Önceki gün Başkan Erdoğan, İstanbul Başakşehir Futbol Akademisi'nin açılışını yaparken biraz da ayrıntılı bir biçimde spor alanında yaptıkları yatırımları anlattı:
"Yaptığımız devasa yatırımlarla ülkemizin spor altyapısını komple yeniledik. Bizden önce spor kulüplerimizin temel sıkıntılarından biri, ihtiyaçlarını dahi karşılayacak stadyumlara sahip olmamalarıydı."
Şu rakamlar tabloyu çok daha net ortaya koyuyor:
"Bakınız, 2002'de tüm Türkiye'de gençlik merkezi sayımız sadece dokuzdu. Bugün 508 gençlik merkeziyle evlatlarımıza hizmet veriyoruz. Ülkemizdeki toplam spor tesislerinin sayısını 1575'ten aldık, 4 bin 421'e ulaştırdık. Türkiye'nin dört bir köşesini kapalı spor salonlarıyla, halı sahalarla, basketbol, voleybol sahalarıyla, yüzme havuzlarıyla donattık."
Siyasi iktidar spor altyapısı açısından yapılması gerekeni yapmış ancak bu altyapı beklenen sportif başarıyı getirmemiş. Neden acaba? Tamam futbolda, voleybolda, atıcılık veya güreş gibi alanlarda birçok küresel başarı var ama böyle bir altyapıdan çok daha fazlası beklenir. Burada temel bir sorun olduğu çok açık.
Alın son Paris Olimpiyatları'ndaki tabloyu...
Türkiye sıfır altın madalyayla döndü. 1984'ten beri ilk kez altın madalya alamadı. Sadece 3 gümüş ve 3 bronz madalyayla sıralamada 61'inci oldu.
Siyaset dünyasından da tanıdığım sevgili Mahmut Çelik, üzüntüsünü şu cümlelerle dile getiriyor:
"Yeni Zelanda 6, Bulgaristan 3, İran, Kenya, Filipinler, Cezayir 2, Bahreyn, Saint Lucia ve hatta Dominik bile 1 altın madalya kazandı. Bir önceki olimpiyatlarda 2 altın, 2 gümüş, 9 bronz madalya ile 35. sıradaydık."
Haklı olarak şu soruyu da soruyor:
"Türkiye Olimpiyat Federasyonu'nu ve yıllardır harcanan paraları konuşmak vakti gelmedi mi?"
Herhalde sorgulanması gereken tek kurum Türkiye Olimpiyat Federasyonu değil. O da sorgulanmalı ama bu başarısızlıkların arkasında yatan gerçek nedenleri Spor ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın ciddi bir biçimde ele alıp değerlendirmeleri, ülkeyi küresel platformlara taşıyacak ve gençleri sporla buluşturacak yeni bir spor stratejisi ortaya koymaları gerekiyor.
Bu işin artık bahanesi yok. Geçmişte spor altyapısı olmadığından yakınıyor ve bütün başarısızlıklar buna bağlanıyordu. Oysa şimdi sadece illerde değil, ilçeler ve köylerde bile farklı spor altyapıları var ve isteyen herkes ulaşabiliyor. Bunun en güzel örneğini Üniversite Kış Olimpiyatları'na ev sahipliği yapan Erzurum'da gördüm. Yeterince değerlendiriliyor mu bilemem ama orada buz hokeyinden tenis kortlarına, hatta curling salonuna kadar aklınıza gelebilecek her spor için salon var.
Belki de işin sırrı Başkan Erdoğan'ın şu sözlerinde saklı:
"Başarılarımızın kalıcı olabilmesi için sadece çok çalışmamız değil, aynı zamanda zihniyet değişikliğine de gitmemiz gerekiyor."
Daha önce yazdığım için şu notu da düşmem gerekiyor: 2024 Paris Olimpiyatları'nda Türkiye iyi bir sınav vermedi ama bu telafi edilebilir; telafi edilemeyecek sınavı ise açılış rezaletiyle, soykırımcı İsrail'i alıp Rusya'yı dışlamasıyla Olimpiyat Komitesi verdi. Tarih asıl bunu yazacak.