koyunda karaya bağlı bir sandal buluyor, evi barkı sayılabilecek, o uzun çivit renkli paltosunun içinde kıvrılıyor, leblebicilerden uzak, rahat ve özgür, denizin hafif çalkantısında uyuyordu. Yaz güneşi minare boyu yükselip onu uyandırınca, en yakın kahvede, art arda 'tavşan kanı' çaylardan sonra işe koyuluyordu. O uzun paltosu, atölyesi idi de... Çeşitli fırçaları, iyi yontulmuş kalemleri, silgileri, boyaları hep paltonun ceplerinde..." Ya deliliği kabullenip dertten kurtulacaktı ya da deliliği bırakıp hapislere düşecekti... Ve deliliğini kabul ederek anayurdundan ayrıldı, ölümü de yaban ellerde oldu. İkinci Dünya Savaşı'nda Almanların kurşuna dizdiği gerçeküstücü şair Robert Desnos'un eşi Youki Desnos, 1958 yılında Mualla için şunları yazıyor: "Gezegenler arası gerçek yolculuğa katılanlar arasında en yalansızıdır Mualla. Bana öyle geliyor ki, o yıldızlar arası yolculuğu yapmış ve dili dolaşmış olarak dönmüştür aramıza. Bu nedenle görüp yaşadıklarını bize sözlerle anlatamaz. Zaten böylesi bir deneyimi anlatacak sözcükleri de yok. O da, bu nedenle resimleriyle anlatıyor bunu." Fikret Mualla, 35 koleksiyondan derlenen 241 yapıtıyla şimdi bir kez daha anayurdunda, aramızda... İstanbul Modern, Fikret Mualla'nın 102. doğum yıldönümünü, Eti'nin sponsorluğuyla 15 Nisan'da açılan çok geniş kapsamlı bir sergiyle kutluyor. Küratörlüğünü Haşim Nur Gürel, Levent Çalıkoğlu ile Ali Akay'ın üstlendiği sergi, sanatçıyı hep sıradışı, çalkantılı, bohem yaşam tarzıyla aktaran bakışı tersine çevirmeyi amaçlamakta ve yapıt sayısı olarak da şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı Fikret Mualla retrospektifi özelliğini taşımakta... Sergide sanatçının çalışmalarının yanı sıra Ara Güler tarafından çekilmiş fotoğraflardan oluşan bir fotobiyografi yer almakta... Desnos'un da belirttiği gibi renkleri, hem düşleten hem anlamlandıran renklerdir. Renk ve desen, madde ve ışık ayrılmaz bir biçimde birbirleriyle kaynaşırlar onda... Bu renk ve desen armonisinde kendi suretinize bakacağınız bir ayna mutlaka olacaktır, olmuştur da Fikret Mualla'nın sırını bezediği... Bu aynada izdüşümünüzü görmek için 31 Temmuz 2005'e dek vaktiniz var. Hayatı boyunca yalnızlığının acısını yaşayan Fikret Mualla'yı 102. doğum gününde yalnız bırakmayalım.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA