Sarışının adından, esmerin tadına transfer olan Aysun Kayacı isyan etmiş, e-maili döşenmiş.
Hani Aysun Harvard'daki eğitim programlarından birine katıldı, Amerikalara kaçtı ya. Geçen gün Kanyon'da fotoğraflanınca basında 'Aysun'un Harvard'ı yalan mı?', 'Aysun derslerden çaktı' kıvamında haberleri yapıldı.
Belli ki haberleri görünce Aysun'cuğun sinirleri tepesine çıkmış. "Bu Harvard etiketini gözlerinde fazla büyüttüler ve beni çileden çıkarttılar. Önemli olan nerede öğrendiğin değil, ne öğrendiğindir" yazmış e-mailinde.
Sonra da şöyle devam etmiş "Ders programım Sibel Can'ın diyet listesine döndü."
Aysun isyanında haklı. Haklı da bazı tas kafalıların bu Harvard meselesini algılayışı farklı. Sebep? Çünkü bir kere seksi ve güzel kadın imajını çizdiğinde kimse senin öğrenmek isteyeceğine, kendini geliştirmek isteyeceğine inanmıyor. Güzel ve seksiysen ölene kadar öyle kalacaksın, gerisini koyvereceksin. 90-60-90 vücudunla sana ne bilgiden, tarihten falan değil mi?
Evet maalesef algı böyle, sığ kafaların anlayışı böyle. Yapacak bir şey yok mu? Var elbet. Kulağını tıkayıp içinden geleni, istediklerini yapmak tek çare.
Sen yürü Aysun, sen devam et. Hayatta hiçbir kötülük cezasız, hiçbir emek de karşılıksız kalmıyor.