Cengiz Semercioğlu zayıflama koçu Şeyda Coşkun'u yazmış.
Özetle diyor ki Cengiz; "Bana da zayıflamak için sekiz bin lira versinler, ben de yürütürüm, zayıflatırım.
Bunlar modern zaman meslekleri."
Esasen dışarıdan bakıldığında Cengiz haklı.
Sanılıyor ki Şeyda bir saat yürütüyor, yemek yedirmiyor ve sizi zayıflatıyor.
Karşılığında da gelsin paralar.
Ama yok! Olay o değil.
Şu anda halihazırda Şeyda ile çalıştığım ve onunla çalışıp hayatlarında ilk defa başarıya ulaşanları tanıdığım için ben size söyleyeyim.
Şeyda'nın sırrı öncelikle enerjisinde.
Acayip motive ediyor, müthiş destekliyor, sizi asla bırakmıyor.
Bu bir.
İkincisi Şeyda artık bize ne yediriyorsa, mucize oluyor, kilolar takır takır gidiyor.
Çünkü Şeyda ile çalışırken kaçamak yapma imkânın yok. Sabahtan günlük ne yiyeceksen evine geliyor. Ucundan azıcık durumu ortadan kalkıyor.
Bakın Gülben Ergen'e, kim bilir bugüne kadar diyetlere, zayıflama aletlerine kaç bin lira döktü. Hayatında ilk defa 57 kilo, 36 beden.
Bakın Büşra Pekin'e, Derya Baykal'a, Şensoy kardeşlere ve daha diğerlerine. Herkes delirip Şeyda'nın peşine düşmedi herhalde.
Ortada var bir gerçek, var bir motivasyon, var bir emek.
Yani biz Cengiz'e 18 bin lira da versek bizi zayıflatamaz. Mesele para değil, mesele inanç, sistem, disiplin ve ne yediğin.
Bu arada Şeyda'nın herkesten sekiz bin lira aldığı yok. Ücreti çalışma süresine göre değişiyor. Sekiz bin lira da nereden çıktı?