Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

Kaldır elini, ‘Bunlar olmaz arkadaş’ de...

Sesli dinlemek için tıklayınız.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel nihayet 4 Kasım 2023 kurultayında verdiği "ön seçim" sözünün gereği için harekete geçti ve tüzük kurultayını topladı.
Tüzük Kurultayı'nın yapıldığı Ankara'daki ATO salonlarına girdiğimde daha sakin bir toplulukla karşılaştım. Ön salonlarda öbek öbek kahvelerini, çaylarına yudumlayanlar, sandviç veya simit atıştıranlar, iç salonda ise tıklım tıklım bir kalabalık, kürsüde Özgür Özel'i dinliyor.
İçeride iki şey dikkatimi çekiyor; ilki protokolde eski genel başkanlar Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın var ama bir önceki genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu yok. Anlaşılan son görüşmeler kırgınlıkları gidermeye yetmemiş.
İkincisi ise bu gerçeğe rağmen salonda heyecan olmasa da çevresine özgüvenle bakan bir CHP kitlesinin olması.
Siyaset adına umut veren bu ruh hali salondaki yazılarla da takviye edilmişti: "CHP birinci parti" ya da "Her derdin var bir çaresi Cumhuriyet Halk Partisi"
Merak edilense, yakalanan bu özgüvenin bir genel seçim başarısına taşınıp taşınamayacağı. Tam da bu nedenle CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i daha dikkatle dinledim.
Doğrusu şaşırmadım desem yalan olur. Yerel seçim sonrası yaptığı çıkışlar ve ortaya koyduğu siyasi eksenle "farklı" bir genel başkan işareti veren Özel, ne yazık ki tüzük kurultayı konuşmasıyla o günlerde söylediklerinin çok daha gerisinde kaldı. Siyaseten yeni hiçbir şey söylemedi.
Son yarım saatinde hayat pahalılığından, emekçilerin ezilmesinden, yoksulluktan söz etti ama salonu harekete geçiremedi. En çok alkışı ise DEM Parti'ye kayyum atamalarıyla selam yollarken ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun yargıya parmak sallayan sözlerine destek verirken aldı:
"Partinin genel başkan sıfatıyla üyelerimizin adına İmamoğlu'nun tutumu partimizin tutumudur. CHP, İmamoğlu'nun yanındadır. İstanbul'un sevgilisini kimsenin insafına bırakmayız. Herkes haddini bilecek."
Anlayacağınız klasik vesayetçi CHP tavrının ötesine geçmedi. İşin ilginç tarafı yeni tüzük hazırlamakla da bu siyasi kısır döngü aşılamayacak görünüyor. Çünkü yeni tüzüğe karşı çok ciddi bir tepki var. Delegeler bu tepkiyi nasıl verecek göreceğiz ama salon çıkışı konuştuklarım söylediklerini yaparlarsa ortaklık bir hayli karışır. Onlardan birkaçıyla ağırlıkla da kulaktan kulağa konuşunca, esas arızanın ne olduğu anlaşıldı:
"Demokratik bir tüzük bütün CHP'lileri mutlu eder. Ancak bu kafayla bırakın demokratik bir tüzük yapmayı mevcuttan daha kötüsünü yapacaklar. Kapalı yapmalarının nedeni de bu. Çünkü delege kolay kabul etmeyecek. Bir kere yargı denetimi ortadan kaldırılıyor. Delegeyi etkisiz hale getiriyorlar. Bu açıkça tek adam yönetimi demektir."
Bu konuşmalar sırasında ilk kez bir CHP kurultayında CHP'lilerde özgüven kadar "korku" ikliminin de çok etkili olduğunu gördüm. Kılıçdaroğlu'na yakın isimler büyük oranda renk belli etmeden, fısıldayarak konuşuyorlardı. Onlardan biri konuşamayacağını ama cep telefonuma bir mesaj yolladığını söylüyordu. Açıp baktım; "Her şey senin elinde, kaldır elini 'Bunlar olmaz arkadaş' de..." başlıklı kısa bir bildiriydi bu.
O bildiride 6 maddede tüzüğe neden itiraz edilmesi gerektiği yazılıydı. CHP'lileri en çok rahatsız eden maddeler ise kadın, genç ve genel başkana tanınan kontenjanının yeni bir hak gibi sunulması ve evladiyelik milletvekili seçilen kişilere başka illerden aday olma fırsatı verilmesiydi. Buna itiraz eden bir CHP'li şöyle diyordu:
"Bunun amacı ön seçimleri ve delegeleri devre dışı bırakmaktır. CHP'de delegenin üstünde bir irade yoktur. Delegelerin bu kurultayda buna izin vermeyeceklerini ve isyan edeceklerini bekliyorum."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA