Kahramanmaraş merkezli büyük felaket, sadece o 11 ili, ilçelerini ve köylerini değil tüm Türkiye'yi derinden sarstı. Öyle sarstı ki, yaşanan felaketleri bir süre sonra unutmamamız gerektiğini çok acı biçimde hafızamıza kaydetti.
Bu gerçeği iki günlüğüne gittiğim Gaziantep, İslahiye, Payas ve Mersin hattında daha net gördüm. İlk durağım deprem gününden itibaren Gaziantep'i mesken tutan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un makamı oldu.
Sanki bakanlık Organize Sanayi Bölgesi'ne taşınmış gibi... Burada bölgenin tamamını kapsayan yoğun bir imar çalışması yürütülüyor. Önceki gün de Başkan Erdoğan'ın katılımıyla binlerce konutun temeli atıldı. Bakan Kurum, binaların bitişiyle ilgili iddialı bir tarih verdi:
"Cumhurbaşkanımız bir yıl süre verdi. Tecrübelerimizden biliyoruz, 8 ayda tamamlayacağız."
Bakan Kurum'la kısa sohbetimizde hem kentsel dönüşümü hem de felaketlere devlet, yerel yönetimler ve toplum olarak nasıl bakılması gerektiğini konuştuk.
İlk tespiti uyarı niteliğindeydi:
"Yaşadığımız her felaketi bir süre sonra unutuyoruz. Vatandaş da dahil bazı şeylerin ya farkında değiliz ya da görmek istemiyoruz. Allah razı olsun Cumhurbaşkanımız, sosyal konutuyla, kentsel dönüşümüyle büyük mücadele veriyor. Ama aynı bakış açısı herkeste yok. Ne vatandaşta var ne de muhalefette."
Kentsel dönüşümle ilgili de şu çarpıcı örneği veriyor:
"Şanlıurfa'nın en güzel yerine 70 tane konut yaptık. Hatay ve Kahramanmaraş'ta da yaptık. Tam 4 sene önce gittim oralara dedim ki: 'Bu konutları dönüştürmemiz lazım. Ben size konut yapayım, sizi oraya taşıyalım.' Konutlar bitti. Çok küçük paralar, 100-150 TL istedik. Belki Anayasa'ya koyarak bu işi çözmeliyiz. Bu mülkiyet hakkı değil bu yaşam hakkı. Bütün siyasi iradeler olarak bunları önümüze koymamız gerekiyor."
KALYON'UN KONTEYNER KENTİ
Optimar Araştırma Başkanı Hilmi Daşdemir'le Gaziantep'ten ayrılıp İslahiye'deki Kalyon Holding'in depremin 14'üncü gününde kurduğu konteyner kente gidiyoruz. Başkan Erdoğan'ın açılışını yaptığı kentle ilgili bilgileri kentin sorumlusu Ender Güven'den alıyoruz. Kentte 483 konteynerde 2 bini aşkın depremzede yaşıyor. Çocukların eğitim aldığı okullardan marketlere, hamamdan temiz su çeşmelerine, T3 Vakfı'nın oyun ve etkinlik çadırından güneş enerjisi sistemine kadar birçok hizmet veriliyor
Kentin girişine kurulan Tümosan TIR'ıyla Kızılay ve Müge Anlı Mobil Aşevi ise depremzedelere yemek veriyor. Sokaklarında küçük çocukların top oynadığı, yaşlıların hüzünle dolaştığı kentten ayrılmadan bir grup depremzedeyle sohbet ediyoruz. Depremzedeler, yaşadıkları büyük dehşeti anlatırken, bir şeyin üzerinde ısrarla duruyor:
"Kentsel dönüşümün bu kadar önemli olduğunu şimdi daha iyi anladık."
Oto tamirciliği yapan biri şöyle diyor:
"Şu karşımızda yıkılmayan binalar TOKİ binaları. Bir kısmı 2010'dan önce, bir kısmı da sonra yapıldı. Öncekilerde biraz hasar var ama kimse ölmedi. Sonrakilerde çatlak bile yok. O zaman almadığıma çok pişmanım."
PAYAS'TA İKİ ÇARPICI ÖRNEK
Hatay'ın Payas ilçesinde de çok acı ve çarpıcı bir kentsel dönüşüm karşıtlığı örneği var. Payas Belediye Başkanı Bekir Altun anlattı:
"Payas'ın Yenişehir Mahallesi'nde 2020 yılında 60 adet konutta kentsel dönüşüm gerçekleştirdik. Depremde hiçbir can kaybı olmadı. Oraya yakın ve 120 kişinin yaşadığı Tütenbaca Konutları da bu kapsama alındı ama orada yaşayanlar karşı çıktığı ve mahkemeye gittiği için gerçekleşmedi. 6 Şubat'taki depreminde oradaki C blok çöktü ve 16 vatandaşımız hayatını kaybetti. Diğer bloklarda da büyük yıkım oldu. Şimdi herkes dönüşümden yana."
Geç de olsa vatandaşın bu noktaya gelmesi bir kentsel dönüşüm devrimine ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz