Her şeyin başı plan efendim. Niyet et, denize at, bir sabah mucizeye uyan diye bi'şey yok. Dünya öyle işlemiyor. Bu 'secret' kafaları birçoğumuzu tembel ve kaderci yaptı. Tamam! Kader, kısmet var. Alınyazısı da var ama hayat evde televizyon karşısında salak salak oturup evlilik programlarını izleyerek güzelleşmiyor.
Madem sosyal medya almış başını gidiyor o zaman aradan sıyrılmak için bize bir yol haritası gerekiyor. Geçen gün elime geçen 'İnternette Ünlü Olma El Kitabı' da bu işi misss gibi anlatıyor. Bakın özetle neler diyor:
Süper bir fikrin var değil mi? (Zaten fikirlerimiz hep süperdir) Peki kim takar seni? İşte internette ünlü olmak için kendine soracağın ilk soru bu; "Ayol kim takar beni?" Önce buna karar vereceksiniz, hedef kitleniz kim? Ev kadınları mı, modaya özenen kızlar mı, kitap meraklıları mı, kendi çapında gurmeler mi, spor meraklıları mı... Nabza göre şerbet vermek kilit nokta.
Gerçekçi olun. Moda diye, anneniz size yakıştırıyor diye, olması gerekli diye bir işin peşinde koşup, perişan olmayın e mi canlarım. Ne hayatlar kaydı gitti böyle. Kalbinizi pır pır ettiren tutkunuzu bulun. Biliyorum biraz zor ama bulunca da tadından yenmiyor.
Acele etmeyin, yavaş ve emin adımlar atın.
Oyunun eski kurallarını boş verin, taklide girmeyin, kendi kurallarınızı kendiniz yazın (mesela büzük dudaklı, elektrik çarpmış bakışlı kızlardan, aynaasansör selfie'lerinden gına geldi).
Bir zahmet farklı olun. "Kim ne der, ne tutar?" endişesini bünyenizden salın. "Ben ne yapmak istiyorum, benim derdim ne, benim esas tavrım ne?" sorularının cevabını bulun. Sizi diğerlerinden ayıran özelliklerinizi cilalayın. Gerçekten komik misiniz? Fiziğiniz çok mu güzel? Kaleminiz mi kuvvetli? Büyük bir hastalığı mı yendiniz? Siz nesiniz kardeşim, bize ne vereceksiniz?
Yazı, yazı, yazı... İster 140 karakterli tweet'ler atın, ister uzun blog yazıları yazın ama gözünüzü seveyim kopya çekmeyin. Yazı tarzınız olsun. Bunun için kitap kurdu, edebiyat böceği olmanızı kimse sizden beklemiyor. Misal bakın etçi Nusr-et'e cümlelerinin sonuna "Dedi, dedim" koyarak sosyal medyada fenomen oldu.
Kendi sözlüğünüz olsun. Diyelim sıradan yemek tarifleri vereceğinize, yemeklerinize ilginç ve eğlenceli isimler takın.
Projenizde inat edin, herkesi hipnotize edin. Süreklilik sosyal medyada en önemli şeylerden biri. Sizi göre göre, aynı mesajı sizden ala ala takipçileriniz bağlanıyor.
Özgüven, özgüven ve daha çok özgüven! Gerçi özgüvenden aklını oynatmış arkadaşlar da yok değil yani. Herkes sonsuz bir iddia içinde. Ama olsun, olayın hammaddesi bu. Özgüveninizi uçurun. Ha komik duruma düşüp fenomen olmak da var çok beğenilip taklit edilen olmak da... O kadarını da ben bilemem.
'Şahsına münhasır' olmak elzem. Evet, dış görünüşünüz çok önemli ya da bir tavrınızın dikkat çekmesi. Kahkahanızda konuşmanızda, saçınızda, kılık kıyafetinizde bi'şeyler size özel olmalı.
Projeniz hazır, peki sizi piyasaya kim sürecek? Konunuzda uzman bir tanıdığınız var mı? Sizin işinizi beğenip kendi sayfasında, köşesinde tanıtacak bir ünlü var mı? düşünün bakalım.
Bunlar 'İnternette Ünlü Olma El Kitabını' okuduktan sonra aklımda kalanlar ve kendi yorumlarım. Eğer siz de bir sosyal medya fenomeni olmak istiyorsanız bence bu kitaptan edinin. Yazarı Massimiliano Trudi.