Yaz sıcağının gelmesini, sahillerde çadır kurup keyifli bir tatil yapmayı iple çeken motosikletçiler kadar, kış soğuğunu iple çekenler de var. Önceki gün motorumun bakımını yapan tamircim Babis ile konuşurken, geçen ocak ayında evlendiğini ve balayı için eşi ile birlikte Almanya'ya gittiğini anlattı. Almanya'nın Thurmansbang kentinin dağlık Solla köyünde, 59 yıldan bu yana ocak ayının son ya da şubat ayının ilk haftasında yalnız motosikletlilere mahsus kış kampı kuruluyormuş.
Bu ilginç kampa sadece Almanya'nın çeşitli kentlerinden değil; Rusya, Ukrayna, İtalya, Yunanistan, İspanya, Avusturya; hatta İngiltere'den gidenler de varmış, Babis öyle söyledi.
Babis'in anlattığı kadarıyla kampta yaşam koşulları da hiç iç açıcı değilmiş.
Bazen -20 derecelere inen buz gibi soğuk havadan korunmak için motosikletçiler, polar tipi özel giysiler giymek zorunda.
Karlı ovada kurdukları yine polar çadırların altına saman serip uyumak için hem şişme yatak kullanıyor hem de uyku tulumunun içine giriyorlarmış. Seyyar tuvalet, kantin, yakacak odun ve saman balyaları ile donatılan karlı ovada, 24 saat yanan ateşin etrafında toplanan farklı milletlerden motosikletçiler çay, kahve, bira, sıcak şarap, votka içerek ve hazır sandviçlerin yanı sıra kurdukları mangalların üzerinde de köfte ve sosis türü çeşitli etler pişirerek karınlarını doyuruyorlarmış. Seyyar kulübelerde müzikli geceler düzenleniyor; şarkılar, şiirler okunuyor; atılan keyif dolu kahkahalar, yöredeki kurtların ulumalarına karışıyormuş. Kimisinin Rusya gibi binlerce kilometrelik karlı yolları motosikletleriyle kat ederek Almanya'ya kadar gelmesini sağlamak için yolları temizleme ve yol gösteren levhaları yerleştirme işleri Alman organizatörler tarafından yapılıyor.
Kış aylarında 10 dereceden aşağıya düşmeyen Atina'dan, Almanya'nın bu dağlık köyüne motosikletle gitme macerasını yaşayan Babis'e ve karısına şaşırmadım desem yalan olur.