Sanki her evlenen mutluymuş gibi, sanki evlilik sonmuş, çözümmüş, başarının tek adresiymiş gibi kadınlar bu işe takık. Geçmedi bu saplantı, bitmedi, tükenmedi anasını satayım.
En şehirli, en modern, en özgür kadınların bile aklının bir kenarında "Yahu ben ne zaman evleneceğim?", "Yoksa hiç evlenemeyecek miyim?", "Ne olacak benim bu kısmetsizliğim" konulu sorular ve sonunda varılan kavgalar var.
Falcılara mı gidilmiyor, astrolojik haritalar mı çıkarılmıyor, büyüklere mi danışılmıyor, kız kıza toplanıp sinirler mi bozulmuyor...
İşin komik yanlarından biri de erkeklere büyük gıcık kapar hale gelmemiz. Hem onları istiyoruz, hem de onları bir kaşık suda boğmak istiyoruz.
Bu ne biçim çelişkiyse artık...
Evlenen, düğüne düğün, kınaya kına demeyen kızlardan bizim bekâr kızların nesi eksik yani (konuya kendimi katmıyorum çünkü hiiiç o taraklarda bezim yok, valla ya).
Hata nerede? Bekâr kızlar ne yapamıyorlar da parmağına yüzüğü takanlar yapıyor. Nedir yahu bu işin çözülemeyen sırrı?
Alın size konuya (yaraya) parmak basan süper gırgır bir film; 'Kocan Kadar Konuş'.
Geçen yılın en sevilen romantik komedi hikâyelerinden biriydi Şebnem Burcuoğlu'nun yazdığı 'Kocan Kadar Konuş'.
Şimdi başrolde Ezgi Mola ve Murat Yıldırım'la sinemada karşımızda. Esasen bu cuma girecek vizyona da biz birkaç köşeci önden izleyiverdik tabii. Yönetmen Kıvanç Baruönü'ne öncelikle sepet sepet alkış. Sebep? Genelde romandan uyarlanan filmler izleyiciye az gelir ya, 'Kocan Kadar Konuş' tam tersi. Yönetmenimiz almış konuyu coşturmuş, sağımda radyocu Yasemin Şefik solumda gazeteci İpek Durkal ile gülmekten salonu inlettik.
Dünya şekeri Ezgi Moda müthiş bir performans sergilemiş.
Anneanne Nevra Serezli anneannelerin efsanesi, sembolü, gönlümüzün kraliçesi. Anne rolündeki Gülenay Kalkan yüzde yüz kız annesi. Ebru Cündübeyoğlu'nun taktik verdiği sahne kızlar arasında fenomen olur.
Model'in seslendirdiği şarkılar da cuk.
Valla kızlar gruplar kurup bu filme giderlerse çok büyük mavra çevirirler. Herkesin ellerine sağlık.
E medeni halimiz budur, komedisi de işte budur.
Haa bizim kafalar başka, kim ne derse desin kocamız kadar konuşmayacağız... Orası da ayrı konudur.