Siyasi tarihimizde belki de ilk kez tanık oluyoruz, bir parti genel başkanı, bir belediye başkanı için PR yapıyor. Hem de herkesi şaşırtarak... Artık kendi hayali "başbakanlığı" için mi yol açıyor yoksa dayatılan küresel bir projenin gereğini mi yapıyor zaman içinde göreceğiz. Ama şimdiden görünen şu: İP Genel Başkanı Meral Akşener, İmamoğlu'nu parlattıkça parlatıyor.
Önce "Fatih" mertebesine yükseltip lider ilan etti, ardından hızını alamayıp dini de siyasete alet ederek şöyle deme gafletinde bulundu:
"Benim ablam 75 yaşında dindar bir kadın. Ablam, AK Parti bünyesindeki dindar kadınlarla da beraber olan biri. Ablam, bana 'Ekrem kardeşimin yüzünde Rabbi Yessir gördüm' dedi. Arkadaşlarını sordum, onlar da sempati duymuşlar."
Dikkatinizi çekmiştir, Akşener "Rabbi Yessir" (Rabbim kolaylaştırır) duasıyla her türlü kirliliğe bulaşmış bir siyasi aktörü, "Fatih"ten sonra bu kez "ermiş" seviyesine çıkartıyor ve kimleri hedeflediğinin de altını çiziyordu: "AK Parti bünyesindeki dindar kadınlar..."
Siyasi tarihimizde bu tür bir paçozlaşma örneği olduğunu sanmıyorum. Doğrusu bu kadarını FETÖ lideri Gülen bile kendisi için yaptırmamıştı. Bu nedenle çok daha vahim bir siyasi operasyonla karşı karşıyayız. Artık iktidar hırsı mı dersiniz yoksa başka motivasyon mu bilemem ama gözü dönen Akşener, dini veya tarihi bütün değerleri yerle bir etmekte kararlı görünüyor.
Herhalde bunun tek nedeni de "başbakanlık" gibi bir siyasi ikbal değil. Öyle olsaydı Akşener, "Oğlum" dediği Ekrem İmamoğlu için adeta bir "mürit" gibi çalışmaz, daha makul çıkışlar yapardı. Anlaşılan ortada daha büyük bir siyasi proje var. Siyasi kulislerde Akşener'in ekranlara çıkıp övgüler düzmekle kalmadığı, aynı zamanda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dışında kalan "Millet İttifakı"ndaki bütün küçük partilerin genel başkanlarını tek tek arayarak İmamoğlu'na destek vermelerini istediği konuşuluyor. Bu da sadece iktidara yönelik değil, CHP'yi de içine alan muhalefeti yeniden dizayn eden bir hamle. Daha önce de yazdım, Akşener'i İmamoğlu'nun müridi yapan güç, HDP'yi de İmamoğlu'na tabi kıldı. Siz, CHP'nin tezkere gibi ulusal konularda HDP'nin yanına konumlanmasına bakmayın, içeride "Kılıçdaroğlu Alevi'dir, kazanamaz" diyenlerin çoğalmasıyla CHP adım adım 3'üncü parti olacak ve İmamoğlu, Akşener gibi müritleriyle sahne alacak.
Bu durumda, kasetle gelen ve hâlâ o kaynaktan beslenen Kılıçdaroğlu aday olabilir mi?
'BİLGE ADAM'IN TUTARLILIĞI
CHP'nin muhalefet tarzı giderek bütün muhalefeti kuşatıyor. Saadet Partisi'nin yönetim kadrosunun uzun zamandır o kapsama girdiği biliniyor zaten. Ama ilginçtir sonradan AK Parti'den ayrılanlar da tipik birer CHP'li olup çıktı. Bir farkla tabii, onlar kadar becerikli değiller. İşte onlardan biri de muhalefetin "Bilge adam" diye sunduğu Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu... Karamollaoğlu önceki gün, TV 100 kanalında Pınar Işık Ardor'un konuğuydu. Arkasında yüzde 30-40 halk desteği varmış gibi iç siyasete ilişkin büyük büyük laflar etti. Sonra söz dönüp dolaşıp kamuda kullanılan lüks makam araçlarına gelince coştukça coştu: "Türkiye'de 500 tane Mercedes araba varsa, makam aracı olarak kullanılıyorsa, 700 diyen de var günahtır ya..."
Sunucu bu anı kaçırmadı ve araya girip sordu:
"Sizin makam aracınız ne şu anda?"
Karamollaoğlu'nun o anki yüzünü görmelisiniz, bir süre durakladıktan sonra utana sıkıla şu cevabı verdi:
"Mercedes şu anda. Bir tane var, onu söyleyeyim."