Bugün dünyamızda savaş ve doğal afetlerin yanında kötü yönetim ve adaletsiz sistem nedeniyle milyarlarca insan sağlıksız yaşarken, milyonlarcası da ölüyor veya öldürülüyor.
İklim değişikliği ve deprem gibi doğal afetler bir yana dünyanın 40 bölgesinde çatışma sürüyor. Her gün onlarca insan katledilirken, 25 bin insan mülteci oluyor.
Dünya geliştikçe tam tersi adaletsizlik de artıyor ve milyonlarca insan çaresizlik içinde kıvranıyor.
Ancak bu dünyada, doğayı tahrip ederek, savaş çıkartarak insanları çaresiz bırakan küresel sisteme karşı isyan eden yardımsever "iyi insanlar" da var ve o insanlar nerede bir savaş, felaket veya ihmal varsa oraya koşuyor.
Önceki gün Cenevre'de o iyi insanların buluştuğu, Uluslararası Kızılay ve Kızılhaç Dernekleri Federasyonu (IFRC)'nun toplantısı vardı. Dünyanın 192 ülkesinden temsilcinin katıldığı o toplantıda övgü alan ülke Türkiye, ilgi odağı kuruluş da Türk Kızılay'ıydı...
Bunun iki nedeni vardı; biri Türkiye'nin dünyanın en çok yardım eli uzatan devleti olması diğeri de 151 yıllık geçmişi olan ve devlet yardımı almadan yardıma koşan Kızılay'ın küresel performansıydı.
Kızılay, bu performansı ve gelir kaynağı yaratma yönetimiyle dünyanın yardım örgütleri arasında ilk sırada geliyor. Türk Kızılay Başkanı ve aynı zamanda IFRC Başkan Yardımcısı Kerem Kınık'la hem Cenevre'deki toplantıyı hem de Kızılay'ı konuştuk
Kızılay'ın 151 yıl, IFRC'nin ise 100 yıl önce kurulduğunu söyleyen Kınık, şöyle diyordu: "Bu iki yapı 15 milyon gönüllü ve 30 milyar dolar bütçesiyle dünyanın en sorunlu alanlarında insanlara hizmet veriyor. Bu toplantı da, hem federasyonun hem de Cenevre Konvansiyonu'na taraf ülkelerin en üst düzeydeki zirvesi. Çok kadim bir gelenekle toplanıyor."
Toplantılarda göç meselesinden iklim değişikliğine, çatışma bölgelerindeki insanların korunmasından şehirlerin çöküntü alanlarına kadar çok sayıda konu ele alınıyor ve yeni yaklaşımlar tartışılıyor. Dünya artık sahipsiz değil ve "dünyanın en gelişmiş insancıl ağı" da görev başında.
Tabi bu noktada dünya yardım kuruluşları Türkiye'nin dünyada en fazla mülteciye ev sahipliği yapmasının ve Kızılay'ın kendi sivil modelini yaratmasının sırrını da öğrenmeye çalışıyor. Başkan Kınık şöyle diyor:
"Kızılay-Kızılhaç Federasyonu içinde Türk Kızılay'ı kurucu bir unsur olarak örnek alınan, model oluşturan ve her zaman oyun kurucu olarak görülüyor."
Şimdi gelelim işin model olma boyutuna. Bugün dünyanın 192 ülkesinin 36'sında Kızılay diğerlerinde ise Kızılhaç örgütü var. Bu örgütlerden Türk Kızılay'ı dışında hepsi devlet yardımı alıyor. Kızılay ise geçmişten gelen vakıf geleneğini sürdürüyor. Sivil yardımlar ve ticari çalışmalarıyla ayakta duruyor. Yakın geçmişinde gel gitler yaşansa da Kızılay özellikle son 5 yılda inanılmaz bir performansa ulaştı. Bütçesi 900 milyondan 6 milyara çıktı.
3 bine yakın çalışanı, on binlerce gönüllüsü var. Kızılay Başkanı Kınık yapılanları şöyle özetliyor:
"Bugün 50 civarında ülkede operasyon yürütüyoruz. 13 ülkede kendi ofisimiz var. 28 milyon insana dokunduk. Bunun 7 milyonu dışarıda 21 milyonu içeride. 500 bin öğrenciye burs veriyoruz. Nakit destek verdiğimiz 10 binlerce insan var."
Türkiye ve Kızılay'ın bu başarı öyküsü, yaklaşık bir hafta sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katılacağı ve yine Cenevre'de yapılacak Küresel Mülteci Forumu'na da damgasını vuracak.