Her fikir saygı duyulmayı hak eder mi? İşte bunu uzun uzun tartışabiliriz. Mesela Takvim gazetesinin internet sitesi öyle bir haber galerisi hazırlamış ki buna ancak ağzım beş karış açık kalarak bakabilirim, haklıca sinirlenebilirim, "Yok artık" çekebilirim ama hiçbir biçimde anlayamam.
Bakın haberin başlığı şu şekil;
'Gerçekleşen 36 Kıyamet Alameti'. Dedim hadi bakalım neymiş bu alametler.
Mesela buyurun;
Elli kadına bir erkek düşecek şekilde kadın nüfusu artacak! Yani diyor ki ne kadar çok kadın o kadar kıyamet.
Açıklık yayılacak, hayasızlık çoğalacak! Cümleyi plaj fotoğrafının altına yazmışlar. Yani mayo, bikini giymek, kadınlı-erkekli sahillerde denize girmek kıyamet alametinden sayılıyor, ona göre denize gidin.
Kadınlar sosyal konum açısından ön plana çıkarılacak!.
Ne demek kadının sosyal hayata karışması? Ne demek kadının kimliğinin olması, , kendine ait zevklerinin, eğlencelerinin, yaşam biçiminin olması?
'Bir diğeri; ' Kitapların sayısı artacak'. İş kitaba kadar vardı yani ya da geriledi mi desek.
Yazmak, okumak, bilmediklerimizi öğrenmek, başka düşünmek de kıyamet.
Ama giderin en büyüğü her zamanki gibi kadınlara. Kadının varlığına, kadının konuşmasına, kadının sesine, kadının cümlesine, kadının isteklerine, kadının söz sahibi olmasına, varlığını hissettirmesine.
Kadının beyninden de cinselliğinden de aklından da öcü gibi korkan erkeklerin çamurları, kıt kafaları bunlar.
Ve yazık ki bir gazetenin internet sitesinde gönül rahatlığıyla, öğreti süsü verilerek yayınlanabiliyor.
Yıl olmuş 2016 hala kadın kıyametle eş tutulabiliyor. Takvim gazetesinden acil özür bekliyorum.
Bekliyorum da bu zihniyetlerle nasıl yaşayacağımızı kestiremiyorum.