Tarihi 14 ve 28 Mayıs seçimleri sonrası Başkan Erdoğan'ın başta ABD olmak üzere Batı blokuyla nasıl bir ilişki kuracağı ve Türkiye Yüzyılı hedefine nasıl yürüyeceği merak ediliyor.
Aynı oranda o ülkelerin, özellikle de ABD'nin Türkiye'ye nasıl bakacağı da.
Bu açıdan kritik ölçüyü seçim öncesi Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü olan yeni MİT Başkanı İbrahim Kalın koydu:
"Türkiye, Doğu ve Batı dâhil herkesle karşılıklı çıkar ve saygı temelinde ve göz hizasında eşit aktör ilişkisi talep ediyor."
Seçimler bu açıdan bir dönüm noktasıydı. Başta ABD Başkanı Biden olmak üzere Batı bloku, Başkan Erdoğan'ın seçimleri kazanmaması için, muhalefetin bir araya gelmesinden küresel algı operasyonlarına kadar ellerinden gelen her şeyi yaptı.
Ama başaramadılar.
Acaba şimdi "Bükemediğin eli öpeceksin" deyip Türkiye'nin dünyadaki küresel rolünü kabullenecekler mi?
Doğrusu böyle bir dönüş beklenmiyor, belki biraz yumuşama olur, o kadar. Çünkü Türkiye Yüzyılı yolculuğu ile ABD'nin küresel emperyalist hesapları örtüşmüyor.
GÖLGE CIA KURUCUSU FRİEDMAN
Bu gerçeği de en iyi ABD'liler biliyor. Onların başında da ABD'de "Gölge CIA" olarak bilinen Stratfor'un kurucusu George Friedman geliyor. Türkiye'nin küresel rolü ne zaman tartışılsa, Friedman'ın 2009'da yazdığı "Gelecek 100 Yıl, 21. Yüzyıl İçin Öngörüler" kitabını hatırlıyorum. Orada bugüne ışık tutan birçok önemli ipucu var. Mesela, 2020'ye kadar Kafkasya'da Rusya-ABD arasında kriz çıkacağı, Rusya'nın çöküşe geçeceği, Türkiye'nin ise bölgesinde etkili olacağı ileri sürülüyor.
Rusya öngörüsü ne kadar doğrulanır bilemem ama Türkiye öngörüsü tutmuş görünüyor. Bugünün Türkiye'sine ilişkin şu tarifi de dikkat çekici:
"Türkiye tecrit edilmiş bir ülke değildir, pek çok farklı yöne hareket edebilir."
Friedman'a göre Türkiye, 2040 sonrası, Meksika, Japonya ve Polonya'yla birlikte dünyanın en önemli 4 ülkesinden biri olacak ve ABD'yle ilişkileri de giderek sertleşecek.
Bu konuda şöyle diyor:
"ABD bölgesel hegemonyalardan korkmaktadır. ABD bir dönem sonra Türkiye'ye bu açıdan bakmaya başlayacaktır. 2020'li yıllarda ABDTürkiye ilişkileri gitgide artan şekilde huzursuzluk yaratıcı bir boyuta dönüşecektir."
Bu öngörüsü de tutmuş görünüyor. Bunu ABD derin aklı elbette görüyor ama bizdeki muhalefet görmüyor.
MUHALEFET GÖRMEK İSTEMİYOR
Friedman, 2019 yılında Türkiye'ye geldiğinde tam da böyle bir tespit yapıyor. Değerli gazeteci büyüğüm Güneri Cıvaoğlu'nun köşesinden aktarıyorum:
"Kürsüde 'Gölge CIA' olarak nitelenen düşünce kuruluşu STRATFOR'un Başkanı George Friedman şunları söylüyor:
'10 yıl önce saçma gibi görünen bir şey yazmıştım -Türkiye büyük bir güç olarak ortaya çıkıyor- diye...
İnsanlar bunun mümkün olmadığını, özellikle de -ilginçtir ki bizzat Türklerbunun mümkün olmadığını söylediler.
Ancak... Bu mümkün ve gerçekleşiyor... 10 yıl önce Türkiye'nin Rusya'yla, ABD'yle aynı masada oturacağı ve eşit olarak konuşacağı fikri... Bu pek de olası değildi."
Artık olası ve bunu 15 Temmuz darbe gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın uçağının rotasını verecek kadar pervasızlaşan "Gölge CIA" Stratfor'un kurucusu söylüyor.
Adamlar Türkiye'yi durdurmak için her şeyi yapıyor. Peki bu gerçeği Türkiye'nin sol ve laik aydınları, "Atatürkçü" ve "milliyetçi" CHP ve İyi Parti'yi yönetenler neden görmüyor? Yoksa görmek istemiyorlar mı?
Koltuk savaşlarına harcadıkları enerjinin onda birini milli meselelere ayırsalar, iç cephesi güçlü Türkiye, önüne çıkarılan engelleri çok daha kolay aşar.