Merkez Bankası yatırımcı günlerinin ilkini New York'ta yaptı. MB Başkanı Hafize Gaye Erkan, büyüklüğü 50 trilyon doları bulan dünyanın en büyük yatırım fonlarından 200'ü aşkın üst düzey temsilci ile bir araya geldi. Erkan, para politikasında sıkılaşma sürecinin mümkün olan en kısa sürede tamamlanmasını beklediklerini belirtti. "Dezenflasyon patikası sadece bir projeksiyon değildir, başarı ölçümüzdür. Bunu başarmaya kararlıyız" dedi.
Toplantı önemli. Çünkü piyasada yabancı yatırım beklentisinin en üst düzeyde olduğu dönem. Borsa cephesinde özellikle. Bir yandan artan faizler borsaya rakip oldu. Piyasaya girişler sınırlandı, kredili pozisyon taşımanın maliyeti arttı. Ama bir yandan da borsada gelişmekte olan ülkelere göre ciddi iskonto var. Hem enflasyonun hem rakiplerin gerisinde. Dolayısıyla borsa bugünlerde yerli yatırımcıdan çok yabancı yatırımcıyla yeni bir hikâye yazmak istiyor.
Seçim öncesi % 27'lere kadar çekilen yabancı takas oranları % 34'lere kadar yükseldi. Bugün itibarıyla 3 milyar dolar hisse senedi piyasasında, sabit getiri tarafında da 4.4 milyar dolar giriş var.
Peki yabancı, güçlü girişi ne zaman yapar? Görüşler ikiye ayrılıyor. Kimi "MB'nin faiz artışı durunca" diyor. Onu da 25 Ocak'ta 250 baz puanla final olarak görüyorlar. Bankalar ve holdinglerle borsaya güçlü bir yabancı girişi olmasını bekliyorlar. Diğer kesim ise yerel seçimleri işaret ediyor. Onlar Mart sonunu işaret ediyorlar: "Sandık kalkar, ekonomi yönetimi işine bakar." Ben yerel seçimin genel havayı etkilemeyeceğini düşünenlerdenim.
Bu kadar yabancı girişi diyoruz da borsayı nasıl etkiler? Yabancı girişi olmazsa BIST 100'ün 7500-8500'lerde konsolide olacağı, yabancı girişiyle önce 9 binleri aşıp endeksin 14 binlere kadar tırmanabileceği tahmin ediliyor. Doğrusu yılın ilk çeyreğinde 11 binleri görmek sürpriz olmaz. Yani piyasada bir yabancı hesabı yapılıyor ki sormayın gitsin.
***
BANKALAR HERKESİN RADARINDA
Bu hafta bankacılık hisseleri için önemli bir haftaydı. Haftaya Bank of America'nın (BofA) 'Türk bankaları yeniden radarda' başlıklı raporuyla başladık. Raporda CDS ve tahvil piyasalarında hızlı toparlanma olduğu, hisse senetlerinin de peşinden geleceği belirtilerek Akbank, Garanti, İş Bankası ve Yapı Kredi hisseleri için 'Al' tavsiyesi verildi.
Haftanın 2. işlem gününde ABD'den gelen iki Halkbank davasından birinin düştüğüne yönelik haber, kamu bankalarını da oyuna dahil etti. Sene başından bu yana BIST 100 % 6'yı aşan bir yükseliş gösterirken bankacılık endeksindeki yükseliş %14'leri buldu. Bu hafta Akbank hissesi % 15.7, Garanti % 16, Yapı Kredi % 12.4, İş Bankası % 10.4 değer kazandı. ABD'den haber geldiğinde tavan olan Halkbank hissesi ise haftalık olarak % 6 yükseldi. 2023'ün son haftasında 2024'ün borsada bankaların yılı olabileceğini söylemiştik. Ocak ilk haftalarında bankalardaki getiri değerlendirmemizi haklı çıkardı.
Sadece yatırımcının ilgisi değil, Merkez Bankası'nın gözü de toplumsal kredi notu çalışmasıyla bankaların üzerinde olacak. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ekonomi basınıyla yaptığı sohbet toplantısında "İhracat, yatırım için daha fazla kredi veren bankaların notu daha yüksek olacak. Daha kısa vadeli, tüketimi finanse eden bankaların toplumsal kredi notu daha düşük olacak. MB buna göre teşvikler hazırlayacak. Karşılıklarda düzenleme yapılacak" dedi. Bakalım bu notların hisselere etkisi olacak mı?