Başkan Erdoğan'ın son gezisiyle Türkiye-Almanya ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısı aralandı ancak o kapının tam açılıp açılmayacağı belli değil.
Almanya'nın bir adım ileri iki adım geri siyaseti, bu belirsizliğin bir süre daha devam edeceğini gösteriyor.
Ancak hayat, bu siyasi belirsizliğe meydan okurcasına ilişkileri derinleştiriyor. Ve iki ülke arasındaki ilişkiler öyle konjonktürel süreçlere, yükselen ırkçılığa feda edilmeyecek kadar güçlü. Çünkü Almanya'nın dört bir yanında 3 milyonu aşkın Türk yaşıyor. İki ülke arasında ekonomiden, siyasete, kültürden turizme güçlü bağlar var.
Son yıllarda buna eğitim de katıldı.
2014'te Türkiye'nin önemli eğitim kurumlarından Bahçeşehir Üniversitesi, ilk kez Berlin'de bir üniversite açtı. O üniversitenin 4 yıl sonra yeni bir kampusa taşınması nedeniyle Berlin'deyiz. Berlin'de sonbahar olmasına rağmen harika bir bahar havası var. O güzel havada Berlin Uluslararası Üniversitesi'nin 4 yıllık başarı öyküsünü Bahçeşehir Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel'den dinliyorum.
Önce yola çıktıklarında söylediği bir sözü hatırlatıyor: "Çok iddialıyız ve yeni nesil üniversite kavramının öncüsü olacağız." Gerçekten de Almanya gibi eğitim alanında dünya çapında üniversitelere sahip bir ülkede iddialı olmak kolay değil. Almanya'daki 465 üniversite içinde yer alan ve tek İngilizce eğitim veren Berlin Uluslararası Üniversitesi tam da bu zorun başarıldığı bir üniversite... O üniversite, dünyanın 66 farklı ülkesinden 375 öğrenciyi buluşturarak bir ilke imza attı.
Yücel, bu başarıyla Türkiye'nin değişimi arasındaki bağa dikkat çekiyor ve şöyle diyordu: "Biz artık kas gücümüzle değil akıl gücümüzle buradayız. Bu da sadece Almanya-Türkiye ilişkilerini değil, dünyayla ilişkileri etkileyecek." Üniversitelerin halklar arasında köprüler kurduğunu belirten Yücel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada 66 milletten öğrenciye okuma şansı sunuyoruz. İletişime geçmekten daha büyük öğretmen yoktur. Onlar yarının kültür elçileri, büyükelçileri olacak." Üniversite, iç tasarım, grafik ve ürün, dijital işletme ve işletme yönetimi programları ile 6 farklı alanda İngilizce eğitim veriyor.
Öğrencilerin yüzde 27'si Alman, yüzde 11'i Türk, diğerleri de ABD'den Rusya'ya, Japonya'dan Brezilya'ya kadar 66 ülkeden.
Öğretim üyeleri de benzer bir çeşitlilikte.
Üniversitenin açılış törenine, Türkiye'nin Almanya Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, UNESCO Avrupa Eğitim Merkezi Direktörü Prof. Dr. Jan Sadlak, BAU Washington Rektörü Doç. Dr. Sinem Vatanarttıran da katıldı.
Enver Yücel, son söz olarak da üniversitenin, kısa sürede mülteci meselesine duyarsız kalmadığına değiniyor ve şu anlamlı haberi veriyordu: "Daha üçüncü yılımızda Türkiye ve Almanya'nın önemli sorunu olan mülteci konusunu dert edinmekten, mülteci entegrasyonu için çalışmaktan ve Almanya'nın ilk Suriyeli mülteci mezununu vermekten de mutluluk duyuyoruz."