Boş dükkânlar, boş masalar... Aslında kimsenin istediği bu değil ama bu fotoğraftan alınması gereken dersler var. Sürekli dile getiriyoruz. Enflasyonla mücadele sadece hükümetin ya da Merkez Bankası'nın görevi olamaz. Ancak topyekün mücadeleyle bu iş çözülebilir. Maalesef enflasyon ahlaki sorunlara neden olabilirken çoğu zaman enflasyonun körükleyicilerinden birisi de ahlaki problemler oluyor.
Fiyat davranışlarındaki bozulma barınmadan gıdaya pek çok konuda ahlaki erozyonun olduğunu bir süredir bize gösteriyor. Aynı cadde üzerinde yer alan 5 restoranda aynı yemeği 5 farklı fiyatta bulabiliyorsunuz. Şaka gibi ama bir fincan kahveyi 30 TL'ye de 300 TL'ye de içebiliyorsunuz. Tüketici her hafta başka fiyatla karşılaşıyor. İşin kötü yanı 30 TL'ye satış yapan bir süre sonra kendini tüketiciden daha fazla "kazıklanmış" gibi hissedip ötekilerle fiyat yarışına giriyor.
Vatandaşın fahiş fiyatlara karşı bu hafta sonu gerçekleştirdiği boykot işte sadece bu fiyatları değil, yaşanan ahlaki erozyonu da boykottu. Bu konuda hükümet de sert yaptırımlara hazırlanıyor. Öğrendiğim kadarıyla son Ak Parti MKYK toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat'a bu konuda acil çalışma yapmaları talimatı verdi.
A Para-A Haber ortak yayınında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, maliyetten bağımsız, reel zeminden kopuk fahiş fiyat meselesinin gündemlerinde yer aldığını hem Ticaret Bakanlığı'nın hem de Meclis grubunun yürüttüğü çalışmalar bulunduğunu söyledi. Yılmaz, "Önümüzdeki günlerde daha yoğun bir şekilde bu yapılan hazırlıklar değerlendirilerek belli adımlar atılacak. Deprem bölgesi için bir çalışma yapmıştık, 10 kat cezaları arttırmıştık. Şimdi yeni yapılan çalışmalarda da işin özü yaptırımları daha güçlü hale getirmek, daha fazla caydırıcı hale getirme ve vatandaşımızın bu şikâyetini böylece daha fazla karşılama. Hazırlıklarımızı yakın bir gelecekte, tam şekillendiğinde içeriği kamuoyumuzla paylaşılmış olacak" dedi.
Yılmaz, kanuni düzenlemelerin dışında denetim kapasitesinin arttırılması, dijitalleşme başta olmak üzere yeni teknolojilerin bu konuda daha yaygın kullanımı gibi farklı hususları da tartıştıklarını, çok boyutlu şekilde fahiş fiyat meselesinin üzerine gitmeye devam edeceklerini söyledi.
Bir işletmeye ve markaya verilecek en büyük ceza tüketicinin vazgeçmesidir. Şimdi bütün bu markalar böyle bir riskle karşı karşıya.
Özel sektörü, esnafı, restoranı, marketi enflasyonla mücadeleye yanaşmayınca vatandaş, kendi mücadelesini ortaya koymuş oldu. Hükümet Haziran, Temmuz, Ağustos aylarını kapsayan 3 ayda enflasyonda 20 puan civarında düşüş bekliyor. Bakalım bu süreçte boykottan ders çıkarılmış olacak mı? Fiyatlarda kaç puan düşüş olacak? Yoksa bir de yaz tarifesi mi göreceğiz?
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Özlem Doğaner | En büyük ceza vatandaştan...