Yerel seçime 5 ay kala partilerde belirsizlik sürüyor. Bütün dikkatler doğal olarak üç büyükşehir üzerine yoğunlaşmış durumda. Başı şu sıralarda Ankara çekiyor.
Bunun nedeni de geçen seçimlerde kıran kırana bir mücadele yürüten Melih Gökçek ve Mansur Yavaş'ın hâlâ gündemde olmaları...
Ankara'da şimdilik yerel hesaplar bu ikili üzerine kurulu.
2014 seçiminin kazananı Gökçek'i Ankara'da yeniden gündeme getiren şey, AK Parti-MHP arasında kurulması çok tartışılan yerel ittifakın bozulmasıydı. MHP ve bazı siyasi aktörler bu durumu fırsata çevirmek için harekete geçti ve Gökçek adı ortaya atıldı. Başarılı da olundu. İyi bir hamleydi.
İnce bir hesaba dayanıyordu ve Melih Gökçek ismi üzerinden AK Parti'ye deyim yerindeyse sopa gösteriliyordu. Bahçeli'nin "MHP'ye şeref kazandırır" çıkışı, Gökçek'in memnuniyeti kafalarda soru işareti oluştursa da devreye Başkan Erdoğan girip "Biz yol arkadaşıyız" deyince hava birden değişti. O değişen havayla birlikte kulislere düşen haber de değişti:
"Gökçek'in oğlu Osman Gökçek, Keçiören Belediye Başkan adayı olabilir." Ankara siyaseti de havası gibi her an değişebilir...
Gelelim Mansur Yavaş'a... 2014 seçiminin kaybedeni Yavaş da tıpkı Gökçek gibi hatta ondan çok önce muhalefet cephesinin en çok konuşulan ismiydi. Öyle ki neredeyse onsuz ne CHP ne de İyi Parti kulisi yazılmıyordu. O ise tek kelime söylememişti bugüne kadar. Şans ondan yanaydı çünkü geçen 5 yıl içinde ne CHP yeni bir isim çıkartabilmişti ne de "yeni" olduğunu söyleyen İP...
İki parti de onun peşinde. Yavaş ise iki partinin bu mahkûmiyetini muhalefetin ortak adayı olmak için bir fırsata dönüştürmek istiyor.
Bu yüzden hiçbir partiye yakın durmuyor.
Çünkü biliyor, tek bir partinin adayı olsa bırakın kazanmayı bu kez zorlayamaz bile. Ama şunu da biliyor; onsuz CHP de İP de tek başlarına seçim kazanamaz. Kısaca Yavaş, CHP, İyi Parti ve SP'nin ortak adayı olmak istiyor ve bunu bekliyor. Bu beklentinin hayal kırıklığı mı yoksa zafer mi getireceğini söylemek ise çok erken...
CHP İstanbul'da bir yıldız arıyor
İstanbul'da AK Parti cephesinde henüz bir hareket yok, MHP ise sürpriz peşinde...
Çıkaracakları sürpriz isimle ne hedefledikleri ve Bahçeli'nin ilk başta söylediği "İstanbul'u kaybetmek cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini tartışma konusu yapar" sözü havada mı kalacak muamma.
İstanbul'da en hareketli parti CHP... İP ve HDP ise sessiz. Onlar daha çok CHP'nin bir karar vermesini bekliyor. CHP'nin karar vermesi ise zor görünüyor. Bir kere partinin içine sinecek bir aday henüz bulunmuş değil. Hep aynı isimler dolaşıyor.
Muharrem İnce, Abdüllatif Şener, Akif Hamzaçebi ve Gürsel Tekin. Son ikisi milletvekili oldukları için şansları yok deniyor. İnce'ye de pek şans verilmiyor.
Şener'e ise CHP'nin ikinci Ekmeleddin İhsanoğlu'su gözüyle bakılıyor.
Anlayacağınız CHP tıpkı 24 Haziran'daki gibi herkesi şaşırtacak bir yıldız peşinde.
İlçelerde de durum farklı değil, aday çok ama yıldız yok. Aralarında da kıran kırana bir savaş var. Kulislere düşen iki notu aktarmakla yetinelim; Şişli'ye "Efsane dönüyor" hazırlığı yapan Mustafa Sarıgül'e bizzat Kılıçdaroğlu'nun "Eyüp'ü düşün" dediği konuşuluyor. Onun da buna karşı bir B Planı olduğundan söz ediliyor.
Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz'ün ise Kılıçdaroğlu'nu sert biçimde eleştirdikten sonra bir otele giderek "Özür dilemek" istediği ancak kabul görmediği söyleniyor.
CHP İstanbul'da belki de asıl sürpriz il başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun hiç beklemediği bir yerden aday gösterilmesi olacak.