Röportaja başlamadan önce cebinden bir kağıt çıkardı ve uzattı. "Bunu dün gece yazdım" dedi. Okudum, "Bunun bir anlamı olmalı" dedim. "Şimdi bir şey sorma, zamanı var" dedi... İşte, bir gece Çatalca'da yazılmış bir mektup... "Kendimi bildim bileli tek bir ideal uğrunda yaşadım. 'İyi insan' olmak... İyi insan olunca her şey güzelleşiyor, anlam kazanıyor, güzelleşiyor... En uzunu bile bir soluk kadar kısa olan ömür, bağışta bulunuyor, gerçek olmasa da yolculuk uzuyor. İyi insan olmanın en önemli kaynağı da SAYGILI ve SEVGİLİ olmaktır. Cesaret, ciddiyet, sağlık ve yaşamı güçlendiren ve kaliteli ve anlamlı kılan da bu iki ana unsurdur. Hep bu gerçeği savundum ve uyguladım. Kendime kimlik yaptım. Kendi mutluluğumu kurtuluş olarak asla görmedim. Herkesin mutlu olduğu bir dünya için kavgalar verdim. Yoğun emekle kazandıklarımı hep paylaştım. Mülkiyet kavramını hiç sevmedim. Çifte standart uygulamadım. Hep dürüst oldum. Yalanı, büyük kavgaları önlemek için söyledim, o da yalandı. Hep ilerici bir siyasi anlayışın savunucusu oldum. Hep sevdim, sevildim. Ezilenin yanında, ezenin karşısında oldum. Yükselen değerlere saygısızlığı lanetledim. Hep inançlı oldum, hep şükrettim. Ve en önemlisi 'HAYATIMA GİREN KADINLAR' ile ilgili tek kötü kelime söylemedim... Bu konuda sinsice ve alçakça saldırıya uğramama rağmen gene sustum... Bana zulmeden kişi zulmü bana yaptığını sandı. Bana yapılan zulüm geçip gitti. Ama VEBALİ onun boynunda kaldı. Zaman oldu üzüntüm göz pınarımı kuruttu... Zaman oldu şen kahkahalar attım... Zaman oldu türküler söyledim... Sözüm yaşamım oldu... Asla oynamadım, kandırmadım... Gün gelecek bir ömür yaşadığım bu gerçekler beni sevenlerimin gönlünde bir destan yaratacak. 'ÖLDÜĞÜMDE HER EVDEN CENAZEM KALKACAK' dedim ya... Bana saygısızlık yapan 3- 5 kişi milyonlarca sevenimin cezasından kurtulamayacak." Kadir İnanır 10.2.2005 Çatalca-İST