Bu yaz aşılamanın da katkısıyla insanlar biraz rahatlayınca tatil beldelerine akın etti. Turizm merkezleri dolup taştı.
İnsanlar kapanmanın acısını çıkartırken, turizm sektörü de biraz olsun nefes aldı.
Ancak Bodrum'da biraz daha farklı bir durum vardı. Orada sadece yerli turist çılgınlığı yaşanmadı, ona paralel eskisinden çok daha fazla dünya zenginlerinin Bodrum'a akını vardı.
Bu da Bodrum'un geleceğiyle ilgili iyi bir işaretti.
Bu gerçeği en somut haliyle Milas-Bodrum Havaalanı'nda gördüm.
Oraya ne zaman gitsem, yolcu uçaklarıyla yarışacak kadar özel jet vardı. Havaalanı işletmecileri her gün en az 45-50 özel jetin indiğini söyledi. Fransa'dan İsviçre'ye, Letonya ve Rusya'dan Azerbaycan'a dünyanın birçok merkezinden zenginler özel jetleriyle Bodrum'daydı.
Dünyaca ünlü sanatçıları saymıyorum, birçok devlet başkanı, siyasetçi ve ailesi de tatilini farklı zamanlarda Bodrum'da geçiriyordu.
Dün Sabah'ta sevgili Bülent Cankurt, ilginç bir gala haberi verdi. Serveti 117 milyar doları bulan dünyanın en zenginlerinden Bernard Arnault'un gelini Rus model Natalia Vodianova, kurucusu olduğu vakfa gelir elde etmek için dünyanın önemli şehirlerinde düzenlediği galayı bu kez Bodrum'da düzenliyor.
Villa Maçakızı'nda yapılan galanın davetiyeleri 25 bin eurodan satılmış. Dünyanın jetset'inden 200 kişi de bunun için özel jetleri ve yatlarıyla Bodrum'a gelmiş...

Küresel dünyanın yeni St. Tropez'i
Yıllardır hep söylenir, Bodrum St. Tropez olur mu? Daha fazla dünya zenginlerini çekebilir mi? Aslında hizmet sektörü bu noktaya gelmiş durumda. Jet sosyeteye hitap eden hem çok sayıda lüks otel ve restoran var hem de oralarda dünya çapında şefler görev yapıyor.
Sadece şu örnek bile değişimi anlatmaya yetiyor: İstanbul'un ünlü restoranları Sunset, Papermoon ve Agora Meyhanesi ilk kez bu yıl Bodrum'da hizmet veriyor.
Gördüğünüz gibi Bodrum, üst segmente hitap eden farklı bir noktada. Geçen yıl satılamayan rezidanslar bile bu yıl geceliği 1500 eurodan kiraya veriliyor.
Bütün bunlar Bodrum'un geleceğine dair umut verici işaretler. Ancak o işaretlerin devam etmesi ve Bodrum'un yıllardır benzetildiği St.
Tropez'le yarışması için temel altyapı sorunlarının da çözülmesi gerekiyor. Şu anda o noktaya en yakın durumda.
Sorunlar da biliniyor: Giderek berbatlaşan yollar, derin deşarj yöntemiyle denize verilen kanalizasyon, temiz su meselesi ve yoğun yapılaşma...

Bodrum tek başına 10 milyar dolar
Kaçak yapılaşmayla ilgili geçen yıl Başkan Erdoğan'ın işaretiyle büyük bir yıkım başlatıldı.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da işi takip ederek kaçak yapılaşma konusunda çok önemli adımlar attı. Sonucu Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras açıkladı:
"İki yılda toplam 465 kaçak yapı yıkıldı. Bu bir rekordur." Kanalizasyon ve altyapıyla ilgili de şu bilgileri verdi:
"Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin Turgutreis bölgesindeki altyapı, kanalizasyon, arıtma tesisi yatırımları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın TorbaÇiftlik bölgesinde sürdürdüğü toplamda 1 milyar TL'yi geçen altyapı çalışması tamamlandığında nüfusun yüzde 91'ine hizmet eder hale gelecek." İçme suyuyla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın ciddi bir hazırlığı var. Aynı şey çevre ve şehir içi yollar için de geçerli. Ancak yollar konusunda yerel yöneticilerin kafası bir hayli karışık.
Son sözü bir işadamı söylüyor:
"Eğer Bodrum'un altyapısı tamamlanırsa turizm geliri yılda en az 10 milyar dolar olur."