Siyaset gündemi bu kez de AK Parti MHP arasında kurulması beklenen yerel ittifakın çökmesiyle sarsıldı. Bu sarsıntının dalga dalga neleri etkileyeceğini zaman içinde göreceğiz. Ama bugünden itibaren siyasette bütün hesaplar yeniden kurgulanıyor.
Peki ne oldu da AK Parti ve MHP'nin yerel ittifakı bozuldu? Aslında iki partinin de en azından yerel seçimlere kadar birlikte hareket etmeye ihtiyacı vardı ve bu başarılabilirdi.
Ancak ne hikmetse bir süredir iki partinin içinde de "Artık ittifaka gerek yok" diyen bazı siyasi aktörler ortaya çıktı ve ittifak yara almaya başladı. Araya MHP'nin neden ısrar ettiği tam anlaşılmayan af yasası denilen önerisi de girince işler rayından çıktı ve bugün piyasaları da etkileyen bir süreç yaşandı.
Bu aşamadaki önemli soru şu: Bu kopuş 2023'e kadar devam edeceği söylenen Cumhur İttifakı'nı da etkiler mi? İki lider de etkilemeyeceğini açıkladı. Ancak kimse dolaylı etkisinden söz etmedi. Bu dolaylı etkiyi görmek için de bugünkü siyasi tabloya bakmak gerekiyor. Daha önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli önümüzdeki yerel seçimlerin önemini İstanbul vurgusu yaparak açıklamıştı.
"İstanbul kaybedilirse yeni hükümet sistemi tartışma konusu olur." Bu yaklaşıma Ankara, Antalya, Adana hatta Mersin'i de katabiliriz. Bu durumda ortaya ilginç bir tablo çıkıyor. Kamuoyu araştırmacılarına göre bu tabloda MHP, Osmaniye dışında hiçbir ilde belediye başkanlığı kazanmayabilir. Ancak AK Parti de aynı illerde beklenenden çok daha fazla zorlanır.
İşin daha vahim tarafı siyasi sonuçları...
Şu denebilir; sürekli siyasi gündemi belirleyen lider olarak öne çıkan Bahçeli, belki de ilk kez bu çıkışıyla riski yüksek bir yolculuğa çıkacak. Bedeli düşünüldü mü bilmiyorum ama bu zor bir yolculuk olacak.
AK Parti'nin işi de hiç kolay değil.
Başkan Erdoğan'ın liderliği, dış siyasette yükselen Türkiye algısı, ABD ve AB ile yeni ilişkilerin devreye girmesi sokağa olumlu yansıyor ama ittifakla ilgili olumsuz gelişmeler ekonomiyi de siyaseti de etkiliyor.
AK Parti, bu süreci hata yapmadan ve çok daha titiz yönetmek zorunda. Sorunu ancak büyükşehirlerde, illerde ve ilçelerde sosyolojiyle kucaklaşan ve gönülleri kazanan adaylarla aşabilir. Kısaca eski yeni bütün partilerin "son seçim" gözüyle baktığı bu seçimler belki de en "zor seçim" olacak.
***
Danıştay kararı tesadüf mü?
AK Parti'yle MHP arasındaki sorunları derinleştiren konulardan biri de gençlik andı meselesiydi. 1930'ların ırkçı zemininde yazılan ve 2013'te kaldırılan gençlik andının yeniden gündeme gelmesi ve sert tartışmalara yol açması tesadüf müydü?
Bunun tesadüf olmadığını, MHP lideri Bahçeli'nin andı gerekçe göstererek Bekir Bozdağ'ın hukuki açıklamalarına etnik kimlik üzerinden yaklaşması da gösteriyor.
Bu noktada cevabı aranan çok soru var. Öncelikle şu sorunun cevabını merak ediyorum: Bahçeli, 15 Temmuz'dan sonra ittifak yaptığı AK Parti'nin o andı kaldırdığını bilmiyor muydu? O hükümetin bakanı Bozdağ'ın etnik kimliği şimdi mi aklına geldi? İşin tesadüf olmadığının bir işareti de Danıştay kararının tarihi. Merak ediyorum, Danıştay'ın Nisan 2018'de verdiği bu karar neden bugüne kadar açıklanmadı?
Ya da neden duyulmadı? Acaba birileri elde tutup günü geldiğinde kullanmayı mı düşündü? Vesayet aklı tam da böyle bir şey...