Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MAHMUT ÖVÜR

FETÖ, muhalefet ve MİT kumpası

Sesli dinlemek için tıklayınız.

Türkiye'nin yakın tarihinin en kritik anlarından biriydi, 7 Şubat 2012'deki MİT operasyonu. İlk kez açık açık "devlet" hedefe konmuş ve dönemin Başbakanı Erdoğan'a kadar uzanacak bir operasyona imza atılmıştı. İmzanın arkasında daha sonra FETÖ diye nitelenen örgüt görülse de gerçek bambaşkaydı ve mesele de sadece AK Parti iktidarı değil, Türkiye'ydi.
Türkiye 2009'dan 7 Şubat 2012'ye kadar içeride vesayeti geriletmiş, İsrail'e "One minute" çekmiş, Oslo'da PKK'nın silah bırakma sürecini başlatmış ve Arap Baharı'nın Suriye'ye ulaşmasıyla çok etkili bir pozisyon almıştı. ABD ve Batı Bloku bundan rahatsızdı.
İşte bu Türkiye durdurulmalıydı
Çok yönlü ve büyük bir operasyonun düğmesine basıldı. Önce muhalefet partisi CHP Genel Başkanı Deniz Baykal kaset komplosuyla devre dışı bırakıldı. Amaç çok açıktı, CHP, FETÖ'nün dümen suyuna girecek ve "milli" hassasiyeti bir tarafa bırakacaktı.

HALK TV VE SÖZCÜ'NÜN İSYANI
Siyaseti izleyenler bilir, CHP o tarihe kadar F Tipi dediği cemaati bir daha ağzına almadı ve daha vahimi, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu cemaate övgüler düzmeye başladı. 7 Şubat MİT krizinden hemen önce de FETÖ'nün ABD'deki önemli isimlerini CHP Genel Merkezi'nde ağırladı. Klasik CHP'liler dahil hiçbirinin sesi çıkmadı. Ardından hiçbir şey olmamış gibi MİT operasyonundan sonra aynen şunları söyledi:
"Yargıda cemaat yapılanması var diyemem."
Çok değil bir yıl sonra da ABD'ye gidip önemli FETÖ'cüyle yüz yüze görüştü. İşin daha ilginç tarafı, Kılıçdaroğlu o geziye giderken Halk TV ve Sözcü gazetesinden kimseyi götürmedi.
Sözcü, olayı manşetinden şöyle duyurmuştu:
"CHP, Sözcü'yü dışladı, büyük ayıp etti."
Halk TV ise şu yorumu yapmıştı:
"Kılıçdaroğlu'nun cemaate yakınlaşma çabası."
Şimdi gelelim FETÖ'nün ikinci önemli hamlesi KCK operasyonuna...

BRÜKSEL MERKEZLİ NATO OPERASYONU
2010 referandumundan sonra yargıyı da ele geçiren FETÖ, yüzlerce BDP'liyi plastik kelepçelerle tutukluyor ve 2009'da başlatılan açılım havasını bilerek zehirliyordu. Ama asıl darbe, Oslo sürecinin 2011'de sızdırılmasıyla vuruldu. Brüksel merkezli bu NATO operasyonunun belgeleri Diyarbakır'da ele geçiriliyor ve devletin yürüttüğü açılım süreci sabote ediliyordu.
Böylece "solcu" PKK ve daha sonra HDP olan siyasi ayağına, Suriye'de Rojava havucu sunuluyor ve ABD'ye tam biat ediliyordu. Demirtaş dahil hiçbiri de bundan rahatsız değildi.
Bu nedenle 7 Şubat 2012'deki MİT operasyonu, bunları tamamlayan ve Türkiye'yi teslim almayı hedefleyen büyük bir küresel operasyondu.
Eğer o günlerde Başbakan Erdoğan çıkıp, "Seçilmişleri atanmışlara yedirmeyiz" demeseydi FETÖ, sadece MİT'i ele geçirmeyecek, başbakanı da yargı önüne çıkartıp Türkiye'yi ABD'ye teslim edecekti.
7 Şubat böylesine önemli ve kritik bir dönüm noktasıydı. O gün direnildiği için 17-25 Aralık yargı ve 15 Temmuz işgal ve darbe gir-i şimlerinde FETÖ istediğini elde edemedi
Kısaca CHP'lilerin dediği gibi FETÖ, AK Parti'ye yöneldiği için değil devleti ele geçirmek istediği için mücadele edildi ve halen de ediliyor.
Ancak hâlâ başta CHP olmak üzere bu gerçeği görmeyen bir muhalefet var ve hiçbirinin gündeminde 7 Şubat MİT operasyonu yok.
Tıpkı 15 Temmuz olmadığı gibi... ABD Başkanı Biden boşuna, "Bu muhalefete destek vermeliyiz" demiyor.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA