Günlerdir dünya canlı yayınlarda İsrail'in Filistin halkına bomba yağdırmasını izliyor. Cami, kilise, okul, hastane fark etmiyor, İsrail ateş saçan bir canavar gibi yakıp yıkıyor; çocukları, hastaları, yaşlıları katlediyor.
Çağdaş-demokratik(!) ülke liderleri de onları alkışlıyor, katillerin elini sıkıp destek veriyor. Devasa ordularına, teknolojik silahlarına, uçak gemilerine ve bir savaş makinesine dönüşen medyalarına rağmen de "yalan söylemeyi" ihmal etmiyorlar.
Bu kez işi öyle abarttılar ki, savaş medyasının uydurduğu "Hamas militanları, 40 İsrailli bebeğin kafasını kesti" yalanını bizzat "demokrat" ABD Başkanı Biden'ın ağzından duyduk.
"Çocukların kafalarının kesildiği fotoğrafları göreceğimi hiç düşünmezdim."
Biden uyarılsa da buna benzer İsrail'i masumlaştıran binlerce yalan haber dünyaya yayıldı. ABD ve AB medyası, İsrail'in işlediği insanlık suçunun üstünü örten bir operasyon merkezi gibi çalıştı. Tıpkı Irak işgalinde olduğu gibi. Hatırlayın o günleri; İngiltere Başbakanı Tony Blair'den ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell'a Batı'nın önde gelen siyasi aktörleri hem de BM kürsüsüne çıkarak dünyaya yalan üstüne yalan söyledi.
Çok bilinen Irak'ın nükleer bombaya sahip olduğu ve çevre açısından infial yaratan petrole bulanan karabatak yalanlarını bir yana bırakıyorum, insanların vicdanlarına dokunan yalanlardan biri de yine bebeklerle ilgiliydi. Haberi o tarihte dünyaca ünlü CNN televizyonu duyurmuştu.
Kuveytli Nayirah el-Sabah isimli 15 yaşındaki bir genç kız, çalıştığı hastaneyi Irak askerlerinin bastığını, kuvözdeki bebeklerin yerlere atıldığını ve öldürüldüğünü anlatıyordu. Dönemin ABD Başkanı George Bush da bunu, "Amerikalılar bir canavar karşısında haklı mücadele veriyor" diye dünyaya anlatmıştı.
Bir süre sonra, Nayirah isimli genç kızın, Kuveyt'teki ABD Büyükelçisi'nin kızı olduğu ve hayatı boyuncu Kuveyt'e gitmediği ortaya çıktı.
Kimse de bu yalanları söyleyenlere hesap sormadı, soramadı. Ama Irak işgal edildi, parçalandı ve 1 milyonu aşkın insan katledildi. ABD de yalanlarına devam etti.
Şimdi aynı yalanlar İsrail'in Gazze'ye yönelik katliamlarının üstünü örtmek için söyleniyor. İşin başını da yine ABD merkezli medya çekiyor. Onlardan biri de NBC televizyonu. NBC yaptığı haberde şöyle diyordu:
"Öldürülen Hamas direnişçilerinin üzerinden çıkan gizli belgelere göre, kasıtlı olarak İsrail'deki ilkokullar ve çocuklar hedef alınmış."
Bu haberin yalan olduğu da kısa sürede belgelendi. Bu konuda İletişim Başkanlığı'nın ciddi katkısı olduğunu da belirtelim. Sözünü ettiğimiz NBC, 2003 yılında Irak işgaline giden yolun açılmasında da ciddi rol oynamış ve savaş çığırtkanlığının öncülüğünü yapmış bir televizyondu. Anadolu Ajansı'nın o günlere ilişkin analizinde aynen şöyle deniyordu:
"Başta Amerikan Ordusu'nun en büyük silah üreticisi General Electric'in bünyesindeki NBC televizyonu ve diğer medya kuruluşları bu söylemin sözcülüğünü üstlendi."
Dikkatinizi çekmiştir, bu savaşların arkasında küresel sermaye var ve büyük medya da onların elinde. Bu güç nedeniyle aradan 30 yıl geçse bile ABD başkanları ve medyası yalan söylemeye devam ediyor. Farkında olmadıkları ise bu güç zehirlenmesinin sonuna geldikleri. Artık eskisi kadar etkili değiller ve yalanları da anında yalanlanıyor. Çünkü hem medya mecraları çeşitlendi hem devletler eskisi kadar bilgi akışını yönlendiremiyor hem de dünya kamuoyu olup bitenlerin farkında.