Ekonominin kalbi okul yolunda atıyor.
Bütçesinin yüzde 20'sini eğitime ayıran, yaklaşık 20 milyon çocuğu okullarda olan bir ülke için en stratejik sektörün eğitim sektörü olduğunu söylemek yanlış olmaz herhalde. Bugün okullarda gelecek yatırımımızın temel atma töreni yapılıyor.
Bu maratondan mezun olup iş başvurusunda bulunanların ortak noktasına bakalım.
Hepsinin özgeçmişinde hobi kısmında kitap okumak yazıyor. Kitap okumak hobi midir?
Sıkıntı galiba ömür boyu öğrenimin devam ettiğini öğretememekte.
Uzmanlar bunun için öncelikle küçük yaşta kitap okumaya alıştırmak gerektiğini söylüyor. TÜİK verileri can sıkıcı. Kitap okumak Türk insanının ihtiyaç listesinde 235. sırada. Kitap okumaya ayırdığımız süre günde sadece 1 dakika. Oysa televizyon izlemeye 6, internete 3 saat ayırıyoruz.
Kişi başına düşen kitap adedi 8.4. Dünyada kişi başına kitap harcaması 1.3 dolar, bizde çeyrek dolar.
Çocuklara kitap hediye edilmesi sıralamasında ise Türkiye 180 ülke içerisinde 140. sırada.
Peki, ne yapmalı? Türkiye'nin genç kırtasiye ve kitap markası TveK Genel Müdürü Manas Özgen'e sordum. Özgen "Çocuğa doğru kitap verirseniz okumaya teşvik edersiniz. Bakanlık öğrencilere 100 dünya ve Türk edebiyatı klasiği tavsiye ediyor. Bu sayı artmalı. Okuyan öğretmenin öğrencileri de okur. Bu nedenle öğretmenlere yönelik çalışmalar yapılmalı" diyor.
Özgen'in dikkat çektiği bir başka konu ise kitap konusunda bölgesel eşitliğin sağlanabilmesi.
"Bugüne kadar rakiplerimiz hep batıyı önemsemiş.
İstanbul'da zengin portföyde kitaba ulaşmakta sorun yok ama Anadolu kitaba aç. 67 şehirde 132 mağazada hizmet vermeye başladık.
Yakında 81 ile yayacağız." Bugün ders başı yapan çocuklara bir kitap hediye edelim. Kitap okuyup kendisi ve ülkesi için bambaşka hayaller kuran çocuklar bu ülkenin ekonomisini de çok yukarıya taşıyacak.