Cem Özer böyle demiş bir röportajında. Esasen demek istediği başkaymış oysa. Neymiş?
Efendim şuymuş; duygusal olarak aldatmak bedensel aldatmadan daha kötüymüş ona göre. Başkasıyla yatmasından daha çok başkasıyla gülmesi, eğlenmesi, vakit geçirmesi onu daha fazla incitirmiş gibi bi'şey.
Kesinlikle Cem Özer'in kendi tercihi. Olayı kalkıp Cem Özer'in sevgilisi onu aldatıyor, Cem Özer de buna susuyor seviyesine çekenler olmuş tabii. Olmaz mı hiç.
Bu konuda söyleyecek dört şeyim var;
1. Erkekler kadınları aldatınca; "Aman evladım bir gecelik bi'şey için mutluluğunu bozmaya değmez" tavsiyesini esirgemeyenlerin söz konusu kadının aldatması olunca köpürmeleri fevkalade iki yüzlüdür.
2. Bu olayla bir kere daha gördük ki; kadının sınıflandırılma, kalıplandırılma, hizaya çekilme kampanyasının baş gazcıları ve izcileri yine kadınlardır.
3. "Aaa! Tabii ki sevgilim başkasıyla yatabilir, o onun tercihidir ama bir daha yüzümü göremez" derim, diyebilirim ancak bu işler öyle büyük konuşmaları kaldırmaz. Aldatma konusu tamamen kişilere özeldir. Kadını affeden erkekleri de gördük, erkeği affeden kadınları da.
4. "Senin ne demek istediğin değil karşıdakilerin ne anlamak istediği geçerlidir" sözü yine yeniden zirvededir. Ah şu her duyduğunu tersten anlamak isteyenler, bir kendilerini anlayabilseler...