Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÖZLEM DOĞANER

Dünyanın hal-i pür melali...

Dünya Rusya- Ukrayna gerilimine kilitlenmiş durumda. Yaptırım açıklamalar art arda geliyor. Peki, bu yaptırımlar Rusya'ya geri adım attırır mı? Yoksa bu gerginlik yeni bir dünya savaşının ilk adımı mı? Senaryolar havalarda uçuşuyor ama dünyanın ne ekonomik ne de enerji geleceği açısından savaş ihtimalini kaldırabilecek hali yok. Salgını tam olarak atlatamadan ortaya çıkan bu gerginlik küresel ekonomiyi daha da içinden çıkılmaz bir hale götürebilir. Enflasyon sıkıntısıyla boğuşan dünya, enerji ve gıda krizini de bu noktada atlatabilecek gibi durmuyor.
Dünyanın en büyük buğday ihracatçısı Rusya ile beşinci ihracatçı Ukrayna arasında olası bir savaşın, küresel buğday piyasalarını derinden etkilemesinden endişe ediliyor. Ekonomistler Karadeniz'de buğday ticaretinde yaşanabilecek en küçük aksaklığın bile küresel buğday fiyatlarında yüzde 20 civarında artışa neden olabileceğini belirtiyor. Rusya petrol, doğalgaz ve alüminyum üretiminde başı çeken ülkelerden. Gerilimle ABD ham petrolü 93 dolar, brent petrol ise 96 doları aştı. "Petrol piyasası önümüzdeki birkaç ay boyunca bıçak sırtında kalmaya devam edecek" diyen analistler "100 dolar üstünü çok hızlı bir şekilde görebiliriz hatta Rus petrolüne yaptırım gelmesi halinde bu rakamın üzerine 10 dolarlık bir artış potansiyeli var" değerlendirmesinde bulunuyorlar. Gerilim, petrol talebinin arttığı ve üretici ülkeler tarafından karşılanamadığı, talebin en hızlı arttığı ve stokların tükendiği bir dönemde yaşanıyor. Bununla birlikte piyasaya sürülecek varil miktarını artırması beklenen İran ile yapılan nükleer anlaşma görüşmeleri hala sonuçlanmış değil. Bu ortamda OPEC Başkanı "Yüksek petrol fiyatlarına acil bir çözüm yok. Talepte hızlı bir artış var. Petrol şirketleri yeterli yatırımı yapmadı, petrol arzı şu anda yeterli değil" diyor. Bu demek ki enflasyon dünyanın başını ağrıtmaya devam edecek. Buna bir de büyüyememe sıkıntısının eklenmesi an meselesi. Almanya Merkez Bankası, yeni koronavirüs dalgası nedeniyle birçok insanın işe gidememesiyle Alman ekonomisinin birinci çeyrekte muhtemelen tekrar daralacağını öngördü. Avrupa'nın en büyük ekonomisi olan Almanya, sanayi sektörünün arz sıkıntılarından etkilenmesi nedeniyle 2021'in son çeyreğinde daralmıştı
Tüm bu tabloda faiz indirmenin doğru karar olmadığından bahsedenler vardı, değil mi? FED kaç faiz arttıracak diye iddialar ortaya atılıyor malum. Bakın Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde ne diyor? "Faiz artışı mevcut sorunların hiçbirini çözmez. Şimdi çok acele hareket edersek, ekonomilerimizin toparlanması önemli ölçüde ivme kaybedebilir ve istihdam risk altında olabilir."
Euro Bölgesi'nde ocakta yıllık enflasyon, enerji fiyatlarındaki artışın etkisiyle yüzde 5,1'e ulaşarak kayıtlardaki en yüksek seviyeye çıkmıştı.
Lagarde'ın bu açıklamalarına Dünya Bankası Başkanı Malpass da katıldı. Kademeli merkez bankası faiz artırımlarının ve tahvil alımlarının azaltılmasının dünyanın en yoksul kesimlerini en çok etkileyen enflasyonu kontrol edemeyeceğini söyledi. Dünyanın öteki ucunda faiz indirimlerini tercih eden Çin'in Maliye Bakanı Liu Kun ise yavaşlayan büyümeyi desteklemek için bu yıl daha fazla vergi indirimi yapacaklarını ve yerel yönetimlere yapılan ödemeleri artıracaklarını açıkladı. Enflasyon ve resesyon yani dev bir stagflasyonun eşiğindeki dünyada tek bir doğru yok. Faiz artırıp muslukları mı kısmak, faiz indirip muslukları mı açmak doğrusu? İzleyip görmek lazım. Bu ortamda ezber formüllerle üzerine giydirilmeye çalışanı kabullenmektense terzi usulü kendi modelini üretenlerin şansının daha yüksek olacağı ortada. Tablo gösteriyor ki bu ortamda savaş tamtamları çalmak ancak koltuğu için dünyayı ateşe atanların işi olabilir.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA