Gidişata bakılınca, yerel seçimler büyük oranda ittifaklar üzerinden yürüyecek ve yerel seçim olmaktan çok genel seçim havasında geçecek.
Ancak bu gerçek, yerel sorunların hesaba katılmayacağı, yapılanların ve önerilen projelerin dikkate alınmayacağı anlamına gelmiyor. Bazı iller bu açıdan dikkatle izlenecek. Bunların başında da Antalya geliyor.
Antalya seçimleri bir anlamda önümüzdeki yerel seçimlerin turnusol kağıdı gibi. Yani seçim sokaktaki insanın "Hizmet mi ideoloji mi?" tercihini gösterecek.
Çünkü Antalya, son 5 yılda yatırım ve proje açısından tarihinin en şanslı ve güçlü dönemini yaşarken, Antalyalılar bunun önümüzdeki 5 yılda da devam edip etmeyeceğine karar verecek.
Kısaca Antalya halkı, ya 2009 sendromunu yeniden yaşayacak ya da "yatırımlara devam" deyip 2014-2019 arasında yapılanları tercih edecek.
Önceki gün bir grup gazeteciyle birlikte Antalya'da mevcut Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in tanıtım toplantısını izledim. Cam Piramit Kongre ve Fuar Merkezi'nin içerisi de dışarısı da bir hayli kalabalıktı.
Dışarıda kısa bir konuşma yapan Türel, içeride önce son 5 yılda yapılan Konyaaltı Parkı'nı, Boğa çayı, kent müzesini, tramvayı, şehrin altyapısını sorunsuz hale getiren 640 kilometrelik arıtma sistemini, parkları, çiftçilere verilen desteği, açılan yolları ve kavşakları anlattı.
Ve sözü çehresi değişen Antalya'nın turizmdeki yerine getirdi: "Antalya, Londra ve Paris'ten sonra 13.5 milyon turistle dünyanın üçüncü önemli turizm şehri oldu."
Sonra da Antalya'nın 2009'da yaşadığı sendromu bir kez daha yaşamaması gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi: "Hedefimiz elbette daha yukarılara çıkmak. Marina ve kruvaziyer liman, yüksek hızlı tren, 3. havalimanı gibi projelerimizle turist zenginliğini arttırırken, film platosu ve tematik park, Yörük Köyü, Tünektepe Projesi 2. Etap, Kültür Vadisi gibi projelerimiz ile de turizme yönelik yeni cazibe alanları oluşturacağız."
20 milyarlık 359 proje
Bütün bu projelerin nereye, nasıl yapılacağı ve maliyet hesapları da çıkarılmıştı. Yapılan sunum dikkat ve ilgiyle izlendi.
Türel şöyle diyordu: "Antalya için yeniden ilk günkü aşkla çıktığımız bu yolda 20 milyar TL'lik yatırım bedelli 359 projemizi hayata geçireceğiz. Her biri iş ve aş olan bu projemizle 70 bin kişiye yeni iş sahaları açılmış olacak. Esnafımız kazancına kazanç ekleyecek, turizm 12 aya yayılacak. Çiftçisinden esnafına, turizmcisinden sanayicisine herkesin daha müreffeh yaşadığı bir Antalya'yı birlikte inşa edeceğiz." Türel, "Aşkım" dediği Antalya'nın siyasi tartışmalara heba edilmemesi gerektiğini söylüyor ve şu kıyaslamanın yapılmasını istiyordu: "Kim söylediklerini yapabilir kim yapamaz.
Kimin vaatleri hayal olmuş, kimin vaatleri gerçek. Kim Antalya'ya geçmişte kazandırmış kim kaybettirmiş. Bunların muhasebesini iyi yapalım, yapalım ki kazanan Antalya olsun. Dünü unutmayalım yarını seçelim."
Önümüzdeki yerel seçimlerin Antalya için bir kader seçimi olduğunun altını çizen Türel, parti ayrımı yapmadan tüm Antalyalılara seslenerek sözlerini şöyle noktalıyordu:
"Ne olursa olsun, bu seçimde duygusal davranmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu mesele Menderes Türel meselesi değildir. Antalya'yı bir daha fetret dönemine döndüremeyiz. Antalya'nın duraklama filmini ikinci kez seyretmeyeceğiz. Antalya'yı seven herkes, hangi siyasi fikirden olursa olsun, Antalya'nın geleceğini düşünmelidir."