Evlilik aşkı öldürüyor, öldürmüyor muhabbetine girecek değilim. Suçu evliliğe atmak saçma. Belki de "suç" aramak da saçma.
Belki de ortada suçlu yok, ilişkinin gideri böyle...
Geçen gün oyuncu ve bir yıllık evli Hande Subaşı'ya "Evlilik sizce de aşkı öldürüyor mu?" kıvamında bir soru sormuşlar.
Kız öyle dürüst bir cevap vermiş ki. Sürekli bir arada olmanın bir süre sonra ilişkide tekdüzeliğe sebep olduğunu, ancak birkaç gün ayrı kalınca tekrar eski heyecanın geldiğini çünkü her gün aynı restorana da gitsen dünyanın en iyi restoranı olsa yine sana heyecan vermeyeceğini söylemiş.
"Aşk bitmiyor ama alışkanlıktan dolayı duraklama dönemine giriyor" demiş.
Aşkın duraklama dönemi olabilir mi? Aşkta duraklama var mı? Pek zannetmiyorum. Ha her gün bir arada olunca neye sahip olduğunu unutabiliyor insan. O ayrı. Nefes almakta fayda var tabii.
Ve fakat uzun süreli ilişkileri yiyip bitiren bence tek bir şey var, o da kırgınlık.
İlişki, aşkı kıra kıra heyecanı, coşkuyu, karşındaki için daha güzel şeyler yapma isteğini senden alıyor.
Kırılıp onarılmayınca, her gün aynı sahneleri yaşamaya ve yan yana olsan bile yalnızlaşmaya başlıyorsun ve bu aynılık seni bir süre sonra "özel" ve "önemli" hissettirmiyor.
Ama herkes birinin kahramanı, gözünün ışıltısı, kalbinin hızla atmasının sebebi olmak istiyor.
Zaten kavuştuğun anda aşk azalmaya başlıyor, bir de üstüne tekdüzelik, incinmişlik gelince aşk maşk kalmıyor.