FETÖ'ye karşı bir yandan hukuk kurumları öte yandan güvenlik güçleri amansız bir mücadele yürütüyor. Bu mücadeleye rağmen ortada ilginç bir durum var; aradan 6 yıl geçti ama hâlâ devletin temel kurumları olan TSK'dan, yargıdan, Dışişleri Bakanlığı'ndan onlarca FETÖ'cü çıkıyor. Bunları da son operasyonlardan öğreniyoruz.
Anlaşılan omurgası çökmesine rağmen hâlâ elleri, kolları canlı...
Burada ürkütücü olan bir nokta var; Devletin kılcal damarlarına sızmış bu kripto FETÖ'cülerin gözaltına alınana kadar bulundukları o kurumlarda ne yaptıkları.
Dışarıdaki kaçak FETÖ'cülerin her platformda Türkiye düşmanlığı yaptıklarını ve her seçim öncesi hareketlendiklerini biliyor ve izliyoruz.
Peki ya içeridekiler?
Onlar bulundukları devlet kurumlarında, siyasette veya sokakta ne yapıyor? En son kullandıkları "renklendirme" yöntemiyle nerede ve kim olarak karşımıza çıkıyor?
Hafta başında Silivri Adliyesi'nde Şike Kumpas davasını izleyen eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, duruşma sonrası çok çarpıcı bir tespit yaptı:
"Bugün statlarda FETÖ operasyonları devam etmektedir, bitmemiştir."
Yıldırım'a göre, bugün sadece TSK, yargı veya devlet kurumları içinde değil, bizzat statlarda da "FETÖ" etkili ve operasyon yapabiliyor.Ürkütücü ama yabana atılmayacak önemli bir tespit.
Yıldırım, şunu da ekliyor: "50 yılda oluşturulmuş örgütü 3-5 yılda yok edemezsiniz. Herkes uyanık olsun."
Bu uyarıyı, sıradan biri değil, o kirli yapıyı en iyi tanıyanlardan biri olan Yıldırım yapıyor. Yıldırım, hem o yapının en ağır darbesini yedi hem de en zor zamanda, 2012 yılında o yapıya karşı çıktı. Hakkını teslim edelim, o tarihte benim de içinde bulunduğum birçok insan, Şike Operasyonu'na, "futbol da temizleniyor" gözüyle bakarken, o FETÖ için şöyle diyordu:
"Ne şikesi memleket elden gidiyor."
Dediğini çok acı biçimde 15 Temmuz darbe ve işgal girişiminde gördük. Şimdi o kadar olmasa da yine önemli bir uyarı yapıyor.
Peki, bu uyarı kime ve niye yapılıyor?
Yıldırım adres göstermedi ama görünen köy kılavuz istemez, uyarı yerel seçim sürecinde statlarda yaşanan siyaset eksenli gerilim nedeniyle yapıldı. Üzerinden çok geçmedi, 31 Mart sonrası CHP'nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu, önce Beşiktaş stadında, "mazbatamı ver, mazbatamı ver", sonra da Fenerbahçe stadında, "FETÖ'cü ..." sloganlarının atılmasına yol açarak futbol-siyaset geriliminin ilk işaretlerini vermişti.
Yıldırım'ın açıklaması bir anlamda İmamoğlu'nun futbolu araçsallaştıran siyasetine karşı, kulüplere ve devlete bir "uyarı" niteliğindeydi.
Devlet bu mesajı ne kadar alır bilemem ama burada asıl görev statları, kendi bekaları için sıçrama tahtası gibi kullanan kulüp yöneticilerine düşüyor.
Tecrübeli eski bir kulüp başkanı açık açık başkanları uyarıyor.
Doğrusu başta kendi kulübü Fenerbahçe'nin yeni başkanı Ali Koç olmak üzere, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman ve Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz'in bu önemli iddiaya ne cevap vereceklerini merak ediyorum.
Size göre de "Bugün statlarda FETÖ operasyonları devam etmekte" mi?