Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÖZLEM DOĞANER

70 yıllık hikâyenin sonuna doğru

Türkiye ekonomisinde sessiz sedasız 70 yıllık bir hikâyenin sonuna geliniyor. Milli ve yerli üretiminizle, Karadeniz'deki enerji keşfinizle, dışa bağımlığınızı azaltmanızla belki de açık ve gizli yaptırımlara karşı gösterdiğiniz hırs, üretim ve ekonomide bağımsızlık mücadelenizle...
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Türkiye'nin bu yıl %8'in üzerinde büyüyeceğini söylerken şu vurguyu yaptı: "Yüksek büyüme düşük cari açıkla gerçekleşecek." İşte bu gerçek bir dönüşümün hikâyesi. Bu yıl için milli gelirin %3'ü seviyesinde cari açık hedefi var. Önümüzdeki yıl büyük ihtimalle cari dengeden söz edeceğiz.
Türkiye tarihinde cari işlemler dengesinin fazla vermesine nadir rastlanıyor, genelde ekonominin küçüldüğü ya da durgunluk yaşadığı dönemler... Türkiye'de ödemeler dengesi verileri, 1950 yılından beri tutuluyor ve o günden bugüne fazla verdiği sadece 7 yıl var. Hatırlıyorum. Pandemi döneminin başladığı dönemde, Eylül 2020'de Berat Albayrak'ın açıkladığı Yeni Ekonomi Programı'nda en iddialı kısımlardan birisi buydu. Cari açıksız büyüme. Büyüme hedefleri 2021'de %5.8, 2022 ve 2023'te %5'ti. Cari dengenin GSYH'ye oranında hedef ise 2021'de %(-)1.9, 2022'de %(-) 0.7 ve 2023'te %0,1 idi. Amaç 2023'te cari dengeye ulaşıp %5'lik sürdürülebilir büyüme oranına ulaşmaktı. Şimdi tabloya baktığınızda pandemi öncesindeki planlarınızdan çok da ayrışmadığınız ortaya çıkıyor. Albayrak söylediğinde çok tartışılmıştı. "İthalata dayanmayan yüksek cari açıksız büyüme mümkün değil" denilmişti. Şimdi gelinen noktada yavaş yavaş bu hedefe doğru emin adımlarla ilerlediğimizi görüyoruz. Böylece 70 yıllık bir öykünün de sonuna gelmiş olunuyor.

GELECEK GELDİ BİLE
Türkiye çok önemli bir zihinsel dönüşümün eşiğinde... Bu dönüşüm, tüm üretim kalemlerinde kendini gösteriyor. Pandemi bu anlamda Türkiye'ye yeni bir fırsat penceresi açtı. Özellikle son sanayi üretim rakamlarına bakıldığında yüksek teknoloji üretiminin aylık bazda %12.4 yıllık %32.9 artış gösterdiğini görüyoruz. Savunma sanayiinden oyun sektörüne, e-ticaretten yazılımlara kadar pek çok alanda önemli bir gelişim var. Bu hem zihinsel bir değişimi hem de insan kaynağı anlamında geldiğimiz noktayı gösteriyor.
Bugün açıklanacak 2021-2025 yıllarını kapsayan ulusal yapay zekâ stratejisi, Türkiye'nin bir üst lige çıkması için en önemli anahtar olacak. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, A Para yayınında yapay zekâ devriminin internet devriminden daha köklü bir dönüşümü tetiklemesini beklediklerini söyledi. Koç, "Hem yapay zekâ alanlarının Türkiye'de geliştirmesinin hem de bu teknolojilerin ekonominin genelinde kullanılmasının yaygınlaştırılmasıyla çok önemli bir hedefe doğru yol alacağız. Ulusal yapay zekâ stratejimizi hazırlayarak bu konudaki iddiamızı ortaya koymuş oluyoruz. Ülkemizde yapay zekânın gayrisafi yurtiçi hasılaya katkısının %5'e yükseltilmesi ve bu alanda istihdamın 50 bin kişiye çıkarılmasını hedefliyoruz. Bu teknolojilerin toplum genelinde kullanılması ile birlikte ortaya çıkacak üretkenlik artışının büyümeye pozitif etkisi olacak" dedi. Birçok uluslararası araştırma gösteriyor ki önümüzdeki 10 yılda yapay zekâ, küresel geliri %10-15 oranında büyütecek. Türkiye de bu stratejiyle uluslararası yapay zekâ endekslerindeki sıralamalarda ilk 20 ülke arasına girmeyi hedefliyor.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA