Daha önce de yazmıştım, üşenmiyorum yine yazıyorum.
Bence ünlülerin çocukları ve magazin basını arasında bir anlaşma yapılmalı.
Öyle kâğıt üstünde değil canım. Gizliden, vicdandan, empatiden doğan bir etik anlaşması.
Magazin muhabirleri çekmesinler ünlü çocuklarını. Ya da ille de çekeceklerse, ille de haberlerini yapacaklarsa biraz daha özen göstersinler.
Kendi çocuklarını düşünsünler, genç kızların, delikanlıların kırılgan psikolojisini düşünsünler. Çocukların okul hayatlarını, sosyal yaşantılarını göz önüne alsınlar.
En son Yılmaz Erdoğan'ın kızı Berfin'i gördüm magazin sayfalarında. Bir kafede oturuyor, elinde sigara. "Babası çok kızacak" yazıyor başlıkta.
Berfin sigara içer mi içer. Onun hayatı, merakı ya da zevki. Bu konuyu değerlendirmek, Berfin'e kızmak ya da kızmamak da babasıyla annesinin kararı.
Belki haberi okuyunca üzüldü Berfin, ağladı. Belki arkadaşları makara yaptı. Belki babası kızdı. Belki de hiç sorun çıkmadı.
Bilemiyorum.
Ancak annesinin babasının hayat ve meslek seçimlerinden dolayı küçücük çocukların, gencecik heyecanların ortalığa dökülmesini onaylamıyorum.
İnsanın gençken arkadaşı da olur, sevgilisi de olur, sigara da içebilir, sarhoş da olabilir.
Gençlik biraz da deneyip yanılma dönemidir. Herkesin çocuğu düşe kalka, güle ağlaya hayatı öğreniyor da ünlülerin çocuklarının bu en doğal hakkı neden magazin sayfalarında harcanıyor anlayamıyorum.
Çocuk onlar, gencecik onlar...
Not: Şimdi biri çıkıp da bana "Tüm dünyada ünlülerin çocukları da haberdir" nağmelerini okumasın. Bir şey tüm dünyada yapılıyor diye doğrudur demek değil. Bende doğrular o çeşit değil.