Türkiye'nin en iyi haber sitesi
EMRE AKÖZ

Buba-Kiki Etkisi

Böyle bir şeyi hiç duymuş muydunuz? Fark etmez, anlattığımda tanıdık gelecek.
Olayı bilimsel açıdan ilk kez Alman kökenli Amerikalı psikolog Wolfgang Köhler 90 yıl önce fark ediyor.
2001'de Hint bilimci Vilayanur Ramachandran (ki bu zat fevkalade önemlidir) ile Edward Hubberd deneyi tekrarlıyorlar.
Sonuç: Birbirinden çok farklı kültürlerde yaşayan insanlar bile çoğunlukla 'ses' ile 'şekil' arasında aynı bağlantıyı kuruyor.
İki bilimci çalışmalarında anlamı olmayan, "kiki" ve "buba" (bouba) seslerini kullanıyor. ABD'li öğrencilere iki şekil gösteriyorlar:
Birinin uçları yuvarlak, diğerininki sivri... Ve soruyorlar: "Sizce hangi ses, hangi şekle uygun?"
Öğrencileri yüzde 95'ten fazlası, sivri uçlu olanla "kiki" sesini... Yuvarlak uçlu olanla da "buba" sesini eşleştiriyor... Deneyi bir de bambaşka bir kültüre sahip olan Tamiller arasında yapıyorlar. Sonuç aynı çıkıyor.
Peki, bunun gündelik hayatta yansıması nasıl? Anlatmaya çalışayım... Önce bir ismin anlamına değil de, kulağınıza çarpan sesine yoğunlaşın.
Şimdi... Bir kişinin ismi ile görüntüsü uyuşmadığı zaman, kiki-buba etkisi çalışıyor ve bilinçaltımız o kişiye güven duymuyor. Yani 'ismin sesi' ile 'kişinin görüntüsü' uyumlu olmalı.
Uyumsuzsa, bir çelişki hissediyoruz.
Şöyle... Eğer İzzet, kilolu bir esnafsa ona inanmıyorsunuz. İzzet Bey'in güven vermesi için zayıflaması gerekiyor.
Ya da tam tersi: Adı Hamdullah olan bir emlakçının, yere sağlam basan, şöyle biraz kilolu bir kişi olması, müşterilere güven veriyor.
Sıska bir Hamdullah'ın pazarladığı daireye bakmayı canımız çekmiyor.
Şimdi çevrenize bir de bu gözle bakın: Kimler kiki, kimler buba? Kimler çelişkili ve itici, kimler uyumlu ve güven verici?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA