Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SÖZÜN ÖZÜ ÖZLEM DOĞANER

“Faizler daha da düşecek”

Bilmem farkında mısınız? Tıpkı Türkiye ekonomisinin 3D (dengelenme, disiplin ve dönüşüm) formülü gibi vatandaş da ciddi bir planlama içinde. Kime sorsam ya tasarruf tedbiri almış, ya borçlarını yapılandırma ve disiplinle yeni bir sayfa açma planları yapıyor. Ya da önümüzdeki 3-5 yılı için yeni planları var. Planlarını yaparken de sorulan 3 soru var. Faizler düşer mi? Dolar artık 5-5.50 TL arasında denge fiyatına ulaştı mı? Birikimimi nerede değerlendireyim?
Faiz değerlendirmesini en çok bir banka genel müdürü yapınca vatandaş kulak kesiliyor. Ben de Vakıfbank Genel Müdürü Mehmet Emin Özcan'a sordum. Özcan diyor ki "Hiç kuşkunuz olmasın faizler düşecek. Çünkü Türkiye süratle toparlanıyor, düzeliyor. 2018 yılı zor bir yıl oldu. Ama saldırılar püskürtüldü, türbülanstan tamamen çıkmış durumdayız. Makro veriler bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. İnanıyorum ki 2019 yılı bir toparlanma restorasyon yılı olacak. 2019 yılı sonunda enflasyonun çok ciddi düşüş göstereceği kanaatindeyim. 2020 yılında Türkiye yine eskisi gibi hızla büyümeye devam edecek. Türkiye'nin geleceğine ve gücüne güvendiğimiz için bu kampanyalara büyük bir cesaretle giriyoruz. Çok yakında bizim haklı çıktığımızı göreceksiniz."
Malumunuz Vakıfbank geçtiğimiz günlerde kredi kartı, kredi ve takipteki kredi borçlularına yönelik kampanyalar başlattı. Ayrıca KOBİ'lere yöne- lik değer kredisinin de en büyük katılımcılarından biri oldu. Yeni kampanyalar da yolda. Özcan bu kampanyaların kamu bankalarına yük olduğu yönündeki eleştirilere "Bu bize külfet değil, nimet. İcra, avukat masrafları bir yük, parayı cebimize koymamamız bir yük. Biz bu yükten kurtulmuş oluyoruz. Hem biz hem müşteri memnun olacak. Hem de ekonomi rahatlayacak" sözleriyle yanıt veriyor.
Kredi kartlarında özel bankaların da çalışma yapacağını düşündüğünü söyleyen Özcan, "Biz kredi kartı borçlularına böyle bir kapı açıyoruz. Onlar da bu imkânı sunmazsa müşteri kaybedecekler. Yapmalılar çünkü toplumun yararı söz konusu. Tavsiye ederim. Biz kamu bankaları olarak elimizi taşın altına koyduk. Böyle dönemlerde güç birliği şarttır. Türkiye'nin gücüne ve geleceğine inanmak lazım" diyor.
Son yıllarda dünyada, teknik olarak en çok durgunluktan söz edilse de değişmeyen tek şey değişim. Dijitalleşmeyle birlikte zamanın, hızlı ve değerli olduğu; dünyanın lideriyle, siyasi, felsefi, ekonomik düşünce yapısıyla en değişken olduğu tarih diliminden geçtiğimiz aşikâr. Değişime ayak uydurmayan, kendini geliştirmeyen yani duranın kaybedeceği bir tarih kesiti...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA